En iyi yaz dönemi filmleri
Güzel yaz mevsiminin serin akşamlarında patlamış mısır ile film keyfinin tadı bir başkadır. Yaz sezonunda izlenebilecek en iyi filmleri sizler için bir araya getirdik. Bu arada seçtiğimiz filmler de yaz dönemini içeriyor.
Henüz tatile çıkmadınız ve şimdiden sıcaklardan bunaldınız mı?
Bu da yetmezmiş gibi uzun ve yorucu geçen bir haftanın sonunda, evde vakit geçirmek zorunda mı kaldınız?
Üzülmeyin, birbirinden güzel yaz filmlerini sizler için derledik.
Silver Lining Playbook - Umut Işığım (2012)
IMDb 7,8
Eski bir tarih öğretmeni olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde yitirmiş bir adamdır. yaşadığı ciddi bir travma sonrası patlar ve ardından mahkeme kararı ile 8 ay rehabilitasyon merkezinde tedavi görür. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak şartıyla ailesinin evine geri yerleşen Pat'in yegane amacı düzgün bir adam olup, işini geri almak ve karısı Vicky'yi bu sayede geri kazanmaktır.
Fakat durum Pat için sandığından daha zor olacaktır. Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Bir 'iyilik' karşılığı Pat'e yardım teklif eden Tiffany, her ikisi içinde umut ışığı olacak yeni bir kapı açacaktır...
Uyarlama senaryosunu ve yönetmenliğini David O. Russell'ın üstlendiği film dram ve komedinin iç içe geçtiği bir film. Dünya prömiyerini 2012 Toronto Film Festivali'nde yapan film, gösterildiği her festivalde seyirci ve eleştirmenlerden yüksek not alan favori bir yapım.
Barcelona Bacelona - (2008)
IMDb 7,2
Woody Allen, çarpık ilişkiler, kadın erkek gerilimleri ve hayatın şaşırtıcılığı konularında sayısız filme imza attıktan sonra yine kendisine yakışır bir "özel durum"u sinemaseverlere aktarıyor. Amerikalı Vicky ve Cristina, İspanya'da geçirecekleri bir yaz tatilinde, karşılarına çıkan gizemli bir İspanyol sanatçıdan etkileneceklerdir. Gösterişli sanatçı (Javier Bardem) ve onun güzel fakat "arıza" eski eşi (Penélope Cruz) ile tehlikeli sularda yüzeceklerdir. Vicky (Rebecca Hall) evlenmek üzere olan ancak muhafazakar ve tutucu bir kadındır. Cristina (Scarlett Johansson) ise cinsel maceralara meraklı, zihni açık, özgür ruhlu bir kadındır. Kaderleri kesişen üç insan arasında doğan yasak aşk ilişkisi kaotik sonuçlar doğuracaktır. Vicky Cristina Barcelona, öyküsünün geçtiği kent olmaksızın düşünülemeyecek bir film olarak karşımıza çıkıyor. Woody Allen aşk ve sanatın sınır tanımazlığını enteresan bir hikaye ile hatırlatıyor.
On The Road - Yolda (2012)
IMDb 6,1
Dean ve Sal Beat Kuşağı'nın birer portresi gibidirler. "Onu" bulmak için sürdürdükleri arayışları, ABD'yi baştan başa geçtikleri, çok yükseldikleri ve bir o kadar da dibe baktıkları uzun ve heyecanlı bir yolculuğa dönüşür...
Beat kuşağının babası Jack Kerouac'ın, 1947’de gerçekleştirdiği ve 3 yıl süren uzun yolculuğunun Yolda adıyla romana dönüşmüş halinin sinema uyarlaması olan film, dönemin özgür ruhlu gençliğini beyazperdeye taşıma hedefinde. Filmin yönetmenliğini Walter Salles üstlenirken genç oyuncu kadrosu ise Sam Riley, Amy Adams, Viggo Mortensen, Garrett Hedlund, Kristen Stewart ve Kirsten Dunst isimlerinden oluşuyor.
2012 Cannes Film Festivali'nin resmi seçkisinde dünya prömiyerini yapan film, getirilen yorumlar açısından eleştirmenleri de ikiye bölmüş durumda...
500 Days Of Summer - Aşkın 500 Günü (2009)
IMDb 7,8
Alışılmamış türde bir romantik komedi olan film, aşkın gerçek olduğuna inanmayan bir kadın ve ona aşık olan bir adamın hikayesini anlatıyor.
Tom Hansen, hayatından tamamen çıktığına emin olduğu zaman Summer Finn ile tanıştığı ilk günü hatırlar. Tom, kıza ilk gördüğü anda aşık olur. Hayatının geri kalan kısmını bu kızla birlikte geçirmesi gerektiğini biliyordur.
Ne var ki Summer ne aşka ne ilişkilere inanmamaktadır. Buna rağmen aralarında arkadaşlıktan öte farklı bir ilişki başlar. Birlikte geçirecekleri günler sıradışı, eğlenceli ve komik bir hikayeye tanıklık edecektir.
İlk defa Sundance Film Festivali’nde gösterilen film, hem eleştirmenlerden hem de seyirciden tam not aldı.
Arizona Dream - Arizona Rüyası (1992)
IMDb 7,4
Axel Blackman, ailesi ölünce New York’a yerleşip büyük bir balıkçılık şirketinde tuhaf bir işe girmiştir. İşi balıkları saymaktır! Arizona’da araba satıcısı olan Leo Amca birden ortaya çıkar ve onu memleketine çağırır. Çünkü evlenecektir ve Axel’in nikahta sağdıcı olmasını, sonrasında da işini devralmasını istemektir.
Genç adam New York’un antitezi olan Arizona’ya vardığında onu bambaşka renkler beklemektedir. Leo Amca’nın, iki ayrı kadının ve kendisinin hayalleri arasında sıkışıp kalacak mı yoksa çıkış yolunu bulabilecek mi?
Avrupa’daki başarılı kariyeri ardından Amerika topraklarında, Amerikanın usta oyuncularıyla çektiği Arizona Dream, Kustirica’ya 1993 Berlin’inde hem Altın Ayı hem de Jüri Özel Ödülü’nü getirdi. David Atkins’le birlikte yazdıkları öykünün merkezindeki Axelkarakteriyle Johnny Depp’in bir kez daha yıldızlaştığını da ekleyelim.