29 Kasım haftası vizyona giren filmler!
Her hafta olduğu gibi bu hafta da gösterime giren filmleri sizler için derledik. İşte yerli ve yabancı toplamda 8 yapımın gösterime girdiği 29 Kasım haftasında izleyebileceğiniz filmler;
Charlie'nin Melekleri
Kristen Stewart, Naomi Scott ve Ella Balinska'nın hayat verdiği karakterler, uluslararası boyuttaki güvenlik ve soruşturma bürosu gizemli Charles Townsend için çalışıyorlar. Artık gezegenin dört bir yanında en zorlu görevleri üstlenen, dünyanın en zeki, en cesur ve en iyi eğitilmiş kadınlarından oluşan Melek takımları ve her takımın ayrı bir Bosley’si vardır.
Bir Şans Daha - Last Christmas
Kate (Emilia Clarke), yıl boyu açık olan bir Noel dükkanında elf kılığına girdiği işinin bir başka sinir bozucu parçası olan ayakkabılarındaki çanların eşliğinde aldığı çok sayıda yanlış kararla birlikte Londra’da yaşamaktadır. Tom’un (Henry Golding) hayatına girmesi gerçek olamayacak kadar iyi görünmektedir. Tom, Kate’in koyduğu engelleri görmeye başlar. Londra yılın en muhteşem zamanına girerken, bu ikili için hiçbir şey işe yaramayacaktır. Ama bazen olayları akışına bırakmak, kalbinin sesini dinlemek ve inanmak gerekir.
Midway
ABD’nin II. Dünya Savaşı sırasında Japonya ile bir dönüm noktası olan Midway Muharebesi’nin gerçek hikayesini anlatıyor. Filmin başrollerinde Patrick Wilson, Luke Evans,Woody Harrelson ve Mandy Moore gibi usta isimler yer alıyor. Yönetmen koltuğunda ise bilim kurgu türünde sinema tarihine adını yazdıran Roland Emmerich var. Stargate, Independence Day –Kurtuluş Günü , The Patriot ve 2012 gibi filmlere imza atan Emmerich'in Midway'de yer alacağını duyurduğu günden bu yana film son yılların en çok beklenen savaş filmleri arasındaki yerini aldı. II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ve Japon donanmaları arasında yaşanan Midway Muharebesi’ni beyazperdeye taşıyan film, Pasifik Cephesi’ndeki savaşın seyrini değiştiren cesur ve gözü pek askerlerin kahramanlık hikâyelerini anlatıyor.
Monos
“Masal dünyasında geçen bir kâbus”, “Kolombiya usulü Sineklerin Tanrısı” denilen Monos’u, Guillermo del Toro da “güçlü, yeni bir yönetmenden büyüleyici bir film” sözleriyle övüyor. Geçit vermeyen ormanın tehditkâr gölgeleri arasında, savaşçı lakapları takınmış sekiz çocuk asker, yaz kampını andıran bir yerde Amerikalı bir kadını rehin tutmaktadır. Sürpriz bir baskına uğrayınca çocukların görece huzurlu günleri sona erer ve birbirlerine duydukları güvenle bağlılıkları sarsılan grup, üslerinden ayrılarak ormanın derinliklerine sığınmak zorunda kalır. Kolombiya’nın Oscar adayı Monos, merkezine ideolojiden çok hormonlarının etkisi altındaki ergen kahramanları yerleştiren, her yönüyle alışılmadık, fantastik bir savaş ve hayatta kalma hikâyesi anlatıyor.
Küçük Şeyler
Trajikomik anlatım diliyle dikkatleri çeken, mizah unsurunun eksik olmadığı “Küçük Şeyler”, Onur ve Bahar çifti üzerinden ışığı sönen bir ilişkiyi anlatıyor. Film, İstanbul’un uzak bir semtinden ev alan ancak Onur’un işsiz kalmasıyla sadece evleri değil aynı zamanda ilişkileri de tehlikeye giren bir çifti odağına alıyor. Yer yer dramatik, yer yer absürt bir tonun hakim olduğu, mizahınsa hiç eksilmediği film seyirciyi kendi hayatından kesitler bulmaya çağırıyor
Dilsiz
Küçük bir çatı katında hayatını yalnız sürdüren Sami maişetini duvar ressamlığı ile sağlamaktadır. Bir gün onu çok seven babaannesinin vefatını ve kendisine bir sandığı miras olarak bıraktığını öğrenir. Sandıkta hat sanatıyla ilgili malzemeler vardır. Sami ilk başta sandıktaki malzemeleri pek umursamaz; hatta bu malzemelerden kurtulmayı bile düşünür. Fakat duvar resmi için gittiği bir kütüphanede tanıştığı Selma, onun için bir dönüm noktası olacaktır. Selma eskiden hat sanatıyla ilgilenmiş, İstanbul hanımefendisi tavırlarıyla dikkat çeken alımlı ve oturaklı bir kadındır. Sami, Selma’nın yönlendirmesiyle hat meşkine adım atar. Bir yandan da hat sanatının hâlihazırdaki durumundan hazzetmeyen, bir süredir öğrenci kabul etmeyen, eski kuşak, yetenekli ve zor bir hattat olan Eşref Efendi tarafından aşka yönlendirilir. Selma ve Eşref Efendi arasında sıkışan Sami için meşk, hafızasıyla yüzleştiği zorlu bir serüvene dönüşecek ve esaslı bir soruyu gündeme getirecektir: Aşk olmadan meşk olmaz mı?
Hemen Döneriz
Hemen Döneriz, başlarına türlü işler açan bir arkadaş grubunun hikayesini konu ediyor. Genç bir adam Özkan, bir süredir bir proje için saksıda bitki yetiştirmektedir. Özkan, eğer başarılı olursa üzerinde çalışma yaptığı çiçek sayesinde beyindeki stres hormonu salgılanmasının önleyebilecektir. Sonunda amacına ulaşan Özkan, bu başarısını kutlamak için bir parti yapmaya karar verir. En yakın arkadaşlarını çağırıp, büyük bir parti hazırlığına girişen Özkan, bu sırada korkunç bir durumla karşı karşıya kalır. Başının belası olan karga uzun süredir üzerinde çalışma yaptığı çiçeği yiyince Özkan’ın tüm çalışması boşa gider. Özkan zaman kaybetmeden başka bir çiçek bulmak için arkadaşları ile birlikte Keşan’a doğru yola koyulur. Yolculuk sırasında farkında olmadan mafya lideri Reco’nun şebekesini çökerten Özkan ve arkadaşları, kendilerini türlü maceraların içinde bulur.
Korkunun Sesi - Echoes of Fear
Büyükbabasından oldukça görkemli bir ev miras kalan Alisa evi satmaya karar verir. Ama öncesinde erkek arkadaşı Brandon’la birlikte evi elden geçirecek ve bu arada büyükbabasının hatıralarını da toparlayacaktır. Evin tek komşusu astım hastası yaşlı bir adamdır. Brandon, işi dolayısıyla Alisa’yı yalnız bırakmak zorunda kalır. Onun yokluğunda Alisa’ya en yakın kız arkadaşı Steph yardımcı olacaktır. İki genç kız evin bahçesini, bodrum katını, çatı katını inceledikçe anlam veremedikleri şeylerle karşılaşırlar, kayıp genç kız ilanları, torba içinde insan parçaları, kafatasları… Yaklaşan tehlike iki genç kızı hedef almaktadır.