Bilgisayar oyunlarının sizi daha sağlıklı ve akıllı yaptığını gösteren 11 bilimsel gerçek

3. Oyunlar görme kuvvetini artırıyor. Rochester Üniversitesi'nden Daphne Bavelier'ın yürüttüğü bir diğer çalışmaysa, bilgisayar oyunlarının, oyuncuları zıtlık hassiyeti olarak bilinen farklı renklere daha hassas kıldığı için görme kuvvetini artırdığı yönünde. Araştırmacılar, özellikle Call of Duty oyunu gibi birincil kişiden vuruş oyunlarını oynayan insanların zıtlık farklarını algılamada %58 daha iyi olduklarını iddia ediyorlar. "İnsanlar aksiyon oyunu oynadıklarında, beyinlerinin çalışma rotasını görsel sürece çeviriyorlar" diyor Bavelier.

4. Cerrahlar, oyun oynayarak laparoskopik kabiliyetlerini geliştiriyorlar. Nintendo Wii'de oyun oynamak, hastalara bıçakla müdahele etmektense, karnın altına yerleştirilen kameralı ince bir tüp olan laparoskopik tedavisi için gerekli olan vasıfları geliştiriyor. PLOS One dergisindeki bir çalışma, 1 ay boyunca Wii Tennis, Wii Table Tennis veya High Altitude Battle oynayan doktorların, el-göz koordinasyonunun ve doğru hamle kabiliyetlerinin geliştiğini söylüyor. Nintendo Wii, gerçek bir operasyona girmeden önce kabiliyetlerini geliştirebileceği için düşük-bütçeli kurumlara veya genç cerrahların evlerine kurulabilir.

5. Oyunlar, fiziksel aktiviteye teşvik edebilir. Bilgisayar ekranının önünde saatlerce durmak genellikle kilo kaybı sağlamaz. Ama "exergames" denen yeni çıkan oyun türü, sanal ve gerçek dünyayı bağlayarak hareket etmeye isteksiz insanların egzersiz yapmalarına olanak sağlıyor. Endokrinolog Stanley Hsia, ekranda çıkan sembollere göre ayaklarını hareket ettirmesini gerektiren bir oyun olan Dance Dance Revolution oynayan insanların, koşu bandında koşan bir insana göre, 2.tip diyabet riskini daha az taşıyıp taşımadığı üzerine çalışıyor.

6. Oyun oynadıktan sonra disleksili çocukların okuma kabiliyetlerinde bir artış oldu. Current Biology dergisinde yürütülen küçük bir araştırma, aksiyon oyunu oynamanın disleksi problemi olan çocuklara daha hızlı okuma ve daha fazla kavrama konusunda yardım ettiğini gösterdi. Araştırmacıların yazdığına göre, 12 saat oyun oynayan disleksia problemi olan bir çocuğun, bir yıllık çok çaba gerektiren geleneksek yöntemlere kıyasla aynı hızda ve doğrulukta okuma kabiliyetinin geliştiği görüldü.

7. Oyunlar, yanık kurbanlarının acısını hafifletebilir. Washington Üniversitesi'nde bir grup araştırmacı, yanık hastalarının dikkatini acısından çekmek için bazı gerçekçilik oyunlarıyla deney yapıyorlar. Üniversite laboratuvarından gelen açıklama şu yönde: "Diğer sanal dünya çoğu dikkat kaynaklarını topladığı için, kişinin acı ve ağrı sinyallerine duyarsız kaldığı gözleniyor." Bu yöntemin kullanıldığı ilk çalışmada, ağır yanıkları olan iki hasta, yaraları tedavi edilirken Nintendo oyunları oynadılar. İki hasta da oyun oynadıkları süre içerisinde, çektikleri acıda rahatça hissedilebilen bir azalma olduğunu belirtti.

8. Oyunlar eğitici de olabiliyor. Bilgisayar oyunları sadece eğlence için yapılmıyor. İnsanlara biyoloik süreçleri öğreten birkaç oyun yapan ve Stanford'da fizikçi olan Ingmar H. Riedel-Kruse, oyunların eğlenceli tarafının yanında öğretici tarafının da olduğunu savunuyor. Oyunlarda bir kumanda yardımıyla tek hücreli canlıları kontrol edebiliyor, diğer organizmalarla tepkimeye girebiliyorsunuz. Böyleyece oyun size mikro organizmaların biyolojik süreçleri hakkında bir fikir verebiliyor.

9. Oyunlar karar mekanizmamızı değiştirebilir. Gerçek hayatta daha akıllıca ve daha etik kararlar alabilmemiz için, yavaş ilerleyen strateji oyunlar bizim düşünce şeklimizi değiştirebilir. Quandary oyununun altında yatan fikir de bu. Braxos gezegenine giden insan kolonileri bazı konularda ikileme düşüyorlar ve kaptanları olarak sizin de bu ikilemleri vereceğiniz kararlarla çözmeniz gerekiyor. Projenin yaratıcısı Scot Osterweil, oyun oynamanın hemencecik oyuncuların hayatında iyi bir perspektif sağlayacağını değil, oyunların bir fikir vereceğini düşünüyor. Bu fikirler, oyuncular tarafından gerçek hayatlarında çevrelerindeki diğer insanlarla geliştirilmeli, ortaya ancak böyle olumlu bir sonuç çıkabilir diyor Scot Osterweil.

10. Oyun oynayan kanser hastaları, hayata daha pozitif bakıyor. Genç kanser hastalarına yardımcı olmak amacıyla HopeLab tarafından yaratılan Re-Mission üçüncü-kişili-vuruş oyunudur.Oyuncular, oyunda Roxxi adındaki bir nanobotu kontrol ederek, insan vücudunun içindeki kanser hücreleriyle savaşıyorlar. Tabii radyasyon silahı gibi farklı silahları kullanarak. Oyuncular aynı zamanda vücuduna girdikleri hastanın sağlık verilerini de kontrol ediyorlar ve ne kadar bir yol katettiklerini görebiliyorlar. 375 hastanın katıldığı bir çalışmada, bu hastaların diğer hastalara kıyasla antibiyotiklerini daha düzenli aldıkları ve kemoterapi tedavisine daha olumlu baktıkları gözlendi. Ayrıca oyuncular, kanser hakkında daha da bilinçlenip, bu hastalığı yenebilecek kapasitede olduklarını bir kez daha anlıyorlar.

11. Bilgisayar oyunu oynayan okul öncesi çocukların, hareket kabiliyetleri gelişiyor. Avustralya'daki Deakin Üniversitesi'nin bir çalışmasına göre, 3-6 yaş aralığındaki, Wii gibi interaktif oyunlar oynayan çocukların, oynamayanlara kıyasla hareket kabiliyetlerinin daha fazla olduğu gözlendi. Vurma, yakalama, fırlatma ve top sektirme gibi hareketler bu kategoriye giriyor. Elektronik oyunların el-göz koordinasyonunu geliştireceği muhtemel, ama araştırmacılar, halihazırda hareket kabiliyeti olan çocukların, ilk etapta interaktif oyunlara yönebileceğini belirtiyorlar.

1. Sürüş oyunları yaşlılarda hafızayı ve odaklanmayı geliştirdi. Nature dergisinde yayımlanan bir çalışmada, araştırmacılar araba oyunlarında, arabaların arasından geçip, aynı zamanda trafik işaretlerine de uymanın yaşlı insanlarda kısa vadede hafızayı ve uzun vadede odaklanmayı geliştirdiğini söylüyorlar. 60 ila 85 yaş arasındaki bir grup insan ayda 12 saate yakın NeuroRacer oyununu oynamak için bir çalışmaya tabi tutuldu. Oyunu 6 ay oynadıktan sonra, yaşlı insanlar çoklu görevlerde daha iyi bir sonuç gösterip, kısa sürede daha çok bilgi aldıkları ve dikkat yeteneklerinin de arttığı gözlendi.

2. Aksiyon tabanlı oyun oynayan insanlar %25 daha hızlı karar veriyor. Tipik olarak hızlı ritmli bilgisayar oyunları, ölmemek için hızlı düşünüp, çabuk karar vermeyi gerektirir. Rochester Üniversitesi'ndeki akademisyenlere göre, bu tip oyunları oynayanların gerçek hayatta etrafında olup bitenleri daha hızlı kavradığı ve ona göre hızlı ve doğru kararlar verebildiği sonucu ortaya çıktı. Bir çalışmada, 18-25 yaş arası katılımcılar iki gruba ayrıldı. Bir gruba 50 saat "Call of Duty 2" ve "Unreal Tournament" oyunları oynatıldı. Diğer grubaysa strateji oyunu olan "The Sims 2" 50 saat oynatıldı. Aksiyon oyunu oynayan grubun, diğer gruba nazaran bilgisayar oyunu oynamakla ilgisi olmayan bir konuda %25 daha hızlı karar verdiği gözlendi.