TOGG almayı düşünenler dikkat! Herşey düşündüğünüz gibi tozpembe olmayabilir!
Elektrikli otomobillerin benimsenmesi hızlandıkça ve yeni rekorlar kırdıkça, hammadde tedarikçileri tüm dünyada alarm zillerini çalıyor. Eğer böyle giderse elektrikli otomobillere geçiş sandığımızdan sancılı olabilir.
Politikacılar iddialı hedefler belirliyor, üreticiler yeni otomobiller ve yeni teknolojiler vaat ediyor. Genel anlatıya inanırsak, emisyonsuz gelecek kesin gibi görünse de karşımıza küçük bir sorun çıkıyor. Ancak, sektördeki birçok kaynağa göre, bu hızdaki geçiş oranını desteklemek için yeterli lityumumuz yok. Gezegende yeterince lityum olabilir, ancak onu yeterince hızlı çıkaramıyoruz. Çıkardığımız lityumu yeterince hızlı da işleyemiyoruz.
Dünya genelinde birçok hükümet tarafından kabul edilen ve elektrikli otomobillere geçişe yardımcı olmak üzere tasarlanan yeni kurallar ve teşvikler büyük olasılıkla işleri daha da kötüleştirecek. ABD'nin yeni federal elektrikli araç vergi kredisini ele alalım: Bu kredi, araç ABD'de ya da ABD'nin serbest ticaret anlaşması yaptığı bir ülkede üretildiği sürece yeni bir elektrikli araç satın alanlara 7.500 dolara kadar indirim sağlıyor. Bu indirimi elde etmek için ayrıca bataryanın da Kuzey Amerika'dan temin edilen hammaddelerden yapılması gerekiyor.
Elektrikli otomobile geçiş sanılandan zor olabilir! İşte sebebi
Piedmont Lithium'un CEO'su Keith Phillips'e göre bu, sadece az sayıda otomobilin vergi kredisine hak kazanacağı anlamına geliyor. Eninde sonunda tedarik ve işlemenin gelişeceğini, ancak şu anda veya yakın gelecekte tüm talebi karşılama şansının olmadığını açıklıyor. Phillips'e göre 2030 elektrikli otomobil üretim hedeflerine ulaşmak imkansız, zira tüm dünyada yeterli lityum üretim kapasitesi olmadığı iddia ediliyor.
Lityum üretimi sadece lityumun kendisinden ibaret değil, yeterince hammaddeye sahip olsak da çözülecek pek çok problem var. Örneğin Piedmont Lithium ABD'de biri Tennessee'de 2023 yılında, diğeri de Kuzey Carolina'da bir yıl sonra açılması planlanan iki işleme tesisi daha inşa ediyor. Buradaki sorun ise ilerlemeyi engelleyen izin süreci olmasıyla bilinen bürokrasi.
ABD, bir lityum işleme tesisinin hükümet onayı almasının sekiz yıl kadar sürmesi nedeniyle kendini organize etmekte zorlanırken, Çin, Avustralya, Şili ve Kanada hızla ilerliyor. Avustralya'da gerekli tüm lisansların alınması bir yıldan az sürerken, diğer ülkelerde de bu süre yaklaşık bir yıl sürüyor.
ABD yerel kaynaklar ve işleme sahaları için çabalarken, Kanada mevcut pazarda iyi bir performans sergiliyor gibi görünüyor; Snow Lake Lithium önümüzdeki on yıl boyunca her yıl 500.000 araca yetecek kadar lityum sağlayacağını duyurdu.
Şirket, Kuzey Amerika'daki en zengin lityum kaynaklarından birine erişime sahip ve bunu dünyanın her yerine ham olarak göndermek yerine yerel olarak işlemek istiyor. Madencilik ve işleme için yalnızca hidroelektrikten sağlanan elektrik kullanılacak, tüm madencilik ekipmanları elektrikle çalışacak ve malzeme nakliyesi bile geleneksel karayolu taşımacılığı yerine hafif raylı sistemle yapılacak.
Snow Lake Lithium "çevreye zarar vermeyen" bir lityum üreticisi olmak istiyor, şirket tuzlu su havuzu çıkarımı yerine sert kaya madenciliği kullanıyor ve bunun çok daha çevre dostu olduğunu iddia ediyor.
Yeni elektrikli araç vergi kredisi kuralları sayesinde şirket, yeni yeterlilik kurallarından yararlanmak isteyen otomobil üreticileri için önemli bir lityum tedarikçisi olmak üzere stratejik olarak konumlanmış durumda. VW ve Mercedes'in lityum tedariki için Kanada hükümetiyle iş birliği anlaşmaları imzalamış olmasıyla Almanya rekabette açık ara önde. Görünüşe göre Hyundai de Kanadalı hammadde tedarikçileri arayışında çok geride değil.
Halihazırda mevzuatta belirlenmiş iddialı hedeflerimiz var ve bu da her otomobil üreticisine büyük sorumluluklar yüklüyor. Bu girişim tek kelimeyle harika, elektriğe geçiş pek çok nedenden ötürü mantıklı, doğrudan emisyon eksikliği de bunlardan sadece biri.
Tarihten, hızla değişen bir ortamda mantıklı karar verme konusunda o kadar da iyi olmadığımızı tekrar tekrar öğreniyoruz. Emisyonlarımızı azaltmak için açık bir aciliyet varken daha fazla kaos yaratmadan oraya nasıl ulaşacağımızı düşünmeden sonuca odaklanmış olabiliriz.
Her şey yoluna girecek, hatalar olacak ve bunun sonuçları olacak. Kısa vadede bu, tüm teşviklere rağmen biz müşterilerin otomobillerimiz için çok daha fazla ödeyeceğimiz anlamına geliyor. Her gün manşetlerde yeni bir batarya teknolojisi yer alıyor, batarya şirketleri şimdiden daha ucuz ve daha az zararlı lityum ikameleri arıyor. Eğer yeterince hızlı bir şekilde çeşitlendirebilirsek, elektrikli otomobillere geçişi oldukça hızlı bir şekilde başaracağız.