Sıradışı konsept araç tasarımları
Volkswagen, BMW, Nissan, Honda, Toyota, Fiat, Citroen gibi lokomotif otomobil üreticilerinin rekabeti konsept araçlara da sıçradı. İşte, otomobil fuarlarında peşpeşe tanıtılan birbirinden ilginç, sıra dışı ve teknolojik tasarımlar.
C-Aircross, çift taraflı dikiz aynaları yerine kameralar kullanıyor. Çevre örüntüleri doğrudan içerideki arka cama yansıtılıyor. Tavan ise panoramik.
Rinspeed ise OASIS isimli konsept aracında teknolojik sürüşün yanı sıra bonzai ağacı olan gerçek bir bahçe vadediyor.
Bahçe, otomobilin ön camı içerisine yerleştirilmiş ve panel açılarak ısı, ışık ve hava sirkülasyonu ayarları yapılabiliyor.
Aracın içerisinde ise Harman ses sitemleri tarafından üretilmiş dev bir dokunmatik 5K kavisli ekran var. Ses ve jestlerle kumanda edilebiliyor.
Interaktif panel sayesinde film izlenebilir ve her türlü çoklu medya deneyimi elde edilebilir. Ayrıca bu ön cam üzerine yansıtılan dijital uyarı sistemiyle, yoldaki engellere yaklaşıldıkça sürücü bilgilendiriliyor.
Elektrikli ve sürücüsüz gidebilen OASIS içerisinde entegre ve bardak bölmesi olan bir klavye de bulunuyor. Çalışmamak için bahaneniz yok.
OASIS saatte 130 kilometre hız yapabiliyor. 100 kilometreye 9.7 saniyede çıkıyor. Dönebilen koltukları, toparlanabilir hava menfezleriyle sürüşü keyifli ve kolay hâle getirmeye çalışmış.
Araç, sürücülerin yola odaklanmasını sağlayacak şekilde tasarlanan asistan özelliklerle dolu.
Yui ismindeki yapay zeka, araçla ilgili komutlarınızı sesli olarak algılayıp uygulayabiliyor.
Yui, ses ve ışık oyunlarıyla yolcularını karşılayacak sürüşü daha eğlenceli bir hâle getirmeye çalışıyor.
Toyota'nın konsept aracında dokunmatik ekran yok, nedeni sürücünün dağıtmamak. Yerine uyarı ekranları var. Sürücüsüz ve otonom sürüş ihtimali için ihtimaller de düşünülmüş.
Geleceğe dönük ve minimalist, sade tasarıma sahip araçta iki ön iki arka koltuk var.
Toyota, panoramik tavanı ve yukarıya açılan kapılarıyla merakla beklenen konsept araçlardan biri.
Honda da rakibinden geri kalmıyor. Fütüristik tasarıma sahip NeuV ismindeki konsept araç aynı etkinlikte bilgisayar destekli olarak tanıtıldı.
Honda NeuV, son dönemde çok konuşulan Tesla benzeri elektrikli ve sürücüsüz teknolojiye sahip.
Yapay zeka da barındıran Honda NeuV, sahip olduğu teknolojiyle insan duygularını okuyabileceğini iddia ediyor.
Volkswagen, bir dönem hippi aracı olarak nâm salmış klasik minibüsünü teknolojiyle bambaşka bir konsepte taşıdı.
Elektrikle çalışan Volkswagen minibüs tek şarjla 440 kilometre yol alabiliyor ve tamamen sürücüsüz bir deneyime olanak sağlıyor.
Radar, kameralar, ultrasonik sensörler ve lidar ekipmanlarla desteklenen sürücüsüz teknoloji, direksiyon panelinde tek tuşla aktive edilebiliyor. Gaz ya da frene dokunulduğunda ise manuel moda dönülebiliyor.
I.D. isimli yapay zeka sayesinde Volkswagen minibüs, araç sürücüsünün kim olduğunu tanıyabiliyor ve koltuk pozisyonundan müzik seçimlerine dek iç ayarları otomatik getirebiliyor. Kapılar da, anlık dijital bir şifre sayesinde akıllı telefonlar yaklaştırılarak açabiliyor.
Uzun yolculuğu sevenler için arka bölüm oldukça geniş. Neredeyse 4 metreye 2 metre boyutunda. Ahşap zemine raylı sistemle entegre edilmiş açılabilir koltuklar mevcut ve orta bölüm için bir de masa düşünülmüş.
İç mekandaki yenilikler arasında konsolda ayrılabilir bir tablet kullanılmış. Navigasyon vb. ihtiyaçlar bu sayede giderilebiliyor.
Volkswagen'in konsept araçları arasında minibüs tek değil. Sedric isimli kişisel asistan olarak kullanılacak bir tasarımları daha var. Dev OLED gözlere sahip araç sürüşten ziyade getir götür amaçlı.
5. seviye sürücüsüz teknolojiye yani sürücü gözetimi olmadan herhangi bir coğrafi bölgede kullanılabilecek Sedric uzaktan kumanda edilebiliyor. Çocukları okula bırakmak, gezintiye çıkarmak, kuru temizlemeden gömlekleri almak için kullanılabilir.
Bir başka Alman otomobil devi BMW ise yeni araç konseptinde otomobilleri eve dönüştürmeye çalışıyor.
Sürücüsüz modda kendi kendine ilerleyen araçta arka koltuğa oturanlar dev ekran sayesinde istediğini izleyebiliyor.
BMW konseptinde iç mekanlar ev detaylarıyla ayrışıyor. Ahşap malzeme kullanılmış ve bir kitaplık dahi var.
Japon markası Nissan ise Detroit Otomobil Fuarı'nda geometrik tasarımlı VMotion konseptiyle sivrilmeye çalıştı.
ProPilot sistemiyle sürücüsüz deneyim vadeden Nissan, otoyolda bu şekilde 100 kilometre hızla seyredebiliyor.
ProPilot sistemiyle sürücüsüz deneyim vadeden Nissan, otoyolda bu şekilde 100 kilometre hızla seyredebiliyor.
Direksiyonun üzeri devasa bir yatay bilgi ve eğlence ekranıyla kaplanmış.
ProPilot aktive edildiğinde bu yatay ekranda çevre bilgisi ve diğer teknik bilgiler izlenebiliyor. Dokunmatik özelliği de olan ekran üzerinden eğlence unsurları da kontrol edilebiliyor.
Nissan iç mekanda ahşap paneller, koltuklarda altın detaylı deri kullanmış. Arka bölümdeki yolcular için de küçük bir ekran düşünülmüş.
VMotion konseptinin ne zaman seri üretime geçeceğiyle ilgili bir bilgi henüz bulunmuyor.
Airbus bir havacılık firması ama otomobil işine girdiklerinde aracın uçmasını beklemek hiç de hayalcilik değil. Cenevre'de tanıtılan Pop.Up isimli konsept araç uçabiliyor ama biraz farklı bir şekilde.
2.5 metre uzunluğundaki gövde, sökülebilir şasiden ayrılarak 8 çarklı bir drone ile sürücüsüz olarak yol alıyor.
Elektrikli olan Airbus aracındaki deneyimi kimseyle paylaşamayacak olmak ise can sıkıcı zira araç tek kişilik.
Fransızlar da Citroen ile konsept araç yarışına giriyor. C-Aircross isimli SUV, oval hatları ve moden gövdesiyle Şubat'ta tanıtıldı.
İç mekanda canlı renklerin kullanıldığı dijital uyarı sistemleri mevcut. Aracın temel kontrolleri direksiyondan sağlanabiliyor.
Toyota'nın henüz ismi olmayan konsept aracı CES autoshow kapsamında tanıtıldı.