Sıfır Fiat Egea fiyatı 170 bin TL’ye düşüyor! Bu fırsat bir daha gelmez!
Eğer sıfır bir Fiat Egea almak gibi bir düşünceniz varsa, teknolojik opsiyonlar benim için çok önemli değil diyorsanız, sizlere güzel bir haberimiz var.
Otomobil fiyatlarındaki yükseliş üreticilerin de canını sıkmaya başladı. Çünkü hem sıfır hem de ikinci el otomobil satışları artık durma noktasına gelmiş durumda.
Çip sıkıntısı, koronavirüs salgını, tedarik sorunları derken otomobil sektöründeki fiyat artışı bir türlü durdurulamadı. Bir de bunlara küresel krizler eklenince fiyatlar adeta tavan yaptı.
Özellikle de Türkiye gibi otomobil alımındaki vergilerin yüksek olduğu ülkelerde, iş iyice çığırından çıkmış durumda. Hali hazırda ülkemizde en ucuz binek otomobil bile 250 bin TL ve üzeri fiyatlardan satılıyor.
Türkiye’de satılan sıfır otomobillere baktığımızda en ucuz seçeneklerin Clio, Taliant, Egea ya da Honda City gibi modeller olduğunu söyleyebiliriz.
Bu modeller arasında özellikle Egea için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Türkiye’de açık ara en çok satan otomobil olan Egea, hem tasarımı, hem de sunduğu fiyat avantajıyla hayli popüler bir otomobil.
Peki bu otomobilin dış tasarımı aynı kalıp, iç opsiyonların bazıları eksilseydi ve fiyatı da 170 bin TL’ye kadar düşseydi tercihiniz yine Egea olur muydu?
Şu sıralar markalar ucuz opsiyonlu modeller satışa sunmak için kolları sıvamış durumda. Bu tarz modellerde daha eski teknolojiler kullanılarak fiyat skalası biraz daha düşürülüyor.
Örneğin Volkswagen ülkemizde de satışa sunduğu T-Cross ve Tiago modellerinde, manuel el freni, eski tip vites ve bazı eski teknolojiler ile fiyatı düşürmüştü.
Şimdi benzer bir durum Fiat için de söz konusu. İddialara göre Fiat, Egea’nın daha boş bir versiyonu için kolları sıvadı.
Easy donanımdan bile boş olacak yeni modelin fiyatı da çok düşük olacak. En azından iddialar bu yönde. Hatta sızdırılan yurt dışı fiyatı göz önüne alındığında ülkemizde 170 bin TL gibi makul bir etiketle satışa çıkması da sürpriz olmaz.
Elbette şimdilik Fiat’tan gelmiş resmi bir açıklama olmadığını da belirtelim. Fakat tüm üreticilerin bu stratejiyi kullanmaya başladıklarını düşünürsek, bu söylenti pek de mantık dışı görünmüyor.