Nissan en büyük olmak için hamlesini yaptı; 3 senede 30 yeni model
Japonya merkezli otomotiv devi Nissan, Çinli otomobil üreticilerinin korkulu rüyası olmak için harekete geçti.
Ahmet Şen
Nissan Motor, otomobil endüstrisindeki rekabetçi yapıya uyum sağlama ve pazar payını artırma yolunda önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. 25 Mart Pazartesi günü yapılan açıklamayla şirketin yeni hedefleri kamuoyuna duyuruldu. Açıklamada, özellikle büyüme ve karlılık oranlarını artırmanın yanı sıra, Çin gibi stratejik öneme sahip pazarlarda daha etkin bir varlık göstermenin hedeflendiği vurgulandı.
Nissan, Çin'deki otomobil pazarının büyümesi ve yerel markaların bu pazarda giderek daha fazla söz sahibi olması karşısında stratejik planlarını yeniden gözden geçirdiğini açıkladı. Çinli rakip firmaların pazardaki yükselişini yakından takip eden Nissan, bu gelişmeye istinaden 2027 yılına kadar 30 yeni modeli piyasaya sürme planları yaparak pazarda "kalıcı" bir yer edinmeyi hedefliyor. Bu yeni modellerin yüzde 20'sinin sadece elektrikli otomobiller olması bekleniyor, bu da Nissan'ın sürdürülebilir ve çevre dostu mobilite çözümlerine olan bağlılığını gösteriyor.
Nissan Çinlilere savaş açtı! 3 senede 30 yeni model geliyor!
Nissan'ın bu hamlesi, otomotiv sektöründe elektrifikasyona doğru global eğilimin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Şirketin elektrikli araç portföyünü genişletme kararı, gelecekteki otomotiv teknolojilerinde lider bir konum elde etme amacını da barındırıyor. Ayrıca, bu strateji Nissan'ın, artan rekabet ve teknolojik dönüşüm karşısında pazar payını koruma ve artırma niyetinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Nissan'ın açıkladığı bu yeni strateji, şirketin inovasyon ve müşteri odaklı yaklaşımını ön plana çıkarıyor. Elektrikli otomobillerin yanı sıra, yenilikçi sürüş destek sistemleri ve bağlanabilirlik özellikleri içeren yeni modellerin piyasaya sürülmesi, Nissan'ın otomotiv endüstrisinin geleceğine yön verme vizyonunu pekiştiriyor. Bu adımlar, Nissan'ın global otomotiv pazarındaki konumunu güçlendirirken, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve çevre dostu taşımacılığa olan taahhüdünü de ortaya koyuyor.
