Formula 1 otomobillerinin evrimi
1912 Hızla tutkuya dönüşen hız tutkusu. Formula 1 otomobillerinin evrimi
1912 Hızla tutkuya dönüşen hız tutkusu
1922 160 Km/S hız 1920'li yıllara gelindiğinde araçlar artık saatte 160 km hıza çıkacak kadar güçlü motorlara sahipti Görselde 1922 Fransa Grand Prix'ine katılan Aston Martin ekibinin arabası görülüyor.
1937 Özel yarış tasarımları 30'lu yıllarda yarışlar artık trafiğe kapatılmış yol yarışları olmaktan çıkmış, Grand Prix şampiyonaları özel olarak inşa edilmiş pistlerde yapılmaya başlamıştı. Üstelik artık arabalar, Grand Prix'in ilk yıllarında olduğu gibi pazara sunulacak olan binek otomobillerle değil, özel olarak yarışlar için tasarlanmış olan arabalarda yapılıyordu.
1946 Grand Prix, Formula 1 oluyor II. Dünya savaşı, Grand Prix yarışlarının yapılmasını engellemişti. Savaşın ardından kurulan Formula One organizasyonu yarışlara yeni kurallar getirmişti. Artık tüm arabalar belli bir standarda göre yapılacak, böylelikle takımların performansları ve sürücülerin yetenekleri ön plana çıkarılacaktı. İlk yarış 1946'da, Turin'de yapıldı. Yarışlar hala Grand Prix şampiyonluğu adıyla anılıyordu. 1950 yılında şampiyonanın adı resmi olarak Formula 1 Dünya Şampiyonası olarak değiştirildi. Böylelikle dünyanın en popüler motor sporları yarışının startı verilmiş oluyordu.
1951 Rüzgarla yarışanlar Standartlaştırılan otomobillerde kauçuk, geniş tekerlekler kullanılmaya başladı. Yapılan bu geliştirmeyle aracın yol tutuşu artıyor, dönüşlerde otomobil çok daha az savruluyordu. Görselde Alfa Romeo 159'uyla yarışı o yıl ikinci bitiren Juan Manuel Fangio görülüyor.
1958 Daha çok motor gücü O dönemde motor gücü ve sürücünün yeteneği, turları hızlı tamamlamada en belirleyici özellikti. Görselde Maserati 250F görülüyor. Fotoğraf Fransa yarışında çekilmiş.
1966 Hava direncinin keşfi 60'lı yıllarda arabaların hava dirençleri de ön plana çıkmaya başlamış, tasarımlar da buna göre şekil değiştirmişti. Ancak bu araçlar çok ağırdı ve takımlar daha hızlı olmak için yeni tasarım modelleri arayışı içindeydi.
1970'ler Kanat Hız için hafifletilen arabalarda artık metal yerine fiber alaşım kaportalar kullanılıyordu. Tabi bu kadar büyük motor gücüne sahip bir aracı hızlandığında zeminde tutmak çok zordu. Bu yüzden araçları yerde tutmak için yüksek kanatlar denendi. Ancak bu sabit kanatlar her piste uygun değildi.
1970 Sabit ön kanatlar Sonunda formula 1 araçları hava direncini kırmak için yere iyice yakınlaştırılmış, öne ve arkaya eklenen sabit kanatlarla yüksek hızlarda bile aracın kolayca kontrol edilebilmesi sağlanmıştı. Görselde pistlerin efsanelerinden bir McLaren görünüyor.
1976 Altı tekerlek 70'lere gelindiğinde artık milyar dolarların döndüğü bir endüstri haline gelmiş olan Formula 1 yarışları performans için araştırma geliştirme faaliyetlerine büyük paralar akıtıyordu. Mühendisler sürek yeni malzemeler, farklı şaseler ve tekerleklerle farklı pistlere ve değişen yarış kurallarına uyum sağlamaya çalışıyordu. 1976'da Renualt'un geliştirdiği bu altı tekerlekli tasarım da bunlardan biriydi. 2009 yılına dek bu ve benzeri tasarımlara izin veren kurallar, o yıl bazı takımların itirazlarıyla yeniden düzenlendi.
1979 Yürüyen uçak 1979 Formula 1 şampiyonası İngiltere yarışında bir Ford Cosworth DFV 3.0 V8.
1985 Full kanat 80'lerin ortalarında Lotus takımı tüm gövdenin tek bir kanat gibi işlev görmesini sağlayan yeni bir tasarım geliştirmişti. Ön tekerleklerin hemen arkasındaki açıklık, aracı tam anlamıyla yere yapıştırıyor ve böylelikle 300 km/s hızda bile araç yerden kesilmiyordu.
1991 Arka kanatlarda yapılan geliştirmeler 90'lı yıllara gelindiğinde Formula 1 araçları, bugün pistlerde gördüğümüz çağdaşlarının şeklini yavaş yavaş almaya başlamıştı. Gövde olabildiğince küçültülmüş, aracı yere daha iyi yapıştırmak için gövde altına oyuklar açılmıştı. En büyük ilerleme ise arka kanat teknolojilerinde yaşanmıştı. Kat kat yerleştirilen kanatlar, piste ve hava koşullarına göre aralarındaki boşluklar ayarlanarak yarışa adapte edilebiliyordu.
2002 Altın çağ 2000'l yıllarda artık Formula 1 arabaları mükemmel formuna kavuşuyordu. Hava direnciyle ilgili tüm sorunlar hemen hemen çözülmüştü. Ön kanatlarda yapılan küçük bir değişiklikle hava akımının ön tekerleklerin iç tarafından değil, dışarıdan akması sağlanmıştı. Artık sürücülerin ve pit ekibinin performansları yarışların en belirleyici ögeleri olmuştu.Görselde Formula 1 efsanesi Micheal Schumacher, Ferrari F2002'siyle İtalya yarışında.
2015 Son nokta Gelinen son noktada Formula 1 arabaları günümüz pistlerine en uygun şekilde tasarlanmaya devam ediyor. Yeni açılan yarış pistleri ve teknolojideki ilerlemeler Formula 1 arabalarının tasarımlarına ne ölçü de yansıyacak bilinmez, ama tarihi gelişiminden de anlaşılacağı gibi milyar dolarlık bu endüstrinin hız kesmeden gelişmeye devam edeceğine hiç şüphe yok.
Gelecek Göze de hitap eden performans
1894 - 2015 İnsanoğlunun hız tutkusu Formula 1 yarışlarının kökü, ilki 1906 yılında başlayan Avrupa Grand Prix Şampiyonası'na kadar dayanır.
1906 İlk resmi Grand Prix İlk araba yarışları genellikle iki kasaba arasında yapılıyordu. Tabi çok amatörce yapılan bu yarışlarda yollar trafiğe kapatılmıyor, buda kazalara sebebiyet veriyor.