Oppo N3 incelemesi

Çinli firmaların son yıllarda yaptıkları tasarımlarla taklit edenden taklit edilene doğru paralel bir geçiş yaptıklarını görüyoruz. "Çin Malı" algısını yıkmak amacıyla oldukça kaliteli ürünlerle mobil sektöre giriş yapan Çinli firmaların pazarı domine etmeye başlamaları ise asla tesadüf değil.

Bu üreticiler arasında en dikkat çeken firmalardan birisi olan Oppo'da özellikle geçtiğimiz yıl piyasaya sunduğu Find 7 ile tüm mobil sektörün dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştı. Oppo BBK firmasının bir şirketi ve BBK Oppo'nun yanında; Vivo ve OnePlus'ı da bünyesinde barındırıyor.

Oppo Find 7'den sonra döner kameralı N1 ile son dönemin popüler fotoğraf çekme modu "Selfie"ye farklı bir bakış getirmişti. Oppo'nun N1 ile birlikte inovasyon konusunda sınırları nereye götürebileceğine hepimiz şahit oluyorduk. 

Oppo geçtiğimiz Ekim ayının sonunda N1'in devam telefonu N3'ü bizlere tanıttı. N3'ün kamerası da N1 gibi dönebiliyordu ama döndürmek için kas gücüne değil motor gücüne ihtiyaç duyuyordu. Bu 2 telefon arasında ki en önemli farktı. Bizde teknolojioku.com olarak Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyor ve Oppo'nun yeni nesil döner kameralı telefonu N3'ü inceliyoruz.

İncelemeye geçmeden önce dilerseniz telefonun teknik özelliklerini bir hatırlayalım.

Tasarım: 

Oppo'nun telefonlarında kullandığı kendine has bir tasarım anlayışı var. Bu tasarım anlayışını N3'te de görüyoruz. N3, boyuna uzun bir telefon ve aynı ekran boyutuna sahip LG G3'ten 25mm daha uzun. Bu uzunluğu dönen kamera donanımı ve bunun otomatik olarak dönmesini sağlayan motordan kaynaklandığını belirtelim. Bu donanımların telefonu rakip telefonlara göre 43 gram daha ağır olmasını sağladığını da hemen ekleyelim. Kısacası Oppo N3 hem büyük hemde ağır bir telefon (Tabi rakiplerine göre).

Oppo N3'ün ön tarafında fiziksel bir tuş bulunmuyor. Alt tarafta kapasitif tuşların kullanıldığını görüyoruz. Fiziksel tuş kullanmayan üreticilerin de bu yöntemi tercih etmesini gerektiğini şiddetle savunan biriyim; lakin ekranda yer alan sanal tuşların telefon kullanma keyfine limon sıktığı bir gerçek değil mi? N3'ün kapasitif tuşlarının ışık seviyesi de yeterli düzeyde.

Üstte ön tarafta tasarımdan dolayı kamera yer almıyor. Burada ışık sensörünün yer aldığını görüyoruz.

Telefonun sağında ses açıp kapama butonu ve kulaklık girişini görüyoruz. Bu girişin yan tarafa konmasını ise oldukça saçma bulduk. Böyle inovatif bir üründe kulaklığı yan tarafa koymak zorunda kalan Oppo'nun tasarım ekibi üst tarafta kamera motorları ve menteşeleri; altta ise hoparlörün kapanmasını engelleyen oval çerçeveden dolayı bu yolu tercih etmek zorunda kaldığını anlıyoruz ama hak veremiyoruz. 

Oppo N3'ün sağında, güç tuşu, micro USB şarj bağlantı noktası ile micro sim ve hafıza kartı girişini görüyoruz. Telefonun arka kapağı açılmadığı için Oppo yine müthiş bir inovasyon örneği göstererek tek girişten 2 farklı kartı girebilmemizi sağladığını görüyoruz. Kutu içinden çıkan ince iğne ile bastırarak bu girişi yerinden çıkartıyoruz.

Telefonun arkasındaysa parmak izi okuma sensörü ve oldukça güzel dizayn edilmiş olan Oppo logosunu görüyoruz. İlerleyen sayfalarda anlatacağız ama parmak okuma sensörü müthiş çalışıyor.

Arkada üstte çift yöne dönebilen kamera bulunuyor. Oppo N3, Schneider Kreuznach lense sahip. Hem donanımı hemde sensörü ile oldukça iyi bir izlenim bırakan N3'ün performans ve karşılaştırma testlerini ise önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız. Kamera örneklerini ise sonraki sayfalarda görebileceksiniz.

Oppo N3'ün tasarımında en beğendiğimiz yerlerinden birisi ise altta yer alan hoparlörün avuç içinde kapanmasını engelleyen ve bildirim ledinin de yeraldığı dairesel çerçeve boşluğu oldu. İlk kez bir telefonda böyle bir tasarıma rastlıyoruz. Özellikle oyun oynarken yaşanan avuçiçi ile hoparlörün kapanma durumunun önüne artıl geçilebildiğine hayretler içinde şahit olmaktayız.

Alt tarafta yer alan bu metal çerçevenin kasaya yansıttığı bildirim ışığı ise tek kelimeyle muazzam.

Metal çerçeve, metal arka yüzey konusunda firmalar birbirleriyle yarışırken Oppo'nun amiral gemisi modellerinde bu malzeme kalitesini uzun zamandır kullandığını görüyoruz. Yan tarafta ve altta yer alan parlak metal çerçevenin telefonu oldukça şık ve kaliteli gösterdiğini belirtelim. Arka kısımda yüksek kaliteli polimet bir kaplama bulunuyor.

Tasarımı ve yenilikçi yaklaşımlarıyla kendini bize hayran bırakan Oppo N3'ün bu özelliklerinden dolayı rakiplerinden daha büyük ve ağır olduğunu görüyoruz. Bu konuda bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyorsanız telefon almak için Oppo'nun ülkemize giriş yapmasını beklemelisiniz. Ne kadar mı bekleyeceksiniz? Kimseler duymasın ama çok az...

Ekran:

Oppo, N3'te 5.5 inç 1920x1080p çözünürlükte IPS tabanlı bir ekran kullanıyor. Bu ekran 401 ppi (pixel per inch) ve 157 ppcm (pixel per cantimeter) değer veriyor. 16:9 formatında 24 bit 16.772.116 renk verebilen Oppo N3'ün ekranı 1000:1 kontrast oranı ve 450 cd/m2'lik değeriyle beğenimizi kazanıyor. Gorilla Glass 3 ile korunan ekranın renk keskinliği ve parlaklığı konusunda kullanıcılarını memnun edeceğinden eminiz.

2K ekranların standart hale geleceği 2015 yılında biz halen Full HD çözünürlüğün oldukça yeterli olacağını düşünüyoruz. Oppo, Find 7'de 2K ekran kullanmıştı ama N3'te bu ısrarından vazgeçtiğini görüyoruz. Böylelikle Snapdragon 801AC kadar güçlü olmayan MSM8974AA Snapdragon 801 yongasının da boşu boşuna yorulmadığını görüyoruz.

Oppo N3'ün IPS ekranının özellikle siyah konusunda tüm IPS panellerin önünde olduğunu gördük; bunu da belirtelim. Fotoğraflar ekran doğruluğu konusunda en doğru yorumu vermese de özellikle renk geçişleri ve renk keskinliği konusunda fikir vermesi açısından size yardımcı olacaktır diye düşüüyoruz.

Arayüz:

Oppo telefonlarında kendi Color OS arayüzünü kullanyor. Bu arayüz 2.0 sürümü ile resmen sınıf atladı. Find 7'de kullandığımız ve alıştığımız bu arayüz öyle soft ve rahat bir arayüz ki; hem alışması hemde kullanması oldukça kolay. Color OS 2.0 ile hem menü düzeni hemde görünüş konusunda Oppo artık rakiplerinin önünde yer alıyor. 

TouchWIZ ve LG'nin kendi arayüzü düşünüldüğünde ne demek istediğimizi sanırız daha iyi anlamışsınızdır diye düşünüyoruz. Çinli firmaların özellikle arayüz konusunda büyük bir gelişim yaşadıklarına şahit oluyoruz. Dilerseniz N3'ün arayüzüne kısa bir bakış atalım.

Kilit ekranı açmak için dilerseniz standart dilerseniz telefonun arkasında yer alan parmak izi okuma sensörünü kullanabiliyorsunuz. Bu konuda geniş bilgiyi yazının ilerleyen kısmında sizlere anlatacağız.

Bildirim ekranı bildiğimiz standart kısayollardan oluşuyor. Tüm ayaralara buradan ulaşabiliyoruz. 

Ana ekranda sol tarafta müzik widgeti yer alıyor. Oldukça kolay ve kullanışlı bir uygulama olduğunu belirtelim.

Oppo'nun Find 7'de yaptığı hatayı tekrarlamadığını görüyoruz. Oppo, Find 7de özelleştirilmiş web browser yerine Chrome'u kullanmıştı. Bu hatadan vazgeçen firmanın Color OS 2.0 ile birlikte N3'te kendi tarayıcısına geçiş yaptığını görmekteyiz.

Oppo, telefonunuzu yedekleyebileceğiniz ve dilediğiniz zaman geri dönüş yapabileceğiniz bir uygulamayı bizlere sunuyor. Telefonunuza format atmadan önce yedek alıp daha sonra tüm ayarlarınızı ve uygulamalarınızı tek bir arayüz üzerinden geri döndürebilmektesiniz. 

Oppo'nun kendi bulut servisi NearMe'yi telefonunuza kurabilir ve dosyalarınızı buraya yedekleyebilirsiniz. Ayrıca telefonunuz kaybolursa bu uygulama sayesinde PC'den telefonunuza erişebilirsiniz.

Güvenlik Merkezinden

• Telefonunuzun hafıza temizleme işlemlerini
• Uygulamaları şifreleyerek başka kişiler tarafından ulaşılmasını engellenmesini
• Veri planınızı organize etmeyi
• Güç yönetimi seçeneği sayesinde pilinizin daha uzun süre gitmesini
• İstemediğiniz numaraların sizi aramasını ve mesaj çekmesinin engellenmesini
• Hangi saatler arasında telefonun açık kalacağını
• Telefonunuzu başkasına verdiğinizde sadece sizin izin verdiğiniz bölümlerin görülebilmesinin sağlanması işlemlerini ve daha fazlasını yapabiliyorsunuz.

Oppo, N3 tanıtımında bizleri birde O-Click adında bir aparatla tanıştırmıştı. Bu aparat ile bildirimleri alabiliyor, fotoğraf çekebiliyor, dinlediğimiz şarkıyı değiştirebiliyor ve telefonumuzu bulabiliyorduk. Bluetooth ile telefona bağlanan bu aparatın anahtarlığınıza takılması sayesinde telefonunuza bakmadan da bildirimlerin ne olduğunu anlayabilmekteydik. Ne kadar efektif kullanılır bielmiyoruz ama sonuçta telefonun böyle bir özelliği olduğunu da belirtelim.

Oppo, Color OS 2.0'da kullandığı multi taskng uygulamasını Apple'ın mobil işletim sistemi iOS'tan bire bir kopyalamış. Çinliler bu huylarından bir türlü vazgeçmiyor. Dilersek tek tek uygulamaları yukarı sürükleyerek kapatabiliyoruz. Dilersekte aşağıda yer alan yuvarlak sanal butona tıklayarak tüm uygulamaları kapatabiliyoruz.

Bir başka kopyalama ise klasör içeriğine basıldığında arka tarafın boke efekti ile kaplanması olmuş; ama oldukça güzel olmuş...

Telefonumuzu özelleştirmek hiç bu kadar güzel olmamıştı desek sanırız yanlış bir tabir kullanmayız. Solda yer alan menü tuşuna basılı tutarak ekranlarımızı özelleştirebilmekteyiz. Duvar kağıtları, widgetlar ve animasyonlu eklentiler ile N3 size tam anlamıyla bir özelleştirme sunuyor.

Tüm bu özelleştirmeler bize yetmez derseniz Tema Mağazasına girerek yüzlerce temadan birini seçebilirsiniz.

Performans:

Oppo, N3'te iş ortağı Qualcomm'un MSM8974AA Snapdragon 801 işlemcisini kullanıyor. Bu işlemci bildiğimiz Snapdragon 800'in 3. jenerasyon versiyonu oluyor. Snapdragon 800'e göre çekirdek saat hızlarıının arttırıldığı bu işlemci 2 GB sistem belleği ve Full HD ekranı ile sınıfı rahatlıkla geçiyor.

Color OS 2.0 ile birlikte uçuk kaçık bir kullanıcı deneyimi sunan Oppo N3'ün günlük kullanım performansının Color OS 1.2.7 yüklü Find 7'den çok daha iyi olduğunu belirtelim. 

Benchmark testleri telefonu günlük kullanım performansıyla ilgili bilgi vemrese de özellikle aynı konfigürasyona sahip telefonlar arasındaki farkın ortaya konması için iyi oluyor. Yaptığımız benchmark testlerine ait ekran görüntülerini sizlerle paylaşıyoruz.

Antutu:

Quadrant: 

Geekbench 3:

GpuBench:

NenaMark 2:

3DMark:

GFXBench:

Vellamo:

SunSpider 1.0.2:

Google Octane 2.0:

Kamera: 

Geldik Oppo N3'ün en önemli noktasına. Oppo N3 kendi kendien dönebilen kameraya sahip tek telefon. Bu tasarım anlayışına şapka çıkartmamak mümkün değil. Arkada kullanılan yüksek megapikselli ve çift flaşlı kameranın önde de kullanılabilmesi tek kelimeyle muteşem bir olay. Kameranın kendi kendine dönebilmesi ise ayrı bir takdir konusu. 

Oppo, Find 7'de artık bir efsane haline gelen Sony IMX214 sensörünü kullanmıştı. Oppo'nun N3'te ise IMX240 sensörünü kullanmasını bekliyorduk ama firma bizi şaşkınlığa uğrattı ve N3'te Schneider Kreuznach lensi ile 1/2.3'' OmniVision OV16825 (16 megapiksel) sensör kullandı.

Oppo'nun telefonlarında kamera donanımına büyük önem verdiğini görüyoruz. Find 7'de özel bir yazılımla 50 megapiksel değerinde fotoğraflar çekilebilmesine olanak sağlayan Çinli teknoloji devinin N3'te de (aynı yazılım sayesinde) 25 megapiksel değerinde fotoğraflar çekebilmesine olanak sağladığını görmekteyiz.

Oldukça kolay bir kullanım sağlayan kamera arayüzüne ait ekran görüntülerini aşağıdan inceleyebilirsiniz.

Bazı kamera örneklerini aşağıdan inceleyebilirsiniz. Detaylı testler yakında geliyor...

Pil:

Oppo'nun N3'te Find 7de oldğu gibi 3000 mAh pil kullandığını görüyoruz. Biz telefonu 2 gün boyunca Normal Güç Tassaruf Modunda kullanabildik. 2. Günün iş çıkışı saatinde telefonu Süper Güç Tasarruf Moduna aldığımız belirtelim. Güç tasarruf modlarını etkinleştirmeden ve sürekli 3G senkranizasyonunu açık tutarak telefonu 1 gün boyunca rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. 

Pil gücü sizinde bildiğiniz gibi tamamen kullanmayla alakalı bir durum ama bu noktada Oppo'nun hızlı şarj özelliğinin bu telefonda da olduğunu belirtelim. Sadece yrım saat şarj ile telefonun %75'ini şarj edebilmektesiniz. 5 dakikalık şarj ile 30 dakika boyunca telefon görüşmesi de yapabiliyorsuunz ve şarj aleti Find 7'de ki gibi devasa değil!

Bu bağlamda Oppo N3'ün pil gücünün muadil telefonlarla aynı seviyede olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Parmak İzi Okuma Sensörü:

Oppo N3'te alan taraması yapan (iPhone 6 ve Huawei Mate 7'de olduğu gibi) bir sensör kullanıyor. Bu sensör sayesinde parmağınızı görmediğiniz bir yerden sürekli olarak aşağı yukarı hareket ettirmek zorunda kalmıyorsunuz. N3'te ki parmak izi okuma sensörü açıkçası bizi korkutmuştu çünkü firma ilk kez böyle bir donanımı telefounda kullanıyordu ve bu donanımın yazılım ile bir noktada uyumsuzluk yapabileceği endişesi taşıyorduk.

Yaptığımız testlerde ve detaylı inclemelerde şunu gördük ki N3'te ki parmak izi okum sensörü oldukça başarıı bir şekilde çalışıyor. Parmak izi okuma teknolojisini Oppo bir adım öteye götürüyor ve sadece kilit ekranı açmak için bu donanımı kullanmıyor. Uygulama Şifrele meüsünden uygulamaları şifrelediğinizde bunun parmak izi ile de açılabilmesine olanak sağlanıyor. 

Ekran açıkken parmak izi okuma sensörüne parmağınızı koymanız yeterli oluyor ama ekran kapalıyken parmak izi okuma sensörünün çalışması için bastırmanız gerekiyor; bunu da belirtelim.

Ayarlar kısmına giriyoruz ve Hesaplar sekmasi altından Parmak izi ve Kilit Ekranı seçeneğini tıklıyoruz. Bu menüden kilit aç kısmına tıklıyoruz ve ekranın kildinin açılması için parmağımızı telefona tanıtıyoruz.

Parmak izimizi 6 kez tanımlıyoruz. dokundurmamız yeterli oluyor. Parmağınızın her bölgesini tanıtırsanız mükemmel bir eşleşme sağlayabilirsiniz. Bu noktada aynı parmağı 2 kez tanıtmanızda doğruluk ve kesinik konusunda size yardımcı olacaktır; ama böyle bir duruma gerek yok.

Parmak izinizi okuttuktan sonra birde alternatif şifre belirliyoruz.

Dilerseniz telefonunuzdaki programaları şifreleyebiliyorsunuz. Bu şifreleme sonrasında dilerseniz 4 haneli şifreyle ya da parmak izi ile progrmaları açabilyorsunuz.

Sonuç: 

Oppo N3'ü biz çok beğendik. Hem tasarımı hem de kamera donanımı ile hiçbir telefona benzemeyen N3 için şu da olsaymış dediğimiz bir durum söz konusu değil. Kendi kendine dönebilen kamerasını defalarca açıp kapattık ve 1 mm bile kayma duraksama, takılma yapmadı. Zaman içinde bu motorun sorun yapıp yapmayacağını bilmek tabi ki imkansız ama biz uzun süredir telefonu inceliyoruz ve sorun yaratabileceği ile ilgili en ufak bir işaret bile almadık. 

Oppo, 2014 yılı sonunda ülkemize giriş yapacaktı ama belli prosedürlerin yerine getirilmemesinden dolayı bu girişin 2015 yılına kaldığı firma temsilcileri tarafından 1. ağızdan dile getiriliyor.

Oppo'nun bu kadar geç kalmasının temel sebebi ise firmanın bir distribütör ile değil de kendi kendini temsil etme isteğidir. Arada bir distribütör olduğunda telefonların daha da pahalıya satılma endişesi Oppo'nun dikkatle adım atmasını gerektiriyor.

Açıkçası bu telefonlar ucuz değil. Avrupa'da N3'ün fiyatı 549€. Yani bu telefonlar amiral gemisi olarak satılan telefonlardan farklı değil hatta pahalı bile. Ülkemizde ise nasıl bir fiyat politikası izleneceğini heyecan içinde bekliyoruz.

Bu incelememizi Oppo'nun üst düzey yöneticilerinin okuyacağını bildiğimiz için şunu söylemeden incelemeyi bitirmek istemiyorum.

Oppo, acele et; seni bekliyoruz ;)