Cep telefonlarındaki gizli tehlikeler!
Çünkü insanoğlunun iletişim/ilişki kurma yöntemleri, hayatı algılayış şekli, bilgiyle arasındaki mesafe çok ama çok kısa bir sürede tepetaklak oldu.
Çünkü insanoğlunun iletişim/ilişki kurma yöntemleri, hayatı algılayış şekli, bilgiyle arasındaki mesafe çok ama çok kısa bir sürede tepetaklak oldu.
Mobil iletişime geçiş o kadar hızlı gerçekleşti ki, cep kullanımı ile ilgili nezaket kurallarını bile oturtamadık. Biriyle yüzyüze konuşurken telefon çaldığında karşımızdaki insana mı, yoksa hattın diğer ucundakine mi bir nezaket borcumuz var?
Gerçekten, emin değilim. Sosyal bir ortamda tweet, e-posta, Instagram kontrol etmek buzdolabındaki su şişesini kafaya dikmek gibi. Herkes yapıyor, herkes kızıyor.
Ancak akıllı telefonlarla ilgili bazı gerçekler nezaket kuralları kadar gri değil. Telefon sahipleri bir sonraki karelerde sıralayacağımız konularda çok dikkatli olmalı...
Şifresiz kullanmak: Akıllı telefon sahiplerinin yüzde 62’si tüm en özel bilgilerini barındıran cihazlarını şifresiz kullanıyor. Bunu yapmayın.
Çıplak foto göndermek: Bu görsellerin yüzde 17’si kazayla yanlış kişiye gönderiliyor. (Bir mecburiyet söz konusu ise hiç olmazsa ekstra dikkatli olalım)
Tatil fotosu paylaşmak: Herkese açık şekilde yapılan ve lokasyon bildiren ‘evde değilim’ paylaşımları hırsızlara davetiye çıkarmakta.
Güvenilir olmayan kablosuz ağlara bağlanmak: Bağlanmayın, zorunda kalırsanız hassas bilgilerinizi, şifrelerinizi bu ağlarda iken kesinlikle kullanmayın.
E-postalardaki şüpheli linklere tıklamak: Her gün 156 milyon dolandırıcılık e-postası atılıyor. Unutmayın gönderen de o tuzağa düşmüş olabilir.
Bazen gündelik koşuşturmacalar altında aslında hayatlarımızın ne kadar değiştiği gerçeğini ihmal ediyoruz. Oysa biz internet ve cep telefonlarının hiç var olmadığı bir dönemi de yaşayan çok tuhaf bir ara kuşağız.
10 dakikada bir Arşimet gibi sokağa fırlayarak “Ne oldu bize!”, “Bu elimdeki aygıtla tüm bunları nasıl yapıyorum?”, “Neden artık hiç Haldun Taner’in önünde buluşmuyoruz?” gibi soruları bağırmamamız mucize gibi...