Cem Kıvırcık yazdı: Ürüne para ödemiyorsanız ürün sizsiniz…
Cem Kıvırcık Dijital Gündem köşesinde bu hafta ücretsiz olarak sunulan ürünlere dikkat çekiyor.
Ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz…
Doğrusu bu sözü ilk kim söyledi bilmiyorum… Ancak bedava peynirin yalnızca fare kapanında olduğu bir dünyada yaşıyoruz… İnternet çağındayız…
Aslında bedava gibi görünen birçok şey için çok önemli bedeller ödüyoruz.
Facebook’a giriyor, resimlerimizi, videolarımızı yüklüyor, okul arkadaşlarımızla hasbıhal ediyoruz. Bazen beğeni yapıyor, bazen de gönderimizi beğenmediği için arkadaşlarımıza sitem ediyoruz…
Cem Kıvırcık yazdı: Ürüne para ödemiyorsanız ürün sizsiniz…
Peki Facebook bedava ise Mark Zuckerberg nasıl para kazanıyor hiç düşündünüz mü?
Gayet basit… Sizin bilgilerinizi toplayıp satarak ve sizin bilgilerinize göre oluşan profilinize özel reklam göstererek…
Google’a giriyor istediğinizi buluyorsunuz, bedava eposta, depolama ve bulut hizmetleri alıyorsunuz. Sonuç ne aradığınızı, hangi web sitelerinde dolaştığınızı kendi ellerinizle altın tepside sunuyorsunuz.
Geçtiğimiz günlerde Turkcell, hotspot yani mobil internetinizi paylaştığınızda bunun için aylık 9₺ ücret deneceğine dair bir duyuru yaptı. Bunun üzerine sosyal medya ortamında bu konu uzun süre tartışıldı.
Daha sonra Turkcell yaptığı açıklamayla “Hızlı Giriş” uygulamasını kullanan abonelerin bu ekstra ücreti ödemeyeceklerini, aslında bu uygulamayı “güvenlik” gerekçesiyle başlattıklarına dair bir duyuru yaptı.
Birçok kullanıcı Turkcell’in bu uygulamayı devreye sokmaktaki amacının veri toplamakla ilgili olduğunu düşünüyor. “Yaani” arama motoru konusunda son dönemde yapılan reklamlar ve tanıtım çalışmaları da özellikle Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu’nun “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı…” sloganıyla paralellik arz ediyor.
Birçok sosyal medya uygulamasında hesabımız var, tüm verilerimiz Amerikalı ve Çinli firmaların ürettiği ağ donanımlarının üzerinde dolaşıyor. Durumumuz pek de Nasreddin Hoca türbesinden farklı değil… Üç tarafımız açıkken kapıya kilit koymanın pek manası kalmamış…
Görünen o ki, Turkcell herkesi “Hızlı Giriş” uygulamasına yönlendirmek ve bu uygulamayla ayak izlerimizi takip etmek, veri toplamak istiyor. Bu aşikâr…
Elbette kişisel verilerin toplanması, “Büyük Birader”in her anımızı gözlüyor olması çok da tasvip ettiğim bir konu değil… Lakin, şu aşamada bazı hassasiyetleri de anlamakta da güçlük çekiyorum. Hele elaleme bu kadar veri kaptırdıktan sonra…
Öbür taraftan, Turkcell aboneleri mobil internet hizmetini bedava almıyorlar. Bunun karşılığında bir ücret ödüyorlar. Dolayısıyla Turkcell, hotspot kullanımı üzerinden veri toplamak istiyorsa ya bu konuyla ilgili dramatik bir indirim yapmalı, ya da hotspot noktalarını yaygınlaştırarak, birçok lokasyonda bedava internet hizmeti vermeli ki en azından “Alan razı, veren razı…” bir durum oluşabilsin…
Sevgiyle kalın…
Cem Kıvırcık – Twitter/Facebook/Instagram: @cemkivircik