Google CEO'su da açıklama yaptı
Avrupa Komisyonu'nun Google'a haksız rekabet nedeniyle 5 milyar dolar ceza vermesi Google'ın CEO'su Sundar Pichai tarafından eleştirildi.
Avrupa Birliği'ne bağlı Avrupa Komisyonu tarafından bugün açıklanan soruşturma sonucuna göre 5 milyar dolar cezaya çarptırıldı. Google'ın Android işletim sistemi ile ilgili olarak haksız rekabette bulunduğuna karar veren Komisyon'un bu kararı, Google tarafından tepkiyle karşılandı.
İlk olarak sözcü tarafından iki cümlelik bir açıklama yapılan ceza ile ilgili olarak bizzat Google CEO'su Sundar Pichai bir blog yazısı kaleme aldı. Türkçe'ye de çevrilen blog yazısında Android'in daha fazla seçenek sunduğu, aynı zamanda iş ortakları ve tüketiciler için de bir fırsat olduğunun altı çiziliyor.
İşte jet hızıyla Türkçe'ye de çevirilen ve Teknolojioku'ya ulaştırılan Google CEO'su Sundar Pichai'nin AB'nin kestiği 5 milyar dolarlık ceza ile ilgili açıklaması:
"Android bir telefon aldığınızda en popüler iki mobil platformundan birini, dünya çapında kullanıcılar için mevcut telefon seçeneklerini artıran platformu seçmiş olursunuz.
Bugün Avrupa Komisyonu Android’e ve iş modeline karşı bir rekabet kararı aldı. Söz konusu karar Android telefonların; Komisyon’un kendi pazar araştırmasındaki katılımcıların yüzde 89’u tarafından da teyit edildiği gibi, iOS telefonlarla rekabet ettiği olgusunu görmezden gelmektedir. Karar aynı zamanda Android’in; Android cihazlar üreten ve satan binlerce telefon üreticisi ve mobil şebeke operatörlerine, işlerini Android ile kurmuş dünya çapındaki milyonlarca uygulama geliştiriciye ve artık son teknoloji akıllı telefonları satın alabilen milyarlarca tüketiciye ne kadar fazla seçenek sunduğunu da gözden kaçırmaktadır.
Bugün Android sayesinde aralarında Almanya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, Letonya, Polonya ve Romanya ’dan da üreticilerin yer aldığı 1300’den fazla farklı markanın ürettiği, her fiyat aralığında 24 binden fazla cihaz bulunmaktadır.
Bu şirketler tarafından üretilen ve hepsi birbirinden farklı olan telefonların tek ortak özelliği aynı uygulamaları çalıştırabilme kapasitesidir. Bu da cihazların boyutu veya şekli ne olursa olsun teknik uyumluluğu garantileyen basit kurallar sayesinde mümkün olmaktadır. Hiçbir telefon üreticisinin bu kuralların altına imza atma zorunluluğu dahi bulunmamakta, tıpkı Amazon’un Fire tabletleri ve TV çubuklarında yaptığı gibi Android’i diledikleri şekilde kullanıp değiştirebilmektedirler.
Açık işletim sistemlerinin başarılı olabilmesi için, tüm kullanıcıların ihtiyaçlarını büyük bir titizlikle dengelemesi zorunludur. Temel uyumluluk konusunda kuralların olmaması halinde, açık platformların kullanıcılara, geliştiricilere ve telefon üreticilerine faydalı olmayacağı ve başarısızlıkla sonuçlanacağını tarih de göstermiştir. Android’in uyumluluk kuralları, herkes için uzun vadeli ve çözüm sunan bir platform olmasına katkı sağlıyor.
Esneklik, seçenek ve fırsat yaratma
Bugün Android sayesinde tipik bir telefon, sadece telefonu
satın aldığınız şirkete değil çok sayıda geliştiriciye ait ön
yüklenmiş 40’a varan uygulama ile birlikte geliyor. Farklı
uygulamaları –ya da tarayıcı veya arama motorunu- tercih etmeniz
halindeyse, önceden yüklenmiş olanları kolayca devre dışı
bırakmanız veya silmeniz, yerine ise-bazıları geçimlerini uygulama
geliştirici olarak sağlayan 1,6 milyon Avrupalı tarafından
geliştirilmiş- diğer uygulamaları seçmeniz mümkün.
Aslında tipik bir Android kullanıcısı, telefonuna 50 kadar uygulamayı kendisi kuruyor. Geçtiğimiz yıl Play uygulama mağazamızdan 94 milyarın üzerinde uygulama yüklendi. Opera Mini ve Firefox gibi tarayıcılar 100 milyon, UC Browser ise 500 milyon kereden fazla yüklendi.
Bu durum, 1990’lar ve 2000’lerin başındaki çevirmeli ağ bağlantısı çağıyla taban tabana zıt bir durum ortaya koyuyor. O dönemlerde bilgisayarda önceden kurulu uygulamaları değiştirmek veya yenilerini eklemek teknik açıdan zor ve zaman alıcıydı. Komisyon’un Android kararı, bugünkü geniş seçenekleri ve insanların telefonlarını nasıl kullandığıyla ilgili açık durumu görmezden gelmektedir."
Açıklamanın devamını Google Türkiye Blog sayfasından okuyabilirsiniz.