Cem Kıvırcık yazdı: IQ ve EQ’dan sonra şimdi de DQ
Cem Kıvırcık Dijital Gündem köşesinde bu hafta dijital zeka kavramı DQ'yu ele alıyor. İşte merak edilen yönleriyle dijital zeka.
IQ, “Intelligent Quotient” yani zeka katsayısı anlamına gelen kelimelerin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.
1900’lü yıllarda Fransız hükümeti psikolog Alfred Binet’den çocukların zeka seviyesini ölçmek için bir yöntem bulmasını ister. Hükümet tüm çocukların okula gitmesini zorunlu kılan bir yasa çıkartmıştır. Amaç hangi çocukların okulda zorluk yaşayabileceğini önceden tespit etmek böylelikle özel yardım gerekenleri ayrıştırabilmektir. Binet, çalışmalara başlar ve özel bir test geliştirir. IQ kavramı ilk kez 1912 yılında Alman psikolog William Stern tarafından kullanılır.
Cem Kıvırcık yazdı: IQ ve EQ’dan sonra şimdi de DQ
EQ ise “Emotional Quotient” yani duygusal zeka katsayıyı simgeler. Peter Salovey ve John D. Mayer tarafından 1990 yılında ortaya atılmış bir kavramdır. Tek başına yüksek IQ’ya sahip olmak sosyal hayatta başarılı olmak anlamına gelmiyordu. Nitekim 1995’te psikolog ve zeka bilimci Daniel Goleman’ın “Emotional Intelligence” adlı kitabı yayınlanınca bulmacanın eksik parçası bulunmuş oldu.
Goleman, EQ’yu bireylerin kendi ve diğer kişilerin duygularını idrak edebilme, farklı duyguları birbirinden ayırıp doğru tanımlayabilme, ve bu veriler ışığında kendi davranış ve düşüncelerini yönlendirebilme biçiminde tanımlıyordu. EQ olmadan IQ’nun hiçbir anlamı yoktu...
DQ... Yani “Digital Quotient” yani dijital zeka katsayısı... Dijital çağda, IQ ve EQ’dan sonra hayatımıza giren yeni kavram. Daha önceleri “IQ sizi okuldan mezun eder, EQ ise hayattan...” denirken bugünün dijital dünyasında artık dijital zekayı konuşuyoruz, ölçümlüyoruz...
Hem eğlenmek hem de öğrenmek için bizlere, özellikle çocuklarımıza müthiş bir evren sunan dijital bir dünyanın içinde yaşıyoruz. Ancak bu dünya siber zorbalıktan, dolandırıcılığa dek bir çok tehlikeyi de barındırıyor. Çocukların gerçek hayatla bu çevrimiçi hayat arasında gerçek bir denge kurabilmesi için dijital zekalarını geliştirmeleri gerekiyor.
Bugün birçok çocuk akıllı telefon, ya da tablet kullanıyor. Araştırmalara göre bu çocukların yüzde 70’den fazlasının internet erişimi var, sosyal medya hesaplarına sahipler... Müstehcen ve şiddet içeren içerikler, dolandırıcılık, veri hırsızlığı, siber zorbalık vakaları sıkça görülüyor. Bir de teknoloji bağımlılığı durumu söz konusu...
Peki, çocuklar bu tehlikelerden nasıl korunacaklar ve DQ yani dijital zekalarını nasıl geliştirecekler?
Güney Koreli bilim insanı Dr. Yuhyun Park, iki çocuğunu yetiştirirken bir anne olarak duyduğu kaygılardan yola çıkarak DQ Enstitüsü adlı bir program başlatmış. Bu program kısa bir sürede büyük kabul görmüş ve birçok kuruluşun desteğini almış. Hem eğlendiren, hem de eğiten bu programda çocuklara şu sekiz yetenek kazandırılmaya çalışılıyor: Dijital Vatandaşlık Kimliği, Ekran Süresi Yönetimi, Siber Zorbalık Yönetimi, Siber Güvenlik Yönetimi, Dijital Empati, Dijital Ayak İzi Yönetimi, Eleştirel Düşünme ve Gizlilik Yönetimi...
Turkcell, DQ Enstitüsü ile işbirliği yaptı ve bir dünya standardı olarak kabul edilen Dijital Zeka DQ’yu Türkçe’ye uyarladı. Çocukların oyun oynayarak dijital kimlik kazanmasına imkan veren bu zengin içeriğe, hem mobil uygulaması aracılığıyla hem de web sitesi üzerinden ulaşmak mümkün.
Çocuklar bu sekiz ana başlık konusunda hem eğleniyorlar, hem de eğitiliyorlar.
Dijital Zeka Küresel Etki Raporu Araştırması’nın sonuçlarına göre Türkiye’de çocukların siber tehditlere maruz kalma olasılığının yüzde 47 olduğuna dikkat çeken Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Bu risk oranını en düşük düzeye indirmeliyiz, DQ ile hedefimiz budur.” diyor.
Tüm ebeveynlerin çocuklarını siber dünyanın tehditlerinden korumak için dijital zeka seviyelerini arttırma konusunda ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Ayrıca bu konuda ebeveynlerin de eğitime ihtiyacı olduğuna inanıyorum. DQ Enstitüsü güzel bir fırsat ve bunu değerlendirmek gerek...
Sevgiyle kalın...