Bulut servislerinde yeni dönem başlıyor!
Bulut yeniden tanımlanıyor: Veri Gölleri rüştünü ispatlıyor ve 2015’te işletmeler karma buluta yöneliyor
BT dünyasında yaşanan değişiklikler her geçen yıl daha da heyecan verici bir boyuta ulaşıyor. Sektörde eşzamanlı olarak dönüm noktası niteliği taşıyacak iki önemli konu karşımıza çıkıyor: Veri Gölleri ve Karma Bulut. EMC Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez, BT dünyasını yeniden şekillendirecek bu iki önemli konuya ilişkin görüşlerini paylaştı.
Önder Sönmez, şunları söyledi: “Bu öngörünün gerçekleşme ihtimalini güçlendiren en önemli unsur, üretilen ve üretilmeye devam eden dev miktarlarda verilerin her tür veri depolama sisteminde, her açıdan talep yaratıyor olması. Özellikle, yapılandırılmamış veriler alanında veri depolamada her iki senede bir, iki kattan fazla büyüme yaşanıyor. Yapılandırılmış ya da yarı yapılandırılmış verilerde ise, yıllık yüzde 20 ve üzerinde büyüme görülüyor. Bu büyüme finansal hizmetlerden, yaşam bilimlerine; sağlık hizmetlerinden üretim sektörüne kadar birçok sektörde yaşanıyor.”
Sönmez, işletmelerin istihbarata dayalı kararlar alma konusunda verilere her geçen gün daha fazla güvenmesinin, veri depolamayı altyapı sisteminin en önemli ve gerekli bileşeni haline getirdiğini belirerek, “Veri miktarında bu düzeyde bir artış, verilerin kurumsal varlık olarak önemi de göz önüne alındığında, işletmeleri veri depolamanın artan maliyetini ve karmaşıklığını azaltmaya yönelik önlemler almaya yöneltiyor. Bu eğilimin, veri depolama altyapısını kullanan mevcut ve gelecek uygulamaların gerek duyacağı kapasite ya da performans ölçeklendirmesinden ödün vermeden gerçekleştirilmesi gerekiyor” dedi.
Önder Sönmez, maliyet ve performansı dengeleme ihtiyacının, işletmelerin veri depolama kaynak yönetiminde ve bulut, dosya, işlemsel ve analitik iş akışlarını içeren veri depolama altyapılarında, yenilikçi çözümler arayışına girmelerine neden olacağını belirtiyor.
Veri gölleri, siloların yerini alacak
İlerleyen dönemlerde geleneksel silo-tabanlı veri depolama altyapılarından konsolide veri göllerine geçişin yaygın bir biçimde benimsenmesi bekleniyor. Veri gölleri, akıllı yazılımlar tarafından yönetilen ve dev miktarda veri artışı ve buna bağlı performans gereksinimlerine göre ölçeklenebilen yapısıyla tercih ediliyor.
Hadoop’un desteğiyle veri gölleri, işletmelerin veri göllerinin temellerinde depolanan büyük miktardaki verilerinden değer sağlamalarına olanak sağlayacak. Veri gölleri, işletme içinde iş akışı optimizasyonunu sağlayacak ve dev miktarda verilerin yönetimini ve bu verilerden değer sağlanmasını ekonomik hale getirecek. Ancak veri göllerine geçiş süreci hafife alınabilecek bir süreç değil. Veri gölünün temelini oluşturan mimarinin, işletmenin veri türleri ve iş akışlarına uyumlu olmasını sağlamak için belli bir düzeyde planlama ve analiz gerekiyor.
Bazı işletmeler, birden çok çeşit veri gölü barındırabilir: ultra yüksek performanslı işlemsel ve analitik iş akışları için bir veri gölü; Egzabayt ölçekli coğrafi bazda dağıtılmış nesne veri gölü; dosya-tabanlı çoklu protokollü veri gölü ve hatta ultra yüksek performans ölçekli flash mimarileri ve çekirdekte yüksek kapasiteli coğrafi ölçekli platformları bir araya getiren veri gölü.
2015’te işletmeler, her alanda tasarruf sağlayan karma buluta yönelecek
Birçok işletme bilgi-işlem, veri depolama ya da her ikisi için bulut altyapısına geçiş sürecine girmiş durumda. Veri göllerine paralel olarak 2015, karma bulutun işletmelerin bulut depolama stratejilerine hükmedeceği; yüklü arşiv verilerine bağlı olarak aşırı doluluktan patlama noktasına gelen veri havuzları için kurum dışı hizmet sağlayıcılardan yararlanılacağı bir yıl olacak.
Karma bulut yaklaşımını sınırlandıran unsur; geçiş sürecini sorunsuz bir şekilde yönetecek ve kurumsal sistemle bulut altyapısını entegre edecek bir akıllı uygulama yönetim katmanının eksikliği olarak belirlenebilir. EMC, mühendislik kaynaklarının önemli bir bölümünü bu konuya ayırıyor. Bu kaynak yönetimi katmanı ile, veri merkezi içinde yönetimde çalışan sayısını azaltmak, kullanım alanından tasarruf etmek ve aynı zamanda enerji ve soğutma maliyetlerini düşürmek mümkün. Bu önemli düzeyde tasarruf da karma modele geçişi haklı çıkarıyor.
Karma model yalnızca veri depolama ile ilgili değil. Aynı zamanda işletmelerin kendi bulut bilişim ayakizlerini oluşturmalarına ve altyapıyı öncü bulut hizmetleriyle tamamen bir arada çalışabilecek şekilde hizmet olarak sunmalarına olanak sağlıyor. Bu genişletilebilir bulut çözümlerinin geleceği, gezegendeki en hızlı büyüyen açık kaynak bulut platformu olan OpenStack teknolojisine bağlı olacak.