Uzaylılar hakkında sıkıntı yaratan 7 konu
2. Hiçbir şey almadan sürekli avare gibi dönüp durmaları: Dünya'dan ne bir ağaç eksiliyor, ne bir maden, ne su, ne hava. Yüz yıllardır gelip gitmelerinizde bir iki insan kaçırma hikayesi dışında elle tutulur bir şey yok. Anı diye bir parça bir şey bile almıyorsunuz, onu geçtim bir yere konmuşluğunuz yok ya. Bak biz Ay olsun, Mars olsun yardırıyoruz. Bulduğumuz yere hemen inmenin, örnek toplamanın derdine düşüyoruz, siz ne meraksız, ne ürkek bir yaratık çıktınız gerçekten anlamıyorum. Altın var, demir, bakır, çinko, alüminyum, değerli taşlar, cevherler var, su var yahu, H2O var, hiç mi merak etmiyorsunuz, hiç mi bir işimize yarar mı acaba diye düşünmüyorsunuz? Milyon ışık yılı uzaktan gelmesini biliyorsun, havada iki tur atıp gidiyorsun, cidden siz o teknolojiye nasıl ulaştınız merak içindeyim.
2. Hiçbir şey almadan sürekli avare gibi dönüp durmaları: Dünya'dan ne bir ağaç eksiliyor, ne bir maden, ne su, ne hava. Yüz yıllardır gelip gitmelerinizde bir iki insan kaçırma hikayesi dışında elle tutulur bir şey yok. Anı diye bir parça bir şey bile almıyorsunuz, onu geçtim bir yere konmuşluğunuz yok ya. Bak biz Ay olsun, Mars olsun yardırıyoruz. Bulduğumuz yere hemen inmenin, örnek toplamanın derdine düşüyoruz, siz ne meraksız, ne ürkek bir yaratık çıktınız gerçekten anlamıyorum. Altın var, demir, bakır, çinko, alüminyum, değerli taşlar, cevherler var, su var yahu, H2O var, hiç mi merak etmiyorsunuz, hiç mi bir işimize yarar mı acaba diye düşünmüyorsunuz? Milyon ışık yılı uzaktan gelmesini biliyorsun, havada iki tur atıp gidiyorsun, cidden siz o teknolojiye nasıl ulaştınız merak içindeyim.
3. Yıllardır uçan daire teknolojisinin yerinde sayması: Bir dairedir aldı yürüyor. Böyle havada durmalar, anında ışık hızına ulaşmalar falan ama iki yüz yıldır zerre gelişme, ilerleme, yenilik yok. Yani aslında teknolojiniz çok yavaş ilerliyor ama nasıl bulmuşsanız bir uçan daire olayı bulmuşsunuz yıllardır ekmeğini yiyorsunuz. İn aşağı, bize de öğret, dost olalım gidip gelelim birbirimize, ama yok kendi bulduğun teknoloji ile, yıllardır üstüne bir şey katmadan bizim semalarımızda artist artist dolaşıyorsun. Ya belki senin ilacın bizde bizimki de sizde, bunu gör artık.
4. Herhangi bir mesaj yollama çabasına dahi girmemeleri: Yıllar önce Dünya'ya ilk gelen aracınıza köpek bağlasaydınız, bugün o köpek dil öğrenir bizimle iletişim kurmaya çalışırdı. Ama siz nasıl bir serseriliğin, uçarılığın ürünüyseniz artık ne selam var ne sabah. Ya bak ürkek bir tür olabilirsiniz, boyunuz falan küçüktür, zamanında bir iki denemeniz olmuş zarar görmüş olabilirsiniz. Biz de bu uzay yolunda çok kayıplar verdik, ne teleskoplar, ne araçlar, ne mekikler gitti, heba oldu. Ama vazgeçmedik, en azından NASA vazgeçmedi be gülüm. Sen kafan yarıldı diye tırım tırım kaçıyorsan gerçekten ayıp ediyorsun. Her toplumun içinde iyi var kötü var, sen kötüye denk geldin diye yüz yıllardır kaçman gerçekten büyük andavallık.
5. Sürekli birilerini kaçırıp çip takma gayretleri: İşte en büyük terbiyesizliğiniz bu! Selam verme, kaynaklarımızı sömürme, istila etmeye çalışma, kısacası yüzümüze bakmaya yüzün olmasın ama sinsi gibi, terbiyesiz gibi gece uykusundan insan kaçır, beyinlerini ele geçir, çip falan tak. Milyon ışık yılı uzaktan gelip yapabildiğinin en iyisi bu mu? Çip mi yani? Bizde de var çip teknolojisi, yani uçan dairenin yanında kullandığın diğer teknoloji çip mi? Ee n'oluyor çip takınca, bilgi mi topluyorsun hakkımızda? 500 yıl geçmiş hala toplayamadın mı bir şeyler?
6. Dünyayı istila etmemeleri: Bunu bari yap! Hiçbir şey yapmıyorsun, sesin soluğun çıkmıyor, iletişime kapalı bir yapın var, belli ki utangaç, narin, çekingen birisin, o zaman istila et bizi arkadaşım. Saldır bize, göğüs göğüse vuruşalım, macera olsun, aksiyon olsun. Nedir, ne değildir görelim, boyumuzun ölçüsünü alalım. Be ruh hastası, be meraksız yaratık SALDIR artık, vur tüm gücünle Dünya'nın böğrüne, vur ki bilelim oradasın, vur ki görelim nesin, necisin.
7. Çocuk gibi garip garip işaretler çizmeleri: Son zamanlarda bu tuhaflığınız peyda oldu. Tarlaya, dağa bayıra işaret çiziyorsunuz. Daireler ki bu daire sevdanız nedir onu hiç bilmiyorum, kareler, sonsuz çizgiler falan. Nedir yani derdiniz bizi merak içinde koymak mı? Böyle böyle bizi sinir hastası edip, öyle mi istila edeceksiniz? Bizi yemeniz için beynimizin yanması mı gerekiyor? Arkadaşım sinsi sinsi bizi marine mi ediyorsunuz? Kabahat bizde ki o çizimlerinizi bir gecede yakmıyor, inceliyoruz. Belli ki çocukça, ergence bir şeyler peşindesiniz, biz de buna prim veriyoruz. Dünya tuval siz de ressamsınız anladık, bravo size, tebrikler, üç yüz yıllık yoldan resim çizmeye gelin tabi, aferin.
1. Hiç direkt iletişime geçmemeleri: Ben kendimi bildim bileli ufonun biri gidiyor biri geliyor. Hatta ta Aztek, Maya, vb. uygarlıklar zamanından kalma resimlerde, oymalarda, kabartmalarda ufo, astronot, vs. benzeri çizimler var. Demek ki bu arkadaşlar bayağı uzun süredir bizi ziyaret ediyor, peki neden hiç "selam" vermiyorlar. Yani hayvan olsa bu kadar sürede dile gelir, selam verir, hal hatır sorardı. Bu kadar yabanlık neden? Yıllardır gelip gidiyorsunuz, hatta adam kaçırdığınız bile oluyor, geri zekalı falan mısınız ki halan insanoğlu hakkında gerekli verileri toplayamadınız? Lise öğrencisine dönem ödevi versek çoktan iletişime geçip, iletişim kanallarının hepsini açmıştı ama yüzlerce yıl oldu hala "merhaba" demeyi beceremiyorsunuz.