Uyku testi yaptırdınız mı?

Gece boyunca defalarca uyanıyor, gürültülü bir şekilde horluyor musunuz? O halde çok dikkatli olmalısınız çünkü uyku apnesi olabilirsiniz. Kadın, erkek ve çocuk herkeste görülebilen uyku apnesinin ciddi sonuçları da olabiliyor. 3 farklı tipte uyku apnesi olduğunu söyleyen Liv Hospital Ankara Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Gönüllü “Tedavi edilmeyen uyku apnesi uykusuzluk, baş ağrısı, hafıza kaybı ve iktidarsızlık gibi birçok soruna yol açabiliyor” diyor.

Prof. Dr. Uğur Gönüllü, uyku apnesinin 3 çeşidi olsa da en sık karşılaşılan türünün “tıkayıcı” tipte olduğunu söylüyor. Gece boyunca yüzlerce kez nefes alıp vermenin durmasıyla kendini hissettiren bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gönüllü “Çoğunlukla boğazın gerisinde yer alan yumuşak dokular üst solunum yollarını tıkar ve saatte onlarca kez bazen bir dakika ve üzerinde sürelerle ortaya çıkabilir. Her apne sırasında beyin kişiyi uyandırıp nefes almasını sağlamak üzere sinyal alır, sonuçta kişi gece boyunca defalarca uyanmak zorunda kaldığından çok kalitesiz ve bölük pörçük bir uyku uyumuş olur” diyor.

Hastanın uyanmalarının farkına varmadığını ve bütün gün uykulu olabileceğini belirten Prof. Dr. Uğur Gönüllü “Bazen horladıklarını ve nefes açlığı çektiklerini söyleyebilirler. Gürültülü horlamalar ve aralarda sessiz dönemler bu hastalar için tipiktir ama her zaman olmayabilir.

Bu durum tedavi edilmediğinde kan basıncı yükselir, kalp damar hastalıkları ve aşırı kilo alma ortaya çıkar. Ayrıca gündüz aşırı uyuklamalar, sabah baş ağrıları, hafıza problemleri, depresyon hissi, reflü, gece tuvalete kalkma ve iktidarsızlık gibi sıkıntılar yaşayabilirler. Başarısızlık, trafik kazaları gibi durumlarla sık karşılaşılır” diyor.

Prof. Dr. Uğur Gönüllü, “Hastaların çoğunun tedavisinde CPAP uygulanması gerekir. CPAP, hastaya maske yoluyla bağlanır ve temel olarak uyku sırasında devamlı rahatsız etmeyecek derecelerde basınçlı hava göndererek hastanın hava yollarının tıkanması engellenir. Uygun kullanıldığında, uyku apneleri yok edilerek, normal uykunun devamlılığı sağlanır" şeklinde konuştu.

Uyku hastalıklarının tanısının gece boyunca yapılan ve “polisomnografi” adı verilen uyku testiyle konulduğunu belirten Prof. Dr. Uğur Gönüllü bu tetkikin, beyin aktivitesi, solunum, kalp ritmi, nabız, oksijen düzeyi ve vücut hareketleri başta olmak üzere, vücutta gece uyku boyunca ortaya çıkan tüm aktiviteleri kaydettiğini söylüyor.

Polisomnografi, gece uyku esnasında beyin ve vücuttaki tüm sistemlerin kafa, yüz ve tüm vücut bölgelerine konulan sensörler yardımıyla kaydedilmesini içerir. Gece boyunca alınan sinyaller, uyku tıbbı konusunda eğitim almış bir hekim tarafından analiz edilir. Uyku merkezinin bir klinik ya da hastane bünyesinde bulunması gerekir. Zira gece uyku tetkiki sırasında ortaya çıkacak beklenmedik tıbbi bir duruma müdahale edecek hekim bulunması önemlidir. Kafa ve vücuda yerleştirilen sensörler nedeniyle hastalar uyuyamayacağını düşünse de, bu çok az rastlanan bir durumdur. Nadir durumlarda hasta gerçekten uykuya dalamazsa, uykunun yapısını ve söz konusu hastalığı etkilemeyecek bir uyku ilacı verilerek tetkik gerçekleştirilebilir.

Uyku hastalıklarının tanısının konulabilmesi için vücutta gece uyku boyunca ortaya çıkan tüm aktiviteleri kaydeden polisomnografi adı verilen uyku testi nasıl yapılıyor?