Türkiye'de bir zamanlar cep telefonu çılgınlığı

Antenlerin giderek küçülmesi Nokia'nın anteni iç kısımda bulunan cihazı 3210'dan sonra, antenli telefonlarda törpülenmeler görülüyordu. Telefoncuların kendi imalatları olan ufak antenler, uzun antenlerle yer değiştiriyordu. Mesela Ericsson'un antenleri vida sıkar gibi takılıp, çıkarılabiliyordu. A1018'in koca anteni, yarı yarıya kısaltılarak da çalıştırılabiliyordu.

10-15 KG'luk deterjan kutusunun içinden çıkan Bosh telefon (Omo Matik'ti galiba. Telefon da, resimde solda yer alan.) Gazetelerin ardından bu kez 30-35 Milyon Lira değerindeki 10-15 KG'luk deterjanların içinden çıkıyordu cep telefonları. Hatırladığım, Bosh'un kallavi bir modeli vardı ki aman yarabbi! Halk arasında "Takoz" olarak tabir edilen Ericsson'un GH688, A1018 gibi modellerinden bile daha geniş ve büyüktü. Ve bir arkadaşımda bu telefon vardı, cebinde değil de, çantasında taşıyordu daha çok.

Yeni kral Ericsson GH688 posteri telefoncularda (Slogan, "Gerçek kral" da olabilir.) Çıktığı dönemde, hemen hemen her telefon dükkanının duvarlarını süsleyen bir posterdi. Kendisi zaten dev gibiydi, bir de posterde daha büyük baskısı görününce, eskiden minibüs camlarına yapıştırılan arabesk müzik sanatçılarını hatırlatıyordu. Gayet karizmatik ve sağlam bir telefondu.

Telefon kapaklarının değiştirilerek farklı model telefon görünümlerinin kazandırıldığı günler Yine Nokia telefonlarda sıklıkla görülen bir güzellikti bu zamanına göre. 3310 sahibisiniz diyelim, hemen yeni önlü arkalı bir kapak alarak o telefonu 8210 görünümüne kavuşturabiliyordunuz veya 3315 görünümüne. Zaten bu telefonların özellikleri hemen hemen birbirleriyle aynı olduğu için, 1-2 farklı kapak alarak istediğiniz gibi telefonunuzu yeni bir modele çevirebiliyordunuz. O sıralar bu tip kapak satışı işini akıl edenler, iyi düşünmüş gerçekten.

Telefonlarda kılıf modası Cep telefonları yaygınlaştı, tamam da bunları sadece cepte taşımak olmazdı, değil mi? Olmadı da ve kemer aracılığıyla bele takılan kılıflar satışa sunuldu. Koca antenlerin ön taraftan dışarı çıktı, çırçırlı ve mıknatıslı modellerinin yaygın olduğu kılıflar. Daha sonra, hem daha estetik görünen, hem de telefonun görüntüsünü bozmayan şeffaf naylon kılıflar çıkmıştı. İsterseniz arkasına mandal yerleştirerek belinize de takabiliyordunuz. Son olarak da, hala satılan daha estetik, kese tipi deri ve süet malzemeden yararlanılarak hazırlanan kılıflar var. Kılıfların bile modası var.

Kızıl Ötesi Hala var, ama eskisi gibi yaygın kullanılmıyor. Eskiden bir resim çektiğinizde (O ufak tefek çözünürlüklü resimler) veya bir ses kaydettiğinizde, telefonları tokuşturur, yükleme bitene kadar da öyle beklerdiniz. Wi-Fi mı, o da ne? :)

Melodi kitapçıkları Şimdilerde yok denecek kadar az artık, ama özellikle 2000'li yılların başlarında melodi ve duvar kağıdı çılgınlığı yaşanıyordu telefonlar için. Bazı telefonların içinde melodi besteleme yazılımları bulunur, kullanıcılara ufak imkanlar sunardı. Bazıları ise, yeni bestelenen melodileri yüklemenize izin verirdi. Bazen de telefoncularda melodi kitapçıkları satılırdı. Orada yazanlara göre melodi yapmaya çalışırdınız.

Star TV'de Motorola rüzgarı Telsim'in Motorola ile olan anlaşması ve bu şirketlerin Star TV'yle olan bağından dolayı, bir dönem çok fazla Motorola reklamı dönmeye başlamıştı. Dizilerde Motorola'nın birçok modelini görür olmuştuk. Reklamlarda da Ebru Şallı çıkıyor, mesaj atmak için başka (Klavyeli), konuşmak için başka telefonlar var diye tanıtım yapıyordu. Hatta mesaj atmak için uygun olan telefon reklamında siyah kemik bir gözlük ve bir de beyaz gömlek giydiğini hatırlıyorum. Mesaja da "Seni seviyorum" yazıyordu. Nasıl aklımda kaldıysa artık...

Nokia 3210 ve Snake fenomeni Antenli telefonlara iyiden iyiye alışırken Nokia'dan farklı bir hamle gelmişti. 3210 model telefonunun anteni dahiliydi, dışarıda bir çıkıntı olarak görünmüyordu ve bu da fazlasıyla dikkat çekiyordu. Zaten cihaz küçüktü ve tasarımı da güzeldi. Bir de içinde Snake isimli efsane yılan oyunu vardı. Sadece bu oyunu oynamak için bile arkadaşlarımızın 3210'unu bir süreliğine ödünç aldığımız olmuştur.

Polifonik zil seslerinin modası Zil sesi modası, polifonik melodi tipinin yaygınlaşmasıyla farklı bir boyuta taşınmıştı. Artık melodiler gerçeğe daha yakın, tek bir tonda değil ve birçok efekt sahibiydi. Hatırlıyorum, arkadaşlarımızla bu melodileri, müzik dinler gibi defalarca başa sarıp sırayla dinlerdik, birbirimizle paylaşırdık.

Symbian telefonların uygulama ve oyun portföyü bakımından diğerlerine fark atması Evet, bu da unutulmaz. Hele Nokia'nın şu an geldiği durumu göz önüne alırsak. Video uzantıları, ufak programlar, Java oyunların yanında Symbian oyunlar ve dahası, Nokia kullanıcıları için adeta nimetti nimet. Diğer birçok telefon markasında olmayan şeyleri sunardı Nokia. Internet kafelerde, telefoncularda, "Şu kadar paraya şu kadar uygulama ve oyun yüklenir" gibi yazıları çok görmüşüzdür.

Televizyon kanallarının melodi ve duvar kağıdı işini iyice abartması TV'de bir dizi başlarsa hemen altında "Şu an çalan müziği melodi yapmak için, şu resmi duvar kağıdı yapmak için şuraya gönderin" gibi reklamlar çıkardı. Anlık olarak değişir, her sahne için yeni teklifler sunulurdu. Teletext'leri açsanız, orada da tonla melodi kodu ve duvar kağıdı örnekleri görürdünüz. Telefonunuzda duvar kağıdı uygulaması varsa, kendinizi şanslı hissedebilirdiniz. Mesela ben Sony Ericsson T600'ümle, teletext'teki piksel piksel olan resimleri bakarak taklit etmeye çalışırdım.

Wap sitelerine bağlanıp, bedava oyun ve uygulama indirme zamanları Cep telefonlarında şimdi olduğu gibi Internet'in yaygınlaşmadığı zamanlarda, wap siteleri önemliydi. Hatta bedava içerik dağıtan siteler daha da önemliydi, ki az sayıda oldukları için çok rağbet görürler, kulaktan kulağa yayılırlardı. Özellikle ücretsiz Java oyunlar için bu tip siteler fazlasıyla tercih edilirdi.

Gazete kuponuyla Ericsson A1018, Nokia 5110 gibi telefonların dağıtıldığı günler Bir dönemin modası da, kuponla verilen cep telefonlarıydı. Birçok gazete, Nokia ve Ericsson başta olmak üzere kuponla telefon dağıtıyordu. Biz sanırım 31 kupona Ericsson A1018 almıştık. Her kupon, yine yanlış hatırlamıyorsam 1 Milyon Lira idi. Bunun ardından, yaz tatiline giden komşumuzun telefon kuponlarını da her sabah kalkıp, ben almaya giderdim. O da Nokia 5110'du galiba. Kim bilir kaçımız öyle kupon sıralarında bekledik.