Teknolojinin insan gözündeki evrimi!
Teknolojinin insan gözündeki evrimini sizler için derledik. Bazı teknolojiler nasıl ortaya çıktı? Nasıl geliştirildi? İşte teknolojinin evrimi.
Teknoloji her zaman kabul edilebilir ve hazmedilir bir şey olarak görülmedi, telefonun icadından elektrikli araçlara; bir zamanlar doğaüstü yaftası yapıştırılan teknoloji zamanla değişti, gelişti ve normalleşti.
Çağımızda ise hızla gelişen teknolojide en gözde trendlerden birisi elektrikli araçlar. Halk tarafından kabul görmesi, kullanımının yaygınlaşması ise çok da uzakta değil bize göre. Dilerseniz en önemli teknolojilerin evrimine hep beraber göz atalım.
Günümüze erişmemizi sağlayan matbaa, ilk zamanlarında pek de kabul edilebilir bir şey değildi. Hatta 1492 yılında Johannes Trithemius adlı bir rahip matbaanın el yazmaları kadar dayanamayacağını, kendi yazdıkları parşomenlerin, kağıttan daha dayanıklı olduğunu dile getirdi.
İronik bir şekilde günümüze kadar matbaa tüm dünyanın en değerli bilgi biriktirme ve dağıtma yöntemi haline geldi. Hatta Johannes Trithemius’un tezi rahipler tarafından değil, matbaa tarafından basılarak günümüze ulaştırıldı.
Telefon ilk icat edilip tanıtıldıktan sonra en çok akıl hastaları tarafından rağbet gördü. Aldıkları telefonları, numara çevirmeden kullanan hastalar, hayali karakterler ile telefonda laflıyorlardı. Birçok kişi telefonların içerisinde ruh olduğunu düşünüp uzun süre evlerine telefon sokmadı.
Günümüzde ise telefon teknolojisi çok farklı bir konumda, sabit hatlar demode durumdayken internet üzerinden haberleştiğimiz bir çağdayız. Cep telefonumuzu aracımıza bağlayabiliyoruz. Hatta telefonunuzda olan özellikleri ve uygulamaları araç içinden kontrol edip, telefonlarımızı kablosuz şarj edebiliyoruz.
Peki kendi icadının potansiyelinin farkında olmayan bir dehadan bahsedecek olursak; Telefonun babası olarak bilinen Marty Cooper, gazeteye verdiği bir röportajda; “Cep telefonları kablo sistemlerinin yerini alamayacak, en azından bizim hayatımız elverdiği sürede bu olmayacak, çünkü cep telefonları ucuz bir araç olmayacak.” demişti.
Fakat Marty Cooper’ın öngördüğü gelecek çok kısa zamanda geldi. Günümüzde sabit hat kullanımı giderek azalırken cep telefonu kullanımı oldukça arttı. Hatta çok cüzi ücretlere cep telefonu edinebiliyoruz.
Elektrikli araçların üretilmeye başlandığı ilk yıllarda rağbet çok azdı, hatta üreticiler yapılan araştırmalar sonucu halkın motor sesini duymak istediklerini ve bu yüzden elektrikli araç almadıkları sonucuna vardılar ve ürettikleri araçlara sahte motor sesi eklediler. Fakat artık elektrikli araçlar piyasayı ele geçiriyor, hayatın keşmekeşinde sessizliğin önemi gün geçtikçe artıyor.
Fosil yakıtların gelecekte tükenecek olması ve çevreye verdikleri zarar bilinen bir gerçek. Elektrikli araçların sıfır emisyon ile tamamen çevre dostu olmaları ise son yıllarda birçok tüketicinin elektrikli araçlara yönelmesini sağlıyor. Elektrikli araçlar hakkındaki en büyük önyargılardan birisi, bu araçların çok fazla yol katedemeyeceği yönünde. Ancak elektrikli araçlar tek bir tam şarjla 480 km gibi bir yolu kolayca aşabiliyor.
23 Haziran 1943’te Newhaven’da doğan Vinton Cerf, California’daki Stanford Üniversitesi’nde Matematik Mühendisliğinde okuyan bir öğrenciydi. 1966 yılında üniversiteyi henüz bitiren Cerf, doğuştan işitme engelli olan Sigrid ile tanıştı ve ona büyük bir tutkuyla bağlanarak evlendi. Eşini çok seven Cerf, onun dış dünya ile iletişim sağlayamamasına çok üzülüyor ve buna bir çözüm bulmak istiyordu.
Aklına gelen bir fikir ile araştırmalara başlayan Cerf, bilgisayarlar arasındaki veri transferi olayını belirli temellere oturtmaya çalışıyordu. 1973-1978 yılları arasında TCP/IP protokolünün geliştirilme sürecinde yer aldı. Bu protokolün resmen kullanılması ile dünyanın heryerinden internete bağlanmak mümkün oldu. Bu noktada Cerf işin fikir adamıydı yani kıvılcımı çakan kişiydi. Daha sonra mail, web, html vs. gibi birçok yenilik ve teknoloji diğer bilim adamları tarafından bulunup geliştirildi.