Japonya'nın 11 gizli silahı!
Sen Toku Class Mega Sub (denizaltı): Japonya, bu devasa savaş araçlarından savaş sırasında üç tane üretti ve bu araçlar, geleneksel şekilde enerji üreten en büyük denizaltı rekorunu ellerinde tutmaktalar.Japonya'nın Pasifik Okyanusu egemenliği planını desteklemek amacını taşıyan bu denizaltılar, Panama Kanalı'na saldırmak için üretilmişlerdi.Denizaltılar, üç adet Aichi M6A1 uçağı veya 800 kg'a kadar bomba taşıyabiliyordu. Uçaklar, ön kulede yer alan mancınıklarla havalanmaktaydı ve yüzeye çıktıktan sonra 45 dakika içinde harekede geçebiliyorlardı.
Sen Toku Class Mega Sub (denizaltı): Japonya, bu devasa savaş araçlarından savaş sırasında üç tane üretti ve bu araçlar, geleneksel şekilde enerji üreten en büyük denizaltı rekorunu ellerinde tutmaktalar. Japonya'nın Pasifik Okyanusu egemenliği planını desteklemek amacını taşıyan bu denizaltılar, Panama Kanalı'na saldırmak için üretilmişlerdi. Denizaltılar, üç adet Aichi M6A1 uçağı veya 800 kg'a kadar bomba taşıyabiliyordu. Uçaklar, ön kulede yer alan mancınıklarla havalanmaktaydı ve yüzeye çıktıktan sonra 45 dakika içinde harekede geçebiliyorlardı.
Unit 731 ve Biyolojik silah kullanımı: 1937'den savaşın sonuna kadar, Japonlar pek çok biyolojik silah üzerinde araştırma yaptılar. Bu silahların arasında basil bombası ve veba yaymak için kullanılan pire bombaları da bulunmaktaydı. Japon İmparatorluk Ordusu'nun Unit 731 adlı bölümü, gizli bir şekilde biyolojik ve kimyasal savaş araştırma ve geliştirme bölümü olarak görev almaktaydı ve pek çok hastalığı, insan denekler üzerinde test etmekteydi. Japon askerleri, bu bombaları kullanarak özellikle Çin'de pek çok bölgeye saldırdılar.
Fukuryi İntihar Saldırısı Giysileri: Bu özel dalgıç giysileri, Japon Özel Saldırı Birlikleri için, ana adaların düşman tarafından ele geçirilmesini engellemek adına tasarlanmışlardı. Bu giysiler, 5 metrelik bir bambu sopaya bağlı olan ve 15 kg patlayıcı taşıyan mayınlara sahiplerdi. Dalgıçlar, 9 kg ağırlığında kurşun ile dibe batırılarak, suyun altında 6 saate kadar 5-7 metre derinliğinde yürüyeceklerdi. Dalgıçlar, bir düşman gemisinin gövdesine ulaştıklarında patlayıcıları patlatarak, kendilerinin de ölümü ile sonuçlanan bir saldırı düzenleyeceklerdi.
"Purple" Şifreleme Makinesi: İkinci Dünya Savaşı'nın en ünlü şifreleme aracı Almanya'nın Enigma Makinesi olabilir ancak tek şifreleme aracı o değildi. 1937 yılında, Japonlar "97-shiki O-bun In-ji-ki" veya "97 Alfabetik Daktilo" adlı bir ürünü geliştirdiler ve Japon takvimi yılı 2597 ile adlandırıldı. Ürün, kod adı olan "Purple" (Mor) ile daha yaygın bir şekilde tanınmakta. Cihaz, iki daktilo ve 25 karakterli alfabetik denetim santraline sahip bir elektrikli rotor sisteminden oluşmaktaydı. İlham aldığı Enigma cihazında da olduğu gibi, şifrelenmemiş bir yazı, normal bir şekilde girilebilmekteydi. Ancak cihazın en önemli gelişimi, kullandığı ikinci elektrikli daktilo ile şifrelenmiş mesajı bir kağıt üzerine yazabilmesiydi. Bu yüzden de cihazı kullanmak için sadece bir kişi yeterliydi.
Yokosuka MXY-7 Ohka Kamikaze Uçağı: Savaş ilerledikçe, Japonların intihar saldırısı teknikleri de gelişmeye başladı. Öyle ki, sadece bu amaç için üretilen uçaklar da bulunmaktaydı. Yokosuka MXY-7, roket ile itilen bir hava aracıydı ve 1944 Eylül ayında ilk kez kendini gösterdi. Japonlar, bu uçağın üretimi için mümkün olduğu kadar az önemli malzeme kullanmaktaydı ve uçağın üretimi oldukça temeldi. Bu silah, yaklaşık 1.200 kg'lık bir savaş başlığına sahipti ve yüksek hızı sebebi ile, hava-karşıtı silahlar tarafından durdurulması neredeyse imkansızdı. Ancak süzülme evresinde oldukça savunmasız bir durumdaydı ve roketler bir kez ateşlendikten sonra yönlendirilmesi pek mümkün değildi. Her şeye rağmen, en azından bir adet A.B.D. destroyer gemisinin bu silah ile batırıldığına eminiz.
Mitsubishi J8M (Shushi) Önleme Uçağı: Eğer bu uçağın, Alman Messerschmitt Me 163 Komet'e benzediğini düşünüyorsanız, pek yanılıyor sayılmazsınız. J8M1'in, gelişmiş Nazi hava aracının lisanslı üretilmiş bir kopyası olması gerekiyordu ancak Almanlar, çalışan bir uçağı Japonya'ya iletmeyi başaramadılar. Alman Komet'ini taşıyan denizaltı, Japonya yolunda batırıldı. Bunun yerine Japon mühendisler, uçuş kılavuzu ve sınırlı teknik planı kullanarak, ters-mühendislik yöntemi ile gelişmiş bir uçak üretmeyi başardılar.
O-I Super ve Ultra ağır Tanklar: Japonlar, genel olarak tanklarıyla tanınmazlar ancak savaş sırasında, orta ağırlıklı 97 Chi-Ha da dahil olmak üzere oldukça başarılı tanklar üretmekteydiler. Ancak savaşın ilerlemesi ile beraber, Japonların hedefleri de büyüdü. Öyle ki, Pasifik bölgesinde kullanmak amaçlı süper ağır ve ultra ağır tankların üretimi düşünülmeye başlandı. Bu araçlar, 100-120 ton ağırlındaki gövdelerinde 11 kişilik bir mürettebat bulunduracaklardı. Süper ağır tank, 3 taret, bir büyük top ve iki küçük top ile donatılmaktaydı. Söylenenlere göre, bu tanklardan biri Manchuria'ya gönderilmişti ancak savaş görüp görmediği belli değil.
Uçan Tanklar: Japon ordusunun savaş sırasında karşılaştığı en büyük problem, tanklar gibi ağır silahları, bir adadan diğerine aktarmaktı. Bu sorunun çözümü de uçan, daha doğrusu süzülen, tanklar üretmek olarak görülmekteydi. Bu hafif tanklar, ayrılabilen kanatlar ve kuyruk takımına sahiplerdi. Ancak tankın paletleri bu inişten sağlam kurtulamayacağı için, araca ayrılabilir bir çift kızak da eklenmişti. Mitsubishi Ki-21 "Sally" ağır bombardıman uçağı gibi bir hava aracından ayrıldıktan sonra bu tanklar, hedeflerine süzülerek ilerleyecek ve inişten sonra zırhlı bir kara aracı görevlerine başlayacaktı.
Z Superbombers Projesi: İmparatorluk Japonya'sı, Kuzey Amerika'ya ulaşabilecek bir kıtalar arası bombardıman uçağı arayışındaydı. Japonlar, savaş ilerledikçe Amerika'nın B-29 Superfortress'i gibi bir araca daha çok ihtiyaç duymaya başladılar. 1941 yılında Imperial Japanese Navy tarafından deneysel 13-Shi Attack Bomber tanıtıldı. Bu araç, dört motorlu ve uzun menzilli bir ağır bombardıman uçağı idi. Ancak askeri planlamacılar, daha büyük, ağır ve hızlı bir silah arayışındaydılar. Öyle ki hedefleri, 10.000 metrede her biri yaklaşık 500 kg ağırlığındaki 22 adet bomba ile uçabilecek bir hava aracı idi.
Japon teknolojisi hep iyi işlerde kullanılmıyor: İşte 2. Dünya Savaşı'nda kullanılan 11 gizli silah! Japonya, İkinci Dünya Savaşı sırasında belki de yüzlerce kavramsal silah geliştirdi ve bunların bir kısmı, gerçekten savaş meydanlarında kullanıldı. Burada, bu silahlardan 11 tanesine göz atacağız...
Fu-Go Balon Bombaları: Naziler V2 roketlerini İngiliz Kanalı üzerinden ateşlerken, Japonlar da kendi "intikam silahlarını" üretmekteydiler. Askeri tasarımcılar, kıtalar arası füze geliştiremediklerinden dolayı, balon bombaları fikrini kullanmayı tercih ettiler. Bu fikrin çalışabilmesi için, Birleşik Devletler'e doğru jet rüzgarları üzerinden yaklaşık olarak 8.000 km boyunca ilerleyecek, yangın bombaları ile donatılmış balonlar üretildi. Bu silahların amacı, Kuzeybatı Pasifik bölgelerinin üzerinde patlayarak, büyük çaplı orman yangınları çıkartmak ve böylelikle Birleşmiş Devletler'in sahip olduğu insan gücünü bölmek idi.