Google Earth de olmasa buraları göremezdik

Amazon’daki tahrip edilen ormanlar, Brezilya

Çin’den alınan bu görüntüde büyük kahverengi alanlar var. Başta volkanik taş oluşumu gibi görünse de, aslında bu alanlar pirinç yetişime bölgeleri.

Sıra dışı görüntüler yakalamak yerine günlük olaylara ve çevre sorunlarına odaklanan Benjamin Grant başarılı bir iş çıkarmışa benziyor. San Francisco’daki tuz havuzları, ABD

Durrat el Bahreyn, Bahreyn

Huelva’daki meyve bahçeleri, İspanya

Lop Nur Çölü’ndeki potasyum güneş panelleri, Çin

Magdeburg nehir köprüsü, Almanya

Monthan hava üssü ve uçak mezarlığı, Arizona ABD

Stevio geçidi, İtalya

Brasilia şehri, Brezilya

Dadaan sığınma kampı, Kenya

Taranaki Dağı, Yeni Zelanda

Balina Sırtı Dağı’ndaki demir cevheri madeni, Pilbara, Avustralya

Lale tarlaları, Lisse, Hollanda

Gemasolar Güneş Paneli Konsantratörü, İspanya

Bullards Bar deposundaki gemiler, Kaliforniya, ABD

Bullards Bar deposundaki gemiler, Kaliforniya, ABD

Venedik, İtalya

Barselona, İspanya

Tondo, Manila

Bourtange, Hollanda

Baca Raton, Florida

Nizami şekilde dizilmiş balık ağları, Tayvan

Doğanın elinden çıkan her bir yapı, birer sanat eseri gibi aslında. Dağlar, su birikintileri, rengarenk çiçekler ve buzullar, müthiş bir ahenk içinde hayatını sürdürüyor. Fakat bir yandan da insan elinden çıkma, medeniyetimizi en zarif şekilde temsil eden bazı yapılar var. Fotoğrafçı Benjamin Grant, bir yandan doğada yer alan desenleri ve bir yandan da insan elinden çıkan yapıların fark etmediğimiz yönlerini görüntüledi. Hem de Google Earth’ü kullanarak, kuşların (ve belki de uzaylıların) bakış açısıyla… İşte Grant’in Digital Globe adlı projesi kapsamında aldığı Google Earth görüntüleri… Kaynak: Telegraph Türbin kavşak, Jacksonville, Florida, ABD

Metropoller ve büyük rezervuarlar fotoğraflara yakınlaşılana kadar fark edilemeyebiliyor. Sanayi mahallesi, Tokyo, Japonya