Gizemi hala çözülemeyen uçak kazaları
Tarihe gizemli uçak kazaları olarak geçen bu kazalara hala mantıklı bir açıklama getirilemedi.
İran'da özel jetin düşmesi ve henüz nedeninin belli olmaması akıllara diğer gizemli uçak kazalarını getirdi.
Tarihte birçok uçak gizemli bir şekilde kayboldu ya da düştü fakat bazılarının üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala en küçük bir iz bile bulunamadı.
KAYIP UÇAKLAR KERVANINDA ÖRNEK ÇOK Uçakların kazalar sonucu kaybolması, sadece sivil havacılık alanında değil, askeri alanda da tarihte de birçok örneğe sahip. Kaybolan uçaklar hakkında ortaya atılan söylentiler, havacılık alanında birçok örnekle sabit. Bugüne kadar kaybolan en gizemli uçakları derledik. İşte havacılık tarihinde yer eden ve gizemini koruyan uçak kazaları...
FLIGHT 19 OLAYI 5 Aralık 1945 tarihinde gerçekleşen olayda, Amerikan donanmasına ait altı uçak, rutin olarak başlayan askeri bir eğitim sırasında kayboldu.
ABD'nin Florida eyaletinde bir üsden havalanan uçaklarda teknik ve deneyim açısından da uygun koşullara rağmen, söylenenlere göre pilotlar işaretleri algılayamaz ve dikkatleri dağılır. Kuleye yapılan çağrılarda uçuşu yöneten Charles Taylor pusulasının arızalandığını belirtir.
Kulenin batı istikametine yönelmeleri direktifini de ekip yerine getiremez ve kule ile uçaklar arasındaki bağlantı kopar ve haber alınamaz. Olay sonrası arama çalışmalarına katılan bir kurtarma uçağı da ortadan kaybolur. Kaybolan arama uçağının havada patladığı görüşü dile getirilir.
Olay ile ilgili olarak ortaya atılan diğer bir iddiada ise uçuşu yöneten Taylor'un eğitimi yapmama isteğine donanmanın olumsuz yanıtı.
Bu olayla birlikte ayrıca, uçakların Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen ve manyetik alan olarak tanınan, daha sonra akıntı alanı olarak doğalgaz barındıran bir bölge olduğu anlaşılan alanda kaybolması adının duyulmasında ilk örneklerdendir.
STENDEC / STAR DUST OLAYI Bir gizemli kayıp olayı da 1947 yılında Arjantin'in başkenti Buenos Aires şehrinden hareketle Santiago'ya giden uçağın And Dağları'nda kaybolması.
Uçaktan geriye tek kalan 2 Ağustos 1947 tarihinde inişten dakikalar önce mors mesajı ile "STENDEC" iletisi.
Bu mesaj, kayıbın havacılık tarihinde gizemli olarak yer bulan bir olay haline gelmesine neden oldu.
Uçağın enkazına dair çalışmalarda geniş aramalara rağmen hiçbir şey bulunamamış, yıllar sonra, 1998 yılında bir dağcı grubu uçağın motoruna ait parçalara ulaşmış ve 2000 yılında enkazın tamamı bulunmuş.
107 KİŞİLİK ABD UÇAĞI 1962 yılında 107 kişilik ABD uçağı California'dan Vietnam'a çeşitli malzemeler götürmek için yola çıktı.
Guam'a yakıt temini için inen bu uçak Filipi denizi üzerinde kayboldu ve bir daha da haber alınamadı.
LÜKS UÇAK PASİFİK'E DÜŞTÜ 1957 yılının Kasım ayında dünya turu için yola çıkan Pan Am Flight 7 isimli uçak, Pasifik okyanusuna düşmüş ve olayda 44 kişi yaşamını yitirmiş.
Uçağın enkazına olaydan 1 hafta sonra ABD donanması tarafından ulaşılmış.
Kaza ile ilgili olarak cesetlerde bulunan yüksek oranda karbonmonoksit şüphe yaratmış ancak kesin bir kanıya varılamamış.
1999 ATLANTİK KAZASI 31 Ekim 1999 tarihinde Mısır Havayolları'na ait bir yolcu uçağı binlerce feet yükseklikte iken bir anda irtifa kaybederek Atlantik Okyanusu'na çakılmış.
Uçakta bulunan 217 kişi kaza sonucu yaşamını yitirdi. Olayın aydınlatılmasında ABD yetkilileri ile Mısır yekililerinin farklı raporu kaza üzerinde bir gizem yaratmış ve havacılık tarihindeki önemli kazalardan biri olarak yer edinmesini sağlamıştır.
ABD'li yetkililer raporda kazanın co-pilot'un intiharı sonucu olduğunu söylerken, Mısırlı yetkililer uçağın mekanik bir hata sonucu çakıldığını belirtmiş.
Bu kaza gizemini hala korumakta.
USAIR FLIGHT 427 KAZASI 8 Eylül 1994 tarihinde meydana gelen kazada 132 kişi hayatını kaybetti. Chicago'dan Pittsburgh'a hareket eden uçak, kalkıştan 10 dakika sonra arızalanarak düşüşe geçmiş ve kuvvetli çakılmayla herkesin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu kazanın nedeni 4 yıldan uzun bir sürede anlaşılabilmiş. Uçağın dümenindeki hata nedeniyle meydana geldiği anlaşılan kaza sonrası firma ailelere 50 milyon dolara yakın para vererek davacılarla anlaşmış.
USAIR FLIGHT 427 KAZASI 8 Eylül 1994 tarihinde meydana gelen kazada 132 kişi hayatını kaybetti.
Chicago'dan Pittsburgh'a hareket eden uçak, kalkıştan 10 dakika sonra arızalanarak düşüşe geçmiş ve kuvvetli çakılmayla herkesin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Bu kazanın nedeni 4 yıldan uzun bir sürede anlaşılabilmiş.
Uçağın dümenindeki hata nedeniyle meydana geldiği anlaşılan kaza sonrası firma ailelere 50 milyon dolara yakın para vererek davacılarla anlaşmış.
TWA FLIGHT 800 KAZASI 17 Temmuz 1996 yılında gerçekleşen TWA Flight 800 kazası, havacılık tarihinin en kötü kazalarından biri olarak yer aldı.
New York'tan Paris'e yol alan uçak Büyük Okyanus'ta bilinmeyen bir neden ile patlayarak düştü ve içinde bulunan 270 kişiden kurtulan olmadı.
Kaza yerine yakın bölgede ABD Deniz Kuvvetleri'nin tatbikat yapması olayla ilgili olarak şüpheyi artırmış.
İlerleyen zamanlardan uzmanların araştırmaları şüpheli teorileri ortadan kaldırmış ve uçağın yakıt deposunun patlaması nedeniyle infilak ettiği tespit edilmiştir.
Uzmanların tespitleri sonucu felaket sonrası havacılık tarihine bir ders olmuş ve uçaklarda gerekli düzeltmeler yapılmasına öncü olmuştur.
AIR FRANCE 447 FACİASI 1 Haziran 2009 tarihinde Fransız havayolları şirketi Air France'ın Rio - Paris seferini gerçekleştiren uçağı, Atlas Okyanusu üzerinde 228 kişiyle birlikte kayboldu.
Kaza ile ilgili olarak, pilotların yardım çağrısında bulunmaması kayıp sonrası arama çalışmalarını güçleştirdi. 2009 tarihinde, Brezilya Hava Kuvvetleri 41 cesede ulaşıldığını duyurdu.
27 Mayıs 2011 tarihinde uçağın kara kutularının çözümlenmesinden sonra yapılan açıklamada ise, baş pilotun uçağın düşüşü sırasında kokpitte olmadığı ve uçağın düşüşüne müdahale edemediği açıklandı.
Kazayı soruşturan BAE; uçağın okyanusa çakılmasının 3 dakika 30 saniye sürdüğü, baş pilotun ise uçağın düşüşe başlamasından 1,5 dakika sonra kokpite girdiğini açıkladı.
Ayrıca düşüş sırasında uçağı kumanda eden yardımcı pilotların, hız göstergelerinde arıza olduğu ve göstergelerin yanlış veri aktardığını tespit ettikleri belirtildi.
TARİHİN EN ESRARENGİZ KAYBOLUŞUNUN NEDENİ UFO'LAR MI? Tarihin en gizemli olaylarından biri Frederick Valentich'in kaybolması. 21 Ekim 1978 tarihinde Avustralya civarlarında kaybolan bir pilottan bir daha asla haber alınamadı. Ama son olarak bıraktığı mesaj yıllardır kafaları kurcalıyor.
Tarihin en gizemli olaylarından biri Frederick Valentich'in kaybolması. 21 Ekim 1978 tarihinde Avustralya civarlarında kaybolan bir pilottan bir daha asla haber alınamadı. Ama son olarak bıraktığı mesaj yıllardır kafaları kurcalıyor. Peki Frederick Valentich nereye kayboldu? Son mesajı neydi? Ortaya atılan UFO iddiaları gerçeği yansıtıyor mu?
21 Ekim 1978 tarihinde Frederick Valentich uçuşu sırasında ortadan kayboldu. Önce bir uçak kazası olarak düşünebilirsiniz ama ortada bir gariplik var. O da pilotun sonra olarak bıraktığı mesaj.
Akşam saatlerinde uçağıyla Avustralya'nın güneyinde bir adaya doğru yol alan pilot, her şey yolunda giderken hava trafik kontrolörüne uçağının tepesinde gezen ne olduğu belirsiz bir cismin varlığını rapor ediyor.
Söylediğine göre bu cisim herhangi bir uçağa benzemiyor, yeşil ışıklara sahip, inanılmaz bir hızda hareket ediyor ve pilotun çevresinde geziniyor. Birkaç dakika içerisinde pilotla iletişim kesiliyor. Kendisinin son sözleri de şunlar: 'Bu garip cisim tekrar tepemde gezinmeye başladı. Tepemde uçuyor ve bu bir uçak değil.' Bu olay haliyle UFO meraklılarının ilgisini çekmeyi başarmış. Hatta olayın gerçekleştiği sıralarda karadaki bazı insanlar yeşil ışık saçan bir cismin gözlemlendiğini rapor etmişler o bölgede. İşin ilginç yanı bu iddiaların pilotun telsiz konuşmasının yayınlanmasından daha önce öne sürülmesi. Gerçekte ne olup bittiği hakkında kesin bir kanıya varılamamış olsa da çeşitli teoriler ileriye sürülmüş. İlki pilotun ortadan kaybolmak ya da intihar etmek adına böyle bir plan yapması. Diğeri ise pilotun uçağı tepetaklak kullanmakta olup kendi ışıklarının denizdeki yansımasını görmesi.
Malezya Havayolları 370 Sefer Sayılı Uçuşu - 8 Mart 2014 227'si yolcu ve 12'si mürettebat toplam 239 kişi taşıyan Uçuş 370, Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı'ndan Pekin Başkent Uluslararası Havalimanı'na doğru yerel saatle gece 00:41'de havalandı.
Havalandıktan yaklaşık 40 dakika sonra uçakla bağlantı kesildi ve kayıp raporu verildi.
Kayıp raporu üzerine bir çok ülkeden ekiplerin katıldığı ortak arama-kurtarma operasyonu başlatıldı.
Yapılan bütün arama kurtarma çalışmalarına rağmen uçakla ilgili en küçük bir ize rastlanmadı.
Bunun üzerine uçağın kaybolmasıyla ilgili çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı. Bunlardan en yaygını; uçağın teröristler tarafından kaçırılmaya çalışılmasının ardından pilotun uçağı kasıtlı olarak düşürmüş olabileceğidir. Bazı insanlar uçağın uzaylılar tarafından kaçırılmış olabileceğini iddia etse de bu konuda hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Uçuş 370 hala bir sır olarak gizemini korumaktadır.
Yolcuların Çoğunun Uçak Henüz Düşmeden Havada Öldüğü 2005 Helios Uçak Kazası 14 Ağustos 2005 günü Kıbrıs Rum Kesimi'nin özel havayolu şirketi Helios'a ait Boeing-737 tipi yolcu uçağı, Atina aktarmalı Larnaka-Prag seferi sırasında Atina'da dağlık bir bölgeye düşmüştü ve kazada 115 yolcu ile 6 mürettebat ölmüştü. Bu korkunç kazanın detaylarına bakalım.
Geçmişt de birkaç kez klima arızası saptanan uçak zaten bir önceki ay bu nedenle bakıma alınmış. Kıbrıs'tan havalandıktan sonra yeniden klima arızası oluşuyor. 2000-3000 metrenin üzerine çıkan uçaklarda mutlaka kabine basınçlı hava verilir, bu yükseklikten itibaren oksijen basıncı giderek azalır. 8000-10000 metrede ise kabinde basınçsız yaşayamazsınız -everest'e çıkan dağcıların oksijen tüpü kullandığını hatırlayın-
Yolcu uçaklarının normal seyir yüksekliğinde mutlaka ve mutlaka kabine oksijen verilir. işte bu uçakta bir şekilde havalandırma sistemi bozulmuş olabilir. Kabin içi basıncı düşünce oksijen maskeleri tavandan otomatik ama muhtemelen iniyor, ama muhtemelen sistem tamamen arızalı olduğu için bunlar da işe yaramıyor. Oksijen azlığı nedeniyle yolcular ve mürettebat bayılıyor. Otomatik pilotta olan uçak yakıt bitince veya bir şekilde irtifa kaybedince çakılıyor.
Uçağın yerdeki kontrolleri yapılırken, hava basıncını ayarlayan sistemin manuel ayarlardaki testi yapıldıktan sonra ayarlar otomatiğe çevrilmemiştir. Uçak yükseklik kazanır kazanmaz, hava basıncı düştüğü için oksijen maskeleri açılmış ancak pilotların haberi olmamıştır. Hosteslerin hala emniyet kemerlerinin takılı olduğundan hareket etmemiş pilotlarla iletişime geçmemişlerdir. Onca farklı alarma rağmen pilotlar asıl hatayı bir türlü anlayamamışlardır.
Kısa süre sonra oksijen azlığından pilotlar dahil herkes bayılmış, Duruma müdahale etmeye çalışan önceden de dalgıçlık tecrübesi olan hostes çok geç kalmıştır. Yolcu mu yoksa mürettabat mı olduğu o esnada anlaşılamayan birkaç kişi de el yordamıyla uçağı idare etmeye çalışıyor. bir süre sonra muhtemelen onlar da bayılacak ve uçak kaçınılmaz sonuna doğru başıboş devam edecek...
Kaza sonrasında şirkete dava açıldı Kıbrıs rum ağır ceza mahkemesi kazayla ilgili davada, dört şirket yöneticisinin suçlu olduğunu gösteren delil bulunmadığına kanaat getirdi.
Kazanın sebebinin bakım sırasında manuel modda bırakılan uçağın basınç sistem kontrolünün pilotların çek list uygulaması sırasında dikkat edilmeyerek otomatik mode'a konmaması olduğu anlaşıldı.
Uçak yerden yükseğe çıkmaya başlamasıyla otomatik olarak devreye girmesi gereken basınç sistemi çalışmamış ve uçak yükseldikçe havadaki oksijen seviyesinin düşmesiyle pilotlar ve yolcular farkında olmadan bayılarak kendinden geçmişti.
Otomatik pilotta normal bir şekilde uçuşuna devam eden uçak atina yakınlarına kadar gelmiş bu arada pilotlarla telsiz teması kuramayan kontrolörler yunan hava kuvvetlerini arayarak silahlı f-16 uçaklarını kaldırmıştı.
Evvela terör saldırısı tahmin edilen bu durum uçak içinde hiçbir hayat ibaresinin olmaması üzerine başka bir boyuta girmişti.
Avcı uçaklarına uçağın atina veya diğer meskun mekanlara düşmesi pozisyonu olması durumunda yolcu uçağını düşürme emri verilmişti.
Uçuşun son anlarında kokpitte bir hareketlilik görülmüş ve bunun her nasılsa o sıra hipoksiden kurtulan ve pilotluk lisansı da olan bir kabin görevlisi olduğu anlaşıldı.
Rum basınına göre, mahkemenin verdiği bu ara karar, kazada hayatını kaybeden 121 kişinin yakınları tarafından öfke ve derin üzüntüyle karşılandı.
Kazada ölen kişilerin yakınları, mahkemenin kararına büyük tepki gösterdi.
Başsavcı Petros Kliridis, ağır ceza mahkemesi'nin verdiği karar üzerinde çalışacaklarını ve kararı temyize götürmeyi düşüneceklerini söyledi.