Geleceğin çılgın ulaşım araçları!
100 yıl boyunca trafiği otobüs, tren ve otomobiller şekillendirdi. Peki, elektrikli ve otonom araçlar geldiğinde dizel ve benzinli araçlara ne olacak? Hayatımız nasıl şekillenecek? İşte geleceğin çılgın ulaşım araçları!
BMW, Audi, VW ve Porsche dünya çapında ün yapmış markalar. İlk otoban da Almanya'da inşa edildi. Ancak araştırmacılar geleceğin ulaşım sistemlerinin daha yeşil ve daha esnek olacağını söylüyor.
Uber ve Airbus gibi bazı şirketler uçan araba modelleri geliştiriyor. Airbus'un bu roket benzeri uçan araba prototipi, 9 bin 150 metre irtifada yolcuyu saatte 480 kilometre hıza ulaşacak şekilde taşımak için tasarlanmış. Şarj etme ise Formula 1 araçlarının pit spotuna benzer şekilde. Kısa bir iniş ve ardından yine yolculuğa devam.
Bauhaus Luftfahrt derneği bir havaalanı ve uçak konsepti geliştiriyor. Ce-liner adlı uçak, iki elektrikli motorla çalışacak ve aerodinamik olarak oldukça etkili C şekilindeki kanatlara sahip. Geleceğin şehir içi havalimanları ise çok katlı olacak.
Akıllı bir arabaya benzese de aslında 4 tekerlekli bir elektirikli bisiklet. Podride adlı araç 180 cm uzunluğunda, rahat bir koltuğu olan kapalı bir kabine sahip. Buzda ve karda, dik yokuşlarda, sarsıntılı yamaçlarda ilerleyebiliyor.
Caddeler tıkanmış, ışıklar kırmızı, trafik ilerlemiyor ve randevunuza yetişmek için çok az zamanınız var. Araba kornaları, öfke, arkadan sıkıştıran araçlar, küfür. Sürücüsüz araçlar günlük hayatın bir parçası haline geldiğinde stres yaratan tüm bunlar tarih olabilir.
Postacılar yaya veya bisiklet ile mektup dağıttıkları için şikayetçi. Alman Posta İdaresi Deutsche Post ve Aachen Teknik Üniversitesi, yenilenebilir enerjiyle çalışan karbondioksit üretmenyen StreetScooters'ı geliştirdi. Geleceğin zorluklarından biri de elektrikli araçlarda kullanılan enerjinin de aynı zamanda iklim dostu kaynaklardan sağlanması.
Otomobilin geleceği elektrikli. Tek soru, ne zaman? Elektrikli arabalara milyarlarca dolarlık yatırım yapılmasına rağmen, şarj seçeneklerinin eksikliği, düşük teminat ve yüksek maliyetler müşteriyi korkutuyor. Ayrıca elektrikli arabalara alternatif de aranıyor.
Amazon ve Google gibi firmalar yeni otomobil üreticilerine dönüşecek ve sürücüleri arka koltuğa oturtabilecek mi? Bunun yanıtını herkes merakla bekliyor. Gerçi otonom araçların geliştirilmesi son dönemde sekteye uğradı.
Kentlerde yaşayanların sayısı kırsal bölgelerdekilerden daha fazla. Fraunhofer Enstitüsü araştırmacıları, gelecekte kentlerin karbondioksit emisyonu sıfır, iklime uygun, dijitalleşip otomatikleşeceğini söylüyor.
İsviçre'nin köyü Stoos, dünyanın en dik raylı sistemine sahip. Sadece dört dakikada 1740 metre yol kat ederek 744 metre yüksekliğe ulaşıyor. 150 nüfusluk köy iki bin yatak kapasitesine sahip.
Kendi arabanız olmadan bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Şimdiye kadar araba, refah ve bağımsızlığın bir sembolüydü. Ancak geleceğin sembolü akıllı mobilite olma yolunda.
Dünyayı birbirine bağlayan internet sayesinde şehirler ve trafik sistemleri koordine edilebilir. Bu, trafik ışıklarının, araçların akışına göre otomatik olarak değişmesi anlamına gelebilir.