Elif Şafak kitaplarından insanın içine dokunan 25 alıntı
"İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de kayboluyorum."
"İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de kayboluyorum."
"Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur.''
"Her ne yöne gidersen git, kaç menzil tüketirsen tüket sakın ola kendinden utanma. Vücudun şehrine gir Pinhan, onu seyreyle. Hem de doya doya seyreyle. Biz nefsimizi silmekten değil, bilmekten yanayız unutma."
"Ey kendisinde kaybolmuş kişi. Bilmezsin, bedenin sana mezar olmuş, Nefsini tanımadıkça, nefsin seni gömer olmuş"
"Birinin korkulardan, evhamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın."
Keşke söyleyebilsek birbirimize dürüstçe: "Seni seviyorum ama şu anda değil. Seni görmek istiyorum ama bugün değil."
"Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur."
"Elmas bir gözdür yürek. Ve çizilmeyegörsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme."
"Her hakiki aşk hikayesi umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk, bir milat demektir. Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak, yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir."
"Çünkü zanaatında ustalaşmak isteyen, yaptıklarını geride bırakmayı bilmeli. Eserinden ziyadesiyle memnun olursan öğrenmeyi kesersin. "Ben artık oldum" dersin. Oracıkta kalır yerinde sayarsın. En iyisi her seferinde en iyisi yeniden işe koyulmak, sil baştan."
"Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır."
"Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, onda kendini kaybetmeyi gerektirir."
"Okuyarak da gezmek mümkün, her kitabı başlı başına bir serüven addederek. Bir başka yüzyıla, bir başka mekana, bir başka hayata uzanan bir yolculuk. Aynanın bir de öbür tarafı var; çünkü dünyayı da okumak mümkün; her insanı, her hayatı bir kitap belleyerek Okumak ve seyahat etmek aslına o kadar iç içe ki..."
"...Belki de önemli olan gidilecek yer ya da güzergah değil,gitme fikrinin kendisi. Daimi göçebelik. Bir öte diyar fikri bakidir içimizde. Kimileri cennetteki Tuba ağacı misali. Kökleri var, var olmasına da toprağa bağlı değil, havada, yukarıda. Kimilerinin kökleri göçebe."
"Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş."
"İnsan doğası böyle işte, en çok nefret ettiklerimiz en fazla sevdiklerimiz oluyor hep."
"Sevgililerimizi elimizden kaçırmaktan ölesiye korktuğumuz için onlardan gelecek değişime inatla direniriz, oysa belki de aşkla beraber gelen değişim tek kurtarıcımız olacak hayatta."
"...sahi YARİM ne güzel kelimeydi. Ağızda akide şekeri. YARİM der sonra bir es verir, gayriihtiyarı susardın. Söyleyecek söz kalmazdı ardından. Tek başına kaç cümleye bedeldi..."
"Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Hâlbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var."
"Vazgeçebilmek lazım. Artık bizi sevmeyen sevgilileri bırakabilmek. Vazgeçebilmek, bazen en güzeli."
"Tebeşirle çizilmiş bir seksek oyunu kadar uçucu bir çizgisi var hayatın. Farkında olmadan basıyorsun çizgiye. Kızıyorlar anında. "Yandın!" diye atılıyorsun oyun dışına."
"Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer halen sevebiliyor oluşuma aşık olurdun."
"Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde."
"Güzel günlüklerim vardı ve bir de asla günlüklerim kadar güzel olmayan günlerim."