E-dönüşüm ekonominin lokomotifi olacak
Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI-Junior Chamber International) tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2016’ya TÜRKKEP bilişim sponsoru olarak destek verdi.
Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI-Junior Chamber International) tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2016’ya TÜRKKEP bilişim sponsoru olarak destek verdi. Etkinliğe ekonomistler, yazarlar, akademisyenler, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşları ile yerli ve yabancı üst düzey yöneticiler katıldı. Etkinlikte konuşan TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast, 2016 yılı sonunda KEP kullanıcı sayısının 200 bini, e-imza sayısının 2,5 milyonu, e-Fatura ve e-Defter kullanıcı sayısının 100 bini aşacağına dikkat çekti. Yıllık oluşturulan e-fatura sayısının 500 milyonu bulacağının öngörüldüğünü belirten Samast, e-dönüşüm uygulamalarının ekonomiye bu yıldan itibaren 5 milyar TL’nin üzerinde tasarruf sağlayacağını vurguladı.
Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI-Junior Chamber International) tarafından bu yıl ilki organize edilen Uluslararası Ekonomi Zirvesi, 21 Mayıs 2016 tarihinde İstanbul’da düzenlendi. TÜRKKEP’in bilişim sponsoru olarak katkı sağladığı etkinlikte konuşan TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast, e-dönüşümün ekonomiye etkileri ve sağladığı katkıları hakkında bilgi verdi. E-dönüşüm ile bu yıldan itibaren yıllık 5 milyar TL’nin üzerinde tasarruf sağlanacağını belirten Samast, e-dönüşümün yazılım ve bilişim sektörünü de büyüttüğünü, regülasyonların etkisiyle e-dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştığına dikkat çekti.
KEP adres sayısı 200 bini, e-imza sayısı 2,5 milyonu aşacak
Şu anda 150 bini aşmış bulunan KEP adres sayısının 2016 yılı sonunda 200 bini aşacağını, e-imza sayısının 2,5 milyonu, e-Fatura ve e-Defter kullanıcı sayısının da 100 bini aşacağına dikkat çeken Samast, giderek hızla yaygınlaşan ve kullanımı artan e-dönüşüm uygulamalarının, resmi, ticari ve hukuki işlemlerin çok daha etkin ve verimli yürütülmesine, işlemlerin ve bürokrasinin hızlanmasına, e-devlet uygulamalarının yaygınlaşmasına ve hayatın kolaylaşmasına katkı sağlayacağını vurguladı.
E-dönüşüm bir kültür ve iş yapış tarzı olarak görülmeli
Türkiye’deki e-dönüşüm sürecini değerlendiren Samast, kültürel dönüşümün önemine değindi: “E-dönüşüm, sadece regülasyonlarla, uygulamalar, çözüm ve hizmetlerle şekillenmiyor. E-dönüşüm, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm gerektiriyor. Yeni düzenlemeler ve teknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde hukukta ve teknolojide birçok ülkeye nazaran iyi bir noktadayız ama e-dönüşümü henüz zihinsel ve kültürel olarak içselleştiremedik. Maalesef iş yapış şekillerimiz, kurumsal yönetim ve organizasyon yapılarımız, verimlilik anlayışımız, eğitim sistemimiz ağırlıklı olarak fiziksel ve kâğıt kültürüne dayalı. Ulusal, kurumsal ve bireysel seviyelerde kültürel olarak e-dönüşüme uyumlu vizyon ve strateji oluşturulması gerekiyor. Doğru vizyon ve strateji temelinde uygun politikaların oluşturulması, iş modellerinin, yönetim, raporlama, denetim ve uygulama süreçlerinin, iş yapış tarzlarının, çalışanların e-dönüşüme uygun şekilde yeniden ele alınması ve yönetimin iradesinin ve desteğinin olması şart. E-dönüşümün, kamu, özel sektör ve bireylerin ortak bir paydada birleşerek bütünleşik olarak hayata geçireceği kültürel bir dönüşüm olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Bu dönüşümü hızlandırmak için ülkemizde yasal düzenlemesi yapılmış ve yapılmakta olan e-dönüşüm uygulamaları, hizmetleri ve çözümlerine ilişkin yaygın farkındalık oluşturulmalı. Türkiye’de Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), e-imza, e-kimlik, e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter, e-bordro, e-mutabakat, e-tebligat, e-sözleşme ve e-saklama gibi e-dönüşüm uygulamalarıyla 5 Milyar TL’nin üzerinde yıllık tasarruf sağlanacak.”
E-dönüşüm gençler için girişimcilik fırsatlarıyla dolu
E-dönüşüm süreçlerinde gençlerin önemli bir yeri olduğunu belirten Samast, “Ülke çapında düzenlediğimiz veya katıldığımız etkinliklerde geleceğin çalışanları, uygulayıcıları, karar vericileri, yöneticileri olan öğrencilerimize ve mezun gençlerimize e-dönüşüm uygulamalarını daha iyi anlamaları ve girişimcilik fırsatlarını görmelerini sağlayabilmek için ücretsiz bilgilendirme çalışmalarımızı ülkemizin her yerinde yürütüyoruz. Genç nüfusa sahip ülkemizde, gençlere nitelikli eğitim vermek, yatırım yapmak, desteklemek, araştırma ve geliştirme imkânları sunmak, ülkemizin inovasyona, Ar-Ge’ye dayalı yenilikçi ekonomi oluşturması ve gelişmesi için çok büyük önem arz ediyor. Bilgili, donanımlı, inovasyon kültürüne sahip gençlerimizin geleceğe hızlı ve emin adımlarla ilerleyeceğine ve ülkemizi e-dönüşüm teknolojileri ve uygulamaları alanında da ileriye taşıyacaklarına inanıyoruz. E-dönüşüm alanında ülkemizde yapılacak daha çok iş olduğunu, genç girişimcilerimiz, kadın girişimcilerimiz, engelli girişimcilerimiz için büyük fırsatlar olduğunu değerlendiriyoruz.” dedi.
Küresel ortamda rekabet edebilmek için e-dönüşüm şart
Küresel pazarda rekabet avantajı için e-dönüşüm çalışmalarının kurum ve şirket kültürlerinin ve iş yapış tarzlarının önemli bir parçası haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Samast, konuşmasını şöyle sürdürdü: “E-dönüşüm, bugün ve gelecek için bir yaşam kültürü ve iş yapış tarzı haline gelmeli. Ülkemizde e-dönüşüm, ağırlıklı olarak yasal düzenlemelerden gelen zorunluluklar ve e-devlet uygulamaları kapsamında algılanıyor ve hayata geçirilmeye çalışıyor. Bilişim teknolojilerinden faydalanıp sadece cihaz kullanmak, e-dönüşüm sanılıyor. E-dönüşüm, kamu ve özel sektörde, kurumların, profesyonellerin, meslek mensuplarının ve vatandaşların birbirleriyle ilişkileri ve iletişiminde, günlük hayatının her alanında, etkin ve verimli şekilde gerçekleştiğinde, çok büyük faydalar, tasarruflar ve kolaylıklar sağlayacaktır. E-dönüşüm, iş süreçlerinin daha kolay ve hızlı ilerlemesini sağlarken, bir yandan da zaman, iş gücü ve maliyet açılarından önemli ölçüde tasarruf sağlıyor. Örneğin, KEP sisteminin önemli uygulamalarından olan ve ülkemizde hayata geçmiş bulunan e-tebligat ve e-yazışma uygulamalarının arzu edilen düzeyde yaygınlaşması ve kullanılması için, adli kurumlar, adli personel, kamu kurumları, kamu çalışanları, belediyeler, avukatlar, mali müşavirler, şirketler, üniversiteler, dernekler, vakıflar ve vatandaşlar gibi paydaşların yaygın olarak kayıtlı elektronik posta sistemini artık normal e-postaları gibi benimsemeleri ve kullanmaları gerekiyor. Bunun için de uygulamaların kolay kullanılır olması, süreçlerin insan odaklı tasarlanması, iletişiminin profesyonelce yürütülmesi, paydaşların yoğun şekilde bilgilendirilmesi, yaygın eğitim verilmesi, kullanıcı deneyimlerine önem verilmesi ve uygun beklentilerinin karşılanması gibi uzmanlık ve kaynak gerektiren birçok çalışmanın sonucunda başarı elde edilebiliyor. Düzenleme yapmak veya bir uygulama çıkarmak kendi başına yeterli olmuyor.” dedi.