Dünyanın en gizemli yerleri
ABD’deki Nevada Çölü’nde bulunan 51’inci bölge, dünyadaki tüm komplo teorisyenlerinin ilgisini çekiyor. Bugüne kadar, kale gibi korunan ve dünya ile bağlantısı olmayan bölge için UFO’ların saklandığı, doğaüstü deneylerin yapıldığı iddia edildi.
ABD’deki Nevada Çölü’nde bulunan 51’inci bölge, dünyadaki tüm komplo teorisyenlerinin ilgisini çekiyor. Bugüne kadar, kale gibi korunan ve dünya ile bağlantısı olmayan bölge için UFO’ların saklandığı, doğaüstü deneylerin yapıldığı iddia edildi.
İşte bir devriye aracı. Devriye gezen bazı araçların plakaları üzerinde sadece sıfırlar var. Üsteki tüm diğer araçlar gibi beyaz renkte ve üzerinde hiçbir işaret ya da yazı yok.
Plakası boş, beyaz otobüsün, üssün personelini taşıdığı ve ayda iki kez bu yoldan geçtiği söyleniyor. "Servis otobüsü" dedikleri bu beyaz otobüslerin nereden kalktığı da muamma.
Las Vegas Havalanı’ndan her sabah üzerinde hiçbir yazı olmayan, uçuş kayıtlarında görünmeyen beyaz 7 Boeing uçağı kalkıyor, akşam saatlerinde iniyor. İçinden çıkan yüzlerde insan kalabalığa karışıp kayboluyor. Üssün pistine bu uçaklar sık sık inip kalkıyor. Ama onların da üzerinde hiç bir kayıt numarası ya da ablem yok.
Üsse girip çıkan bu dev beyaz TIR'ların ne taşıdığını bilen yok. Bunların da üzerinde hiçbir işaret yok.
Blackhawklar, savaşa gider gibi silahlı uçuyor. 24 saat devriye gezen bu helikopterlerin de üzerinde hiçbir işaret yok.
Şimdiye kadar pek çok filme de konu olan 51. Bölge, meraklılar için bir çekim merkezi. Yerli yabancı turistler akın ediyor. Ama üssün 50 kilometre uzağında durmak zorundalar. İlerisi 'yasak bölge'.
Çölün ortasınaki bu yerde, yüksek direklere monte edilmiş kameralar sürekli kayıtta. Tabii gizli kameraların da olduğu biliniyor.
Komplo teorisyenleri, 51'inci Bölge'nin 1947'de yaşandığı iddia edilen Roswell UFO kazasında elde edilen enkazı ve uzaylıları barındırdığına inanıyor.
Ama özel araştırma ya da bitki yetiştirmekle görevlendirilmiş değilseniz depoya girmeniz yasaktır.
Ni’ihau adası - Hawaii Ni’ihau yerleşim olan en küçük Hawaii adasıdır. Palmiyeleri, nesli tükenmekle yüz yüze olan hayvanları ve turistlerin uğrak yeri olmaması gibi özellikleriyle ideal tatil yeri gibi görünebilir. Ama 180 km kare büyüklüğündeki bu adaya dışarıdan insan gelmesi yasak.
Hawaii Kralı Kamehameha 1863’te plantasyon sahibi zengin Robinson ailesine adayı satmış. 1915’e kadar ada yabancılara kapalı kalmış. Bugün adada yerli Hawaiili 130 kişi yaşıyor. Adada ne yol, telefon, kanalizasyon, çeşme suyu, ne de bir bakkal var. Ulaşım at ve bisikletle, elektrik güneş enerjisiyle, erzak ise başka bir adadan botla getiriliyor. Çocuklar her hafta eğitim için kanolarla Kauai adasına taşınıyor. Fakat bu küçük ada tarihte önemli bir rol oynamış. İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon uçakları ABD’nin Hawaii’deki Pearl Harbour limanını bombalarken bir Japon pilot adaya düşmüş ve yerlileri bir hafta boyunca terörize etmişti.
Ayrıca 1944’te ABD başkanı Franklin Roosevelt Ni’ihau adasını Birleşmiş Milletler merkezi olmaya aday yerler arasında değerlendirmişti. Bugün ada sakinleri tarafından davet edilmediği takdirde dışarıdan kimsenin adaya girmesine izin verilmiyor. Ama buna rağmen ada üzerinde helikopter turu ya da gemi turları yoluyla uzaktan da olsa ada hakkında bir fikir edinmek mümkün.
ABD hükümeti, 60 yıldan fazla bir süredir dünyanın önde gelen komplo teorilerine konu olan 51’inci Bölge’nin ‘gerçek olduğunu’ resmen açıkladı.
ABD'nin itirafı, ünlü 'Roswell Kazası'ndan 66 yıl sonra geldi.
The Altantic Wire’ın haberine göre, çok da gerekli olmayan açıklama için hazırlanan raporda 51’inci Bölge’nin nasıl kurulduğu, yapılan araştırmalar ve zamanla üssün geliştirilmesi çalışmaları anlatılıyor.
‘Independence Day’ filminden, ‘The X-Files’ dizisine kadar, birçok bilim kurgu yapımına konu olan 51’inci Bölge, popüler kültürde ‘Dünya’ya gelen uzaylıların tutulduğu yer’ olarak kabul ediliyor.
Ancak CIA’in oldukça kalın raporunda, UFO meraklılarının reddetmesi beklenen açıklamalar var.
CIA, raporda dünya dışı varlıklara değinmiyor, tersine, 51’inci Bölge’nin ‘hükümetin gizli U-2 casus uçak programının parçası olduğunu’ öne sürüyor. Rapor, 51’inci Bölge’nin İkinci Dünya Savaşı’nda ‘hava topçu mezili’ olarak kullanıldığını ve o dönemden bu yana asfalt dökülmemiş bir piste sahip olduğunu belirtiyor. Raporda asfaltsız pist hakkında açıklama da var:
“Havadan bakıldığında pist asfaltlı gibi duruyor. Ancak yakından bir gözlem, pistin topraktan olduğunu ve kullanılmayan yıllar boyunca bilek seviyesine kadar kumla dolduğunu gösteriyor. Eğer (Tony) LeVier piste inmeye kalksaydı, uçağın tekerleri muhtemelen kuma batacak ve U-2 projesindeki önemli isimler ya yaralanacak ya da ölecekti...”
CIA’in on yıllar sonra yaptığı ve fazla heyecanlı olmayan açıklamanın ardından akla gelen ilk soru, kullanılmayan pistlere sahip 51’inci Bölge’nin ne amaçla yapıldığı. Çöllerle kaplı Nevada’nın nükleer test alanına eklenmesi planlanan yer olarak seçilen 51’inci Bölge, ABD eski başkanlarından Dwight Eisenhower döneminde onaylandı. Alan için düşünülen ilk isim ‘Paradise Ranch’ olsa da, bu isim tutmadı.
ABD hükümeti geçmişte birçok belgede 51’inci Bölge’den bahsetmiş olsa da, ilk kez resmi olarak üssün varlığını kabul etti. Gelecekte, Nevada Test Site hakkında yeni bilgiler ortaya çıkarsa, 51’inci Bölge hakkında daha fazlasını öğrenebiliriz.
Köy yolu gibi. Asfalt bile değil. Hiç dikkat çekmiyor. Ama görüntüye aldanmayın. Çünkü dünyanın en gizli üssüne gidiyor.
Bölgenin etrafında adım başı bu uyarılar yer alıyor. "Dikkat bölgeye girilmez", "Dikkat fotoğraf ya da video çekilmez" tabelalarındaki uyarılara uymayanlar anında tespit ediliyor.
Bu uyarılara uymayıp da belli bir mesafeyi aşarak fotoğraf çekmeye kalkışanlar önce sorgulanıyor sonra para cezasına çarptırılıyor.
Svalbard Tohum Deposu - Norveç Düşünün ki büyük bir doğal felaket sonucu dünya tümüyle değişime uğradı. Nüfus azaldı, altyapı çöktü, gıda kaynakları dağıldı. Hayatta kalan az sayıda insan her şeyi yeniden kurmak zorunda. Kuzey Kutbuna 1300 km mesafedeki tohum deposu dünyanın en iyi korunan, en güvenli yerlerinden biri.
Şubat 2008’de açılan depoda dünyanın her bölgesinden 250 milyon adet tohum bulunuyor. Bunlar rutubet, ısı gibi her tür koşulda tohumu koruyacak şekilde dört kat paketlenmiş halde saklanıyor. Bu depo için Spitsbergen adasının seçilme nedeni, korumayı kolaylaştıracak donmuş topraklarının olması ve deniz seviyesinden 130 metre yüksekte olması. Buradaki tohumların yüzlerce, hatta binlerce yıl korunabileceği belirtiliyor.