Dünyadaki ilkleri konu alan 14 şaşırtıcı bilgi
Bisiklet ilk kez 1839 yılında İngiltere'nin Dumfries yöresinde, Courthill kasabası demircilerinden Kirkpatrick Macmillan tarafından yapıldı. Yaklaşık 27 kilo ağırlığındaki araç, tahta bir iskeletten oluşuyordu. Ön tarafına bir at başı geçirilmişti. Demir tekerleklerinden öndekinin çapı 80 cm, arkadakininki ise 105 cm idi. Pedallar, kranklar aracılığıyla arka tekere bağlanmıştı ve ayakların ileri geri hareketleriyle devinim kazanıyordu. Ne var ki, Macmillan, büyük bir endüstrinin kurucusu olduğundan habersizdi. Onun tek düşüncesi, Courthill ile Dumfries arasındaki 22 kilometrelik yolu rahatlıkla ve daha az yorularak gidip gelmesine yarayacak bir araç geliştirmekti.
Bisiklet ilk kez 1839 yılında İngiltere'nin Dumfries yöresinde, Courthill kasabası demircilerinden Kirkpatrick Macmillan tarafından yapıldı. Yaklaşık 27 kilo ağırlığındaki araç, tahta bir iskeletten oluşuyordu. Ön tarafına bir at başı geçirilmişti. Demir tekerleklerinden öndekinin çapı 80 cm, arkadakininki ise 105 cm idi. Pedallar, kranklar aracılığıyla arka tekere bağlanmıştı ve ayakların ileri geri hareketleriyle devinim kazanıyordu. Ne var ki, Macmillan, büyük bir endüstrinin kurucusu olduğundan habersizdi. Onun tek düşüncesi, Courthill ile Dumfries arasındaki 22 kilometrelik yolu rahatlıkla ve daha az yorularak gidip gelmesine yarayacak bir araç geliştirmekti.
Tükenmez kalem ilk kez 1938 yılında Macar heykeltıraş ve gazeteci Lasalo Biro tarafından bulundu. Biro, o yıllarda Budapeşte’de hükümet tarafından finanse edilen bir dergi çıkarıyordu. Bir gün, derginin basıldığı matbaaya gittiğinde, çabuk kuruyan mürekkeplerin sağlayacağı yararları düşündü ve ilk tükenmez kalem prototipini geliştirdi. Biro, 10 Haziran 1943 yılında mürekkep damlatmayan bir kalemin patentini kendi adına tescil ettirdi. Biro patenti altında halka satılan ilk tükenmez kalemler ise, 1945 yılında Buenos Aires’te Eterpen şirketi tarafından piyasaya çıkarıldı.
Elektrikle aydınlatılan ilk cadde 1857'de, Fransa'nın Lyon kentindeki Imperiale Caddesi. Laccassange ve Thiers tarafından takılan ark lambalarıyla aydınlatıldı. 1878 yılında Paris'in Opera Caddesi'nde yapılan aydınlatmaya kadar, bu konuda bir gelişme görülmedi.
Dünyanın ilk hostesi, asıl mesleği hemşirelik olan Bayan Elen Church'tür. Bayan Church, 15 Mayıs 1930 günü, California'nın Oakland Havaalanı'nda United Airlines'a ait üç motorlu Boeing 80A uçağına gelen 11 yolcuyu, "Hoşgeldiniz" diyerek karşıladı. Özel bir pilot olan hemşire Curch, birkaç ay önce havayolu şirketine bir mektup yazarak, "Kendisi gibi belirli nitelikleri olan genç hanımların, uçak içinde ev sahibeliği yapmasının" çok yararlı olacağı önerisinde bulunmuştu. Bunun üzerine havayolu şirketi, yalnızca Bayan Church'ü işe almakla kalmadı, aynı zamanda onu "başhostes" olarak görevlendirdi ve seçeceği yedi genç kızı da eğitmesini istedi. Bayan Church'ün öteki hostes adaylarında aradığı koşullar da şunlardı: "Diplomalı bir hemşire olmak, 25 yaşını geçmemek, 52 kilodan ağır, 1 metre 55 santimden kısa olmamak."
Hamiline yazılmış ilk çek, 22 Nisan 1659 günü, Londra'da Nicholas Vanacker'a ödendi. 10 pound değerindeki bu çeki ödeyen banka, "Clayton and Morris"ti. El yazısıyla yazılmış olan çekin aslı, 1976 yılı Aralık ayında Londra'da Sotheby's müzayede salonlarında yapılan bir açık artırmada 1300 pounda satıldı. Bugün kullandığımız çeklerin atası olan bu ilk çek, tıpkı günümüzdeki örnekleri gibi düzenlenmişti. Miktar, önce yazıyla, sonra da rakamla belirtilmişti.
Kan nakli sayesinde bir hastanın hayatının kurtarılmasına ilk kez 1825 yılında Londra'da tanık olundu. Dr. Doubleday, şiddetli bir iç kanama geçiren bir kadın hastasına, başka insanlardan aldığı yaklaşık 750 gram taze kanı aktardı ve bu kadını kurtardı. İlk 200 gram kanın verilmesinden sonra hasta, yatağında doğruldu ve "Kendimi bir boğa kadar güçlü hissediyorum" dedi. Aynı anda nabız 140'tan 104'e düşmüştü. İyi denetlenebildiği takdirde kan naklinin başarılı sonuç verebileceğini kanıtlayan bu ilk denemeye karşın hâlâ aşılması gereken iki büyük engel vardı. İlk kez 1900 yılında Viyanalı doktor Karl Landsteimer, kan gruplarını belirledi. Böylece doktorlar, hangi kişilerin kime kan verebileceklerini öğrenmiş oldular.
1551 yılından, ölüm tarihi olan 1562 yılına kadar Padua Üniversitesi'nde Anatomi Kürsüsü Başkanı olan Profesör Gabriel Fallopius, ilk prezervatifin bulucusudur. Profesör Fallopius'un prezervatifle ilgili ilk makalesi, 1564 yılında De Morbo Gallico'da yayınlandı. Fallopius'un bulduğu koruyucu kılıf, 1100 erkek üzerinde denenmişti ve ilk kullanıldığında birtakım bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu amacını taşıyordu. Bu prezervatifin doğum kontrol unsuru olduğu daha sonra tamamen bir rastlantı sonucu ortaya çıktı. 1655 yılına kadar prezervatifi kullananlar, yalnız ilişki kurdukları kadınlardan bazı hastalıkları almama amacını taşıyorlardı. O yıl bir Paris dergisi, "L'ecole Des Filles" başlığı altında söz konusu kılıfların, spermin kadın rahmine girmesini engelleyici bir rol oynadıklarını da duyurdu.
Bugün bile birçok erkeğin gözdesi olan bikini mayo ilk kez, 5 Haziran 1946 günü Paris'te yapılan bir moda gösterisi sırasında sergilendi. Mayonun tasarımı, Fransız Louis Reard'a aitti. İlk kez sergileyen ise, Micheline Bernardi oldu. Bikininin dünyaya lanse edilmesi, Amerikalıların Pasifik'teki Bikini Atolü'nde bir atom denemesi yapmalarından dört gün sonrasına rastlamıştı. Bu nedenle, Bay Reard, yeni biçimlendirdiği mayoya "çarpıcı" anlamında bikini adını verdi. İlk yapılan bikini, pamuklu bir kumaştandı ve üzerinde gazete deseni vardı. Bu gazete deseninde resmi olan Bayan Bernardi, öylesine büyük bir üne kavuştu ki, çok kısa bir dönemde tam 50 bin hayranı, Bayan Bernardi'ye mektup yazdı.
Kız arkadaşını öldürmekten yargılanan William Kemmler, 1890 yılının Ağustos ayında elektrikli sandalye ile idam edilen ilk kişi. İdam cezasını elektrik vererek uygulama fikri, karanlık bir tip olan Harold P. Brown tarafından ortaya atıldı. Bir zamanlar Thomas Alva Edison'un yardımcılığını yapan Brown, Edison'un baş teknisyeni Dr. A. E. Kennelly'nin de yardımıyla sürdürdüğü çalışmaları sırasında, çok sayıda hayvanı elektrik vererek öldürdü.
İlk çıplak sahne Avustralyalı film yıldızı Annette Kellerman tarafından oynandı. "Tanrıların Kızı" adlı bu film, Fox şirketi için 1915 yazında Jamaika'da çekildi. Bayan Kellerman, eski bir yüzücüydü ve ilk çıplak sahneyi çevirmeden beş yıl önce de giydiği tek parça mayo ile şimşekleri üzerine çekmişti.
Günümüzde, birçok alanda sayısız biçimde kullanılan fotoğrafların ilki, 1827 yılında, Fransa'da Joseph Nicephore Niepce tarafından çekildi. Niepce, fotoğraf makinesinide kendisi yapmıştı. Kurşun ve kalay karışımından bir tabakanın üzerini asfaltla kapladı ve makinesine taktı. Makineyi, çalışma odasının penceresinden dışarıya doğru ayarladı ve "objektifini" açtı. Sekiz saatlik bir pozlamadan sonra, tabakanın üzerindeki asfalt kaplamanın ışık alan kısımları sertleşerek beyazlaştı. Böylece, Niepce'nin çalışma odasının penceresinden görülen binaların görüntüsü, tabakanın üzerine yansıdı.
Bir Türk doktoru olan Hulusi Behçet(sağda) tarafından ilk defa 1937 yılında teşhis edilen ve bu nedenle uluslararası literatürde soyadıyla anılan Behçet Hastalığı. Genelde deri altı, göz, beyindeki kan damarlarının iltihaplanmasına yol açan, sebebi bilinmeyen, nadir görülen, bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır. En çok 30-40 yaşlarındaki erkeklerde görülür. Başta Türkiye olmak üzere Çin’e kadar uzanan ülke insanlarında diğer ülkelere nazaran daha sıkça rastlanmakla birlikte dünyanın her yerinde Behçet Hastalığı görülmektedir. Dünya'da en çok Japonya, Türkiyeve İsrail'de görülür.
Ticari olarak ilk cikleti 1848 yılında John Curtis evindeki sobanın üstünde üretti ve "state of maine pure spruce gum" adı altında pazarladı. 1850 yılında Portland'a taşındı ve "şekerli kaymak", "beyaz dağ", "dördü birden", "en büyük ve en güzel" gibi adlarla parafin cikletler üreterek sattı. Bu arada, sattığı cikletlerin içerisine bazı armağanlar koymayı da unutmadı. Sakızla birlikte verdiği ilk armağan, amerikan bayrağıydı.
Dünyadaki ilk yangın söndürücü 1734 yılında Alman fizikçi M. Fuches tarafından icat edildi. Tarih içerisinde çıkan yangınlara karşı önlem olarak ve herhangi bir olası yangından müdahale etmek amacı ile icat edilen bu yangın söndürücü, içi tuzlu su dolu cam tüp şeklindedir. 1919 tarihine kadar bu aletin gazetelerde reklamı yer almıştır. Günümüzde kullandığımız yangın söndürücülere benzer ilk örneklere 1816 yılında rastlanır.