Cem Kıvırcık yazdı: Onlar nasıl seçiyor?
Cem Kıvırcık'la Dijital Gündem köşesinde bu hafta dünyadaki seçim süreçlerini ele alıyor. İşte dünyanın çeşitli ülkelerindeki oy verme işlemleri.
Geçtiğimiz pazar günü 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi yapıldı. Aslında bu yazıyı seçimden önce yazmayı planlıyordum ama özellikle bu haftaya bıraktım.
İstanbul başta olmak üzere birçok il ve ilçede sonuçların belirlenmesi ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Hatalı oy kullanımı, usülsüzlük, yanlış kayıt, kötü niyet vs... vs...
Halbuki teknolojiye bu tip sıkıntıların üzerinden gelebilmek mümkün...
Cem Kıvırcık yazdı: Onlar nasıl seçiyor?
Önce ABD’den başlayalım... Daha 19. yüzyılın sonlarında Amerika’da 1892 yılında seçim sonuçlarının çok daha hızlı ve doğru alınması için mekanik bir oy sayma makinesinin patenti alınmıştı. Jacob H. Myers’ın icadı olan bu makineyle oy sahipleri, hiçbir dış müdahaleye maruz kalmadan ve mahremiyetleri zedelenmeden kararlarını veriyor, sonuçlar kısa sürede toparlanıyor, işlemlerin her aşamasında hata veya kötü niyetli eylemler engelleniyordu.
20. yüzyıla gelindiğinde önceleri delikli kartlar, daha sonra da optik tarayıcı sisteme geçildi. 2000 yılında Amerika, Florida’da George W. Bush’un seçimlerinde kılpayı bir fark söz konusuydu ve antika delikli kart teknolojisinin pek de yeterli olmadığı anlaşıldı. 2002 yılına gelindiğinde kongre HAVA (Help American Vote Act) yasasını devreye soktu ve 3 milyar dolarlık bir bütçe ile U.S. Election Assistance Commission (Birleşik Devletler Seçim Yardım Komisyonu) kurumunu oluşturdu.
Bugün ABD’de değişik eyaletlerde farklı teknolojiler kullanılıyor. Bunlar arasında “Optical Mark Recognition” (OMR) optik tarayıcı sistem, Direct Recording Electronic (DRE) elektronik oylama sistemi ve oy verenlerin mekan bağımsız oy kullanmalarını sağlayan Internet Voting System (IVS) teknolojileri kullanılıyor.
Yine de ABD’de 2016’da hazırlanan bir raporla dijital seçime geçişin farklı yöntemleri araştırılıyor.
Avustralya gelişmişlik açısından ilk sıralarda bir ülke olmasına rağmen 2016’daki parlamento seçimlerinde oyların elle sayılması tam bir haftayı bulmuştu.
Gelişmekte olan ülkelerden biri olan Brezilya, 2000’li yıllarda ulusal çapta elektronik oylama sistemine geçti ve vatandaşlarına bu konuda eğitim verdi. Şu anda sistem hızlı, güvenli ve kararlı bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
Hindistan 2004 yılında tamamen kendi imkanlarıyla elektronik oylama sistemini devreye soktu. Electronic Voting Machine (EVM) donanımlarıyla seçimlerde manipülasyon ve hata minimum seviyeye indirildi ve kalabalık nüfusa rağmen, sonuçların açıklanması da çok zaman almıyor.
Estonya, internet üzerinden oylama sistemini 2007 yılından beri kullanıyor. 2015 parlamento seçimlerinde Estonya vatandaşlarının üçte biri oylarını internet üzerinden veriyorlar. Tüm seçimlerde interneti kullanan ilk ülkenin Estonya olduğunu da hatırlatayım.
Geçmişte birçok kez seçimlerde manipülasyon hadisesi yaşayan Filipinler’de 2010 yılında Optical Mark Selection (OMR) Optik İşaret Tanımlama sistemine geçildi. 90 bin kadar optik tarayıcı cihaz 2010, 2013 ve 2016 seçimlerinde kullanıldı. 2016 mayısında yapılan seçimlerde oy verme süresi bittikten dört saat sonra seçilen başkanın kim olduğu açıklanmıştı.
Güney Afrika’da 1994 yılından beri parmak izleriyle taranarak kullanılabilen “zip-zip” tarayıcılar kullanılıyor. Yine Kenya, Nijerya ve Uganda’da 2016’dan beri oy verenler biyometrik verileriyle oylamaya katılıyorlar. Usülsüzlüğün asgari seviyeye indirildiği bu sistemde oy verme işleminin süresi birey başına 30 saniyeden daha az sürüyor.
Şu anda Hindistan’da mobil telefonların bir uygulama sayesinde oylamada kullanılabilmesi için yöntemler üretilmeye çalışılıyor. Hatta bu konuda Facebook, Twitter, YouTube, Whatsapp gibi sosyal medya uygulamalarıyla oy verme süreci konusunda denemeler yapılıyor.
İngiltere’de de 2013 yılında yapılan bir yasa değişikliğiyle oy verenler seçmen kayıtlarını kişisel olarak bir internet sitesi üzerinden yapıyor. Bu sayede yüzde 79’luk bir artış olduğu ve 9 milyon seçmenin daha kayıt altına alındığına dikkat çekiliyor. Genç seçmenlerde de yüzde 70’lik bir artışla 1,8 milyonu bulduğu belirtiliyor. Bu operasyon sayesinde hükümetin tasarrufu ise 12, 8 milyon sterlin.
Oyların hata, kötü niyetli manipülasyon vs. olmadan verilmesi, sayılması için gelişen teknolojinin kullanılması, dijital dönüşümün olmazsa olmazlarından biri. Bu konuda dünyanın birçok ülkesinde kullanılan örnekler var.
Ayrıca e-Devlet üzerinden de seçmen kaydı, oylama ve oy sayımı yapılabilir. Neden olmasın?...
Sevgiyle kalın...
Cem Kıvırcık – Twitter/Facebook/Instagram: @cemkivircik