Çay tiryakileri şokta! Kanser yapıyor!

Bilim insanları tarafından yapılan son araştırma, çay tiryakilerini adeta şok etti. İşte detaylar!

Çay tiryakileri şokta! Kanser yapıyor!

Bilim dünyasının sürekli olarak yaptığı araştırmalar, günlük alışkanlıkların sağlık üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı oluyor. Son olarak, bilim insanları tarafından yapılan bir araştırma, çok sıcak çay içmenin yemek borusu kanseri riskini artırabileceğini ortaya çıkardı.

Çalışma, İran'da 50 yaş ve üstü 50 bin kişi üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmacılar, katılımcılardan çay içme alışkanlıkları hakkında bilgi aldılar ve çayın sıcaklığı ile yemek borusu kanseri arasındaki olası ilişkiyi incelediler. Çalışma sonuçlarına göre, çok sıcak çay içenlerde yemek borusu kanseri riskinin daha yüksek olduğu belirlendi.

Çayın sıcaklığı ile yemek borusu kanseri arasındaki bu potansiyel ilişki, çayın içme alışkanlıklarıyla ilgili bir uyarıda bulunuyor. Çalışmanın baş yazarlarından biri olan Farhad Islami, "Çayı çok sıcak içmek, yemek borusu kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle, insanlar çok sıcak içilen çayın potansiyel sağlık risklerini anlamalı ve alışkanlıklarını buna göre düzenlemelidir" dedi.

Çay tiryakileri şokta! Kanser yapıyor!

Araştırma, çayın sıcaklığının yanı sıra içilen miktarın da önemli olduğunu vurguluyor. Çayın çok sıcak tüketilmesinin yanı sıra, günde kaç fincan içildiği de riski etkileyebilir. Islami, "Bu tür riskleri azaltmak için çayı daha ılımlı bir sıcaklıkta içmek, uzun süreli ve düzenli içimden kaçınmak önemlidir" diye ekledi.

Yemek borusu kanseri dünya genelinde önemli bir sağlık sorunudur ve çeşitli faktörlere bağlı olarak riski artabilir. Bu faktörler arasında sigara içme, alkol tüketimi, obezite ve mide reflüsü gibi durumlar bulunmaktadır. Çalışma, çayın sıcaklığının da bu risk faktörleri arasında yer alabileceğini göstererek, bireylerin bu konuda daha bilinçli olmalarını teşvik ediyor.

Bilim insanları, çayın çok sıcak içilmesinin yemek borusu kanseri riskini artırabileceğini ortaya koymuş olsalar da, bu bulguların daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Ancak bu tür çalışmalar, bireylerin sağlıklı alışkanlıklar edinmelerine ve olası sağlık risklerinden kaçınmalarına yardımcı olabilir.