Beyin kapasitesini koruyan öneriler
DEMANSIN GİZLİ NEDENİ: “SESSİZ FELÇ” Felç; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol, sigara içme ve hareketsiz yaşamla ilişkili. Bu konuda iyi bilinmeyen ancak çok yaygın olan durumlardan birinin ise “sessiz felçler” olduğunu belirten Nöroloji Uzmanları Prof. Dr. Türker Şahiner ve Doç. Dr. Yakup Krespi’nin, beyin sağlığını tehdit eden risk faktörleri ve alınması gereken önlemler hakkında verdiği bilgiler şöyle:
DEMANSIN GİZLİ NEDENİ: “SESSİZ FELÇ” Felç; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol, sigara içme ve hareketsiz yaşamla ilişkili. Bu konuda iyi bilinmeyen ancak çok yaygın olan durumlardan birinin ise “sessiz felçler” olduğunu belirten Nöroloji Uzmanları Prof. Dr. Türker Şahiner ve Doç. Dr. Yakup Krespi’nin, beyin sağlığını tehdit eden risk faktörleri ve alınması gereken önlemler hakkında verdiği bilgiler şöyle:
“Sessiz felç, kişinin yaşantısı süresince damarı zedeleyen yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi risk faktörleri nedeniyle gelişen ‘sessiz beyin hasarı’ olarak tanımlanabilir. İyi bilinmeyen gerçeklerden bir diğeri de yaşlılıkta ortaya çıkan Alzheimer hastalığının en önemli tetikleyicilerinden birinin, sessiz geçirilen felçler olduğu gerçeğidir.
HASTALAR “UNUTUYORUM” DİYOR Hastalarda küçük sessiz felçlere bağlı yıllar içinde gelişen ve biriken beyin hasarı, bunama riskini de arttırır. Burada yapılması gereken şey, kişilerin risk faktörlerinin belirlenerek ve bunların şiddetinin ölçülerek beyni de koruyacak uygun tedaviyi yaşam boyu sürdürmektir.”
BEYNİN REZERV KAPASİTESİNİ KORUMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT 1) Egzersiz yapın: Gün içinde mümkün olduğunca aktif olmak, arabayı az kullanmak, evde her gün kullanılan elektrikli aletlerle yapılan işleri zaman zaman kas gücüyle gerçekleştirmek de yeterli olabilmektedir. Bu tür değişiklikler kullanılmayan kasları aktif hale getirmenin yanı sıra işi organize eden beynin de çalışmasını sağlamaktadır.
2) Öğrenmeye devam edin ve sosyal yönden aktif olun: Uzmanlar, kişinin entelektüel seviyesi yükseldikçe, demans yaşının ileri gittiğini belirtmektedir.
3) Stresten uzak durun: Kişinin kendine stres yaratan durumları tespit ederek, bunları hayatından çıkarması çok önemlidir.
4) Kaliteli uyku uyuyun: Geceleri iyi bir uyku uyuyamamak, beynin küçülmesini çok hızlandırmaktadır. Çünkü beyinde her gün milyonlarca toksik madde üretilir ve bunlar uyku esnasında temizlenir.
5) Akdeniz tipi beslenin: Kalp dostu her şey, beyne de dosttur. Damar yapısını koruyup, damar sertliğini önlemeye yardımcı olan Akdeniz tipi beslenme de bu noktada öne çıkmaktadır.
6) İşitme kapasitenizi kontrol edin: Yaşlanmaya bağlı olarak işitme kapasitesinde azalma olmaktadır. Bu nedenle ileri yaş grubunda periyodik işitme testi yapılması önem taşımaktadır.
7) Östrojen seviyenizi yüksek tutun: Tiroit hormonları ve östrojen seviyelerinin düşmesi, özellikle kadınlarda menopozla birlikte görülmektedir. Bu da beyin yaşlanması ve Alzheimer’a yatkınlık riskini yükseltir. Özellikle menopoz sonrası hormon replasman tedavilerinin ihmal edilmemesi gerekmektedir.
Günün birinde Alzheimer veya demansla karşılaşmamak için bulmaca çözmekten daha fazlasını yapmak gerekiyor. Kilolu, sağlıksız beslenen ve hareketsiz bir yaşam tarzını benimseyen, kalp-damar hastalıkları açısından riskli kişilerin beyin sağlığı da olumsuz etkileniyor.
Alzheimer hastalığı, beynin yıllar içinde birçok etkene bağlı gelişen bir hastalığı olarak kabul ediliyor. Alzheimer hastalarının yüzde 60-90’ında beyin damarları da hasta oluyor. Yaş ve eğitim süresi hastalığın en önemli risk faktörü olarak ortaya çıkmasına karşın toplumda rastlanan hastalık yükünün yüzde 50’sinin, beynin “kılcal” yani küçük damarlarında hasar oluşturan risk faktörlerinin etkisiyle ortaya çıktığı düşünülüyor.