Bermuda şeytan üçgeninin sırrı çözüldü mü?
Gemileri ve Uçakları Yutan Bermuda Şeytan Üçgeni'nin Sırrı Çözüldü mü?
Bermuda şeytan üçgeninde şimdiye kadar neler kaybolmuştur? USS Cyclops USS Cyclops adlı Amerikan donanmasına ait gemi 1918 yılında 319 mürettebatıyla arkasında hiçbir iz bırakmadan Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kayboldu. USS Cyclops’in kaybolması Amerikan donamasında tek seferde en çok insan kaybının yaşandığı olaydır.
Carrol A. Deering:Bermuda Şeytan Üçgeni’nde yaşanan gizemlerden bir diğeri de Carrol A. Deering adlı 5 direkli ticari gemidir. Gemi 31 Ocak 1921 tarihinde tüm mürettebatı kaybolmuş olarak bulunmuştur.
Flight 19 5 Aralık 1945 tarihinde Amerikan Hava Kuvvetleri’ne ait beş uçak “Flight 19” adlı talim uçuşu amacıyla Florida’daki Fort Lauderdale donanma üssünden havalanırlar. Amerikan Hava Kuvvetleri’nde bombardıman amacıyla kullanılan bu beş uçak üs ile gerçekleştirdikleri son temaslarında yönlerini bulamadıklarını bildirirler. Uçakları kurtarmak üzere üsten bir adet arama kurtarma ekibi de havalanmıştır. Fakat gün sonunda tüm bu altı uçaktan hiçbir haber alınamadı.
Tüm kaybolma vakalarının ortak özelliği neydi? Kaybolma vakalarının birçoğunda kaybolan araca ilişkin hiçbir kalıntı bulunamamıştır. Bazı vakalarda gemiler sağlam bir şekilde bulunmuşken personelinden hiçbir haber alınamamıştır. Kaybolma vakalarının genelinde gerçekleştirilen son temaslarda ilgili personel yön bulma noktasında sıkıntı yaşadıklarını rapor etmişlerdir. Şimdiye kadar buradaki kaybolma vakalarına ait resmi bir görüntü yer almadığı için Bermuda Şeytan Üçgeni hiçbir resmi makamca tanınmamıştır.
Bermuda şeytan üçgeni hakkındaki teoriler nedir? İnsanlar gizemini tam olarak çözülemedikleri bu bölge ile ilgili çeşitli varsayımlar ve efsaneler üretmişlerdir. İçlerinde bilim adamlarının da bulunduğu birçok insan bölgede yaşanan esrarengiz kaybolma olaylarını “doğaüstü varlıkların bir yaptırımı” olarak görmüştür. Bermuda Şeytan Üçgeni’nden bahseden en eski kaynaklardan biri Piri Reis’e ait olan Kitab-ul Bahriye’dir. Piri Reis 1528 yılında bu bölgeyi ziyaret etmiş ve haritasında da bu bölgeyi rüzgar gülü ile göstermiştir. Birçok kişi tarafından kayıp kıta Atlantis’in bu bölgede yer aldığını düşünülmektedir. Kayıp kıtaya ait teknoloji açısından çok üstün olan birtakım aygıtların bu olaylara sebep olduğu da bu bölge için üretilen efsanelerden biridir. Kristof Kolomb’un günlüklerinde bu bölgede uçan tanımsız varlıklardan söz edildiği de iddialar arasındadır. Hatta bu iddia, NASA’nın uydu görüntülerinde bölgede anlamsız bir şekilde yanıp sönen ışıklara rastlandığı teziyle de güçlenmektedir. Bu bölge için üretilen tezlerden en kuvvetli olanı da bu bölgenin manyetik açıdan çok kuvvetli yapısının olduğu ve üzerindeki her şeyi bir karadelik misali yuttuğu yönündedir. Fakat bu tez NASA tarafından çürütülmüştür. NASA uydular aracılığı ile gerçekleştirdiği araştırmalar neticesinde, bu bölgenin bilinenin aksine manyetik alan açısından dünyanın en zayıf bölgelerinden biri olduğunu açıklamıştır. NASA’nın teorisi; bölgenin manyetik açıdan zayıf olması sebebiyle, uzaydaki astronotların güneş patlamalarından ötürü maruz kaldığı yüklü parçacık sızıntılarına bu bölgede de rastlanmasının muhtemel olduğu yönündedir. 2013 yılının şubat ayında bilim adamları tarafından açıklanan bazı verilerle Bermuda Şeytan Üçgeni hakkındaki birçok soru işareti de giderilmiş oldu. Bu teze göre; okyanus dibinde basınç ve soğuk havanın etkisiyle katılaşan metan gazının Gulf Stream sıcak su akıntısının etkisiyle çözülerek okyanus yüzeyine doğru harekete geçer. Bu hareket esnasında okyanus tabanından yüzeye kadar suyun yoğunluğunu azalmaktadır. Azalan yoğunluk gemileri taşıyamaz hale gelmekte ve gemilerin okyanusun dibine doğru yutulmasına sebep olmaktadır. Hatta okyanus yüzeyine çıkan gazın yoğunluk farkından ötürü gökyüzüne doğru hareket etmeye devam ederek, uçaklar için oksijensiz çok büyük hava boşlukları oluşturduğu ve çok yüksek düzeyde irtifa kaybına sebep olduğu için onların düşmesine sebebiyet verdiği ifade edilmektedir.
Bermuda şeytan üçgeninden sağ çıkan olmuş mudur? 1970 yılında Porto Rico’dan Miami’ye uçan Amerikalı pilot yaşadığı ilginç deneyimi şu şekilde anlatmaktadır : “Porto Rico’dan Miami’ye doğru havalandım, yolculuğumun otuzuncu dakikasında çok garip olaylar yaşamaya başladım. Önce bütün elektronik cihazlarım arızalandı ve pusulam bozuldu. Hemen durumu kuleye bildirdim ancak etrafımda gördüğüm manzara beni şok etti. Uçağımın etrafını beyaz bir sis bulutu sarıyordu ve adeta etrafımda bir tünel oluşturuyordu tünelin sonunda mavi gökyüzünü görebiliyordum. Bu buluttan kurtulmak için hemen uçağı o tarafa doğru yönlendirdim ancak içinde bulunduğum buluttan tünelde önce beyaz düz çizgiler gördüm ve sonra bu çizgiler saat yönünde kıvrılmaya başladıkça. Çizgiler kıvrıldıkça tünel daralıyor ve adeta gittikçe birbirine yaklaşan duvarlar gibi uçağımı sıkıştırmaya başlıyordu. Son anda bulut kapanmadan o tünelden çıktım ve kulenin sesini duydum. Elektronik cihazlarım ve pusulam düzelmişti. Kuleye nerede olduğumu sordum ve onlar da bana üç dakikadır benden sinyal alamadıklarını ancak şimdi sinyal alabildiklerini ve Miami üzerinde olduğumu söylediler. Ben onlara bir hata yaptıklarını, henüz otuz üç dakikadır yolda olduğumu ve Miami’ye ulaşmak için otuz dakikam olduğunu söyledim ancak kafamı aşağıya çevirdiğimde şok olmuştum. Miami üstünde uçuyordum.”
Bermuda Şeytan Üçgeni nedir? Atlantik Okyanusu’nda ABD’nin güneydoğu kıyılarında, Güney Atlantik Anomali (SAA) olarak bilinen bölgede; Bermuda, Miami ve San Juan arasında kalan 500.000 milkarelik üçgen kısımda yer alan; pek çok gemi, uçak ve tekne kayıplarının görüldüğü bölgeye verilen isimdir. Yüzlerce uçak ve gemi enkazının bulunduğu bu bölgede hayatını kaybeden insan sayısı binlerle ifade edilmektedir. Gizemi halen net olarak çözülememiş bu bölge, yüzyıllardır lanetli bölge olarak tanımlanmaktadır.