Başsız tavuk Mike, 18 ay nasıl yaşadı?
ABD'de 70 yıl önce Coloradolu bir çiftçi, bir tavuğun başını kesti. Ama tavuk ölmedi. Mike adlı tavuk 18 ay daha yaşadı ve ünlü oldu. Chris Stokel-Walker, Mike’ın nasıl bu kadar uzun süre başsız yaşayabildiği sorusunun yanıtını aradı.
Gece tavuğu verandada eski bir elma sandığına koydular. Lloyd Olsen uyandığında gördüğü manzara karşısında şoke oldu. Tavuk hâlâ yaşıyordu. Troy Waters’ın karısı Christa Waters olayı “Ailemizin geçmişinde tuhaf bir hikaye” tarif ediyor. Waters bu hikayeyi çocukken dinlemiş. Mike'ın hikayesini ona yatalak olduktan sonra kendileriyle yaşamaya başlayan büyük dedesi anlatmış. Waters devam ediyor: "Kestikleri tavukları et pazarına götürdü. Bu tavuğu da beraberinde götürmüştü. O zaman atlı arabaları vardı. Tavuk arkadaydı. İnsanlarla birasına ya da başka bir şeyine, başsız yaşayan bir tavuğu olduğuna dair bahse giriyordu.”
Mucizevi başsız tavuğun ünü Fruita’da hemen yayıldı. Yerel gazete Olsen’e bir muhabir gönderdi. İki hafta sonra sirklere küçük gösteriler için yetenekler bulan Hape Wade adlı bir adam 500 km uzaklıktaki Salt Lake City’den gelip Olsen’e iş teklif etti.
Waters, “1940’larda küçük bir çiftlikleri vardı ve zor geçiniyorlardı. ‘Ne kaybederiz ki?’ dediler. Önce Salt Lake City’yi ve Utah Üniversitesi’ni ziyaret ettiler. Üniversitede tavuğa bazı testler yaptılar" diyor. Rivayete göre üniversitedeki bilim insanları gerçekten yaşayıp yaşamayacaklarını görmek için birçok başka tavuğun başını da kesti. Life dergisinde çıkan “Başsız Tavuk Mucize Mike” haberinden sonra Olsen, karısı ve Mike ABD turuna çıktı.
Clara Olsen, tavuğun ziyaretlerini günlüğüne bir bir kaydetti. Günlük hâlâ duruyor. Ülkenin birçok yerinden 40-50 mektup aldılar. Hepsi çok olumlu değildi gerçi. Biri Olsenleri Naziler’e benzetti. Başka biri, Mike’ın bacaklarından birini alıp, yerine tahta bacak vermeyi önerdi. Bazı mektuplarda adres olarak sadece “Colorado’daki başsız tavuğun sahipleri” yazıyordu. Ama mektuplar adresini buluyordu.
Başsız Tavuk Mike 1947’de Phoenix turu sırasında öldü.Mike yemek borusundan sıvı gıda ve suyla besleniyordu. Boğazını da şırıngayla temizliyorlardı. Mike’ın öldüğü gece, otel odasında tavuğun boğulma sesiyle uyandılar. Boğazını şırıngayla temizlemek istediler. Ama şırıngayı sirkte unutmuşlardı. Başka bir şey aradılar bulamadılar. Tavuk boğularak öldü. Waters, “Yıllarca tavuğu, sirklerde çalışan bir adama sattıklarını söylediler. Ölmeden birkaç yıl önce tavuğun, kendilerindeyken öldüğünü itiraf etti. Sanırım, ‘altın yumurtlayan tavuğun’ kendi hatası yüzünden öldüğünün bilinmesini istemiyordu” diye anlatıyor.
Olsen ölen tavuğu ne yaptığını kimseye anlatmadı. Peki Mike nasıl bu kadar süre başsız yaşayabildi? Newcastle Üniversitesi Davranış ve Evrim Merkezi’nden Dr. Tom Smulders’a göre Mike kan kaybetmediği için ölmedi. Bir insan başını kaybederse beynini de kaybediyor. Ancak tavuklarda durum biraz farklı. Smulder, “Bir tavuğun başının ön kısmında ne kadar küçük beyin olduğunu görseniz şaşarsınız. Beynin büyük bölümü kafatasının gerisinde, gözlerin arkasında” diyor.
O zaman çıkan haberlere göre, kafası kesilirken Mike gagasını, yüzünü, gözlerini ve bir kulağını kaybetmişti. Beyin kütlesinin vücudun nabız, nefes ve sindirim gibi fonksiyonlarını kontrol eden yüzde seksenlik kısmına bir şey olmamıştı. O zaman, Mike’ın beyin kökünün bir bölümü vücudundan kopmadığı için hayatta kaldığına inanılıyordu. Sonra bilim gelişti. Daha sonra beyin kökü denen şeyin aslında beynin bir parçası olduğu anlaşıldı. Image caption Troy Waters Fruita'da Mike'ın heykelinin yanında. Kasabada her yıl Mayıs ayında 'Başsız tavuk festivali' düzenleniyor.
Mike benzeri başsız tavuk yaratmaya çalışanların neden başarısız olduğunu açıklamak zor. Ama anlaşılan bıçak tam doğru yere denk gelmişti ve Mike kan kaybından ölmedi. Troy Waters, büyük dedesinin daha sonra birkaç kez Mike’taki “başarısını” tekrarlamak istediğini tahmin ediyor. Şüphesiz başkaları da denedi. Bir komşuları, Açık artırmada satılan her tavuğu alıyordu. Çiftliklerine bir kasa birayla gelip, nasıl yaptığını anlatması için Olsen’i ikna etmeye çalışmıştı. Komşu, sürekli bira getiriyordu, çünkü Olsen’in tavuktan çok para kazandığını düşünüyordu.
Fruita’da birçok kişi böyle düşünüyordu. Ama Waters’a göre Olsen çok para kazanmadı, “At ve katırı emekliye çıkarıp bir balya makinesi, iki traktör aldı. Biraz lükse kaçıp bir de 1946 model Chevrolet. Waters bir keresinde Lloyd Olsen’e o yılları sordu. Olsen “Tabii ki çok keyif aldım. Bir sürü yeri gezdim, normalde gitmeyeceğim yerleri gördüm. Tarım aletlerimi yeniledim” dedi. Ama daha sonra bunların hepsi geride kaldı.Olsen, ölene kadar, elleriyle topraktan geçimini sağlamaya devam etti.
10 Eylül 1945’te Lloyd Olsen ve karısı Clara Olsen, Colorado Fruita’daki çiftliklerinde tavuk kesiyorlardı. Olsen tavukların kafasını koparıyor, karısı da tüylerini yoluyordu. O gün 40-50 tavuk kestiler. Ama kesilen tavuklardan biri farklıydı. Çiftin torunlarından birinin oğlu olan Troy Waters, “Hepsini kestiler ama biri hâlâ canlıydı. Tavuk ayağa kalktı ve kaçtı" diyor.