İşte TV alırken mutlaka dikkat etmeniz gereken noktalar
Eğer yeni bir televizyon almak üzereyseniz ve kafanız karışıksa mutlaka okuyun; televizyon alırken hata yapmayın.
İzleme uzaklığına göre ekran boyutu kişisel tercihe göre belirlenebilse de hangi ekranın ne tür bir odaya uygun olabileceğini anlamak için size basit bir formül önerebiliriz. Almayı düşündüğünüz ekranın boyutunu 1,5 ve 2'yle çarpın. Çıkan değerleri metreye çevirin.
Almayı düşündüğünüz ekran boyutuna sahip televizyon, odanızda oturduğunuz yere elde ettiğiniz metre değerleri arasında bir mesafede olmalı. Örneğin 42 inçlik bir model düşünüyorsanız, bu formüle göre TV'yi oturduğunuz yere 1,6 ila 2,1 metre arasındaki bir mesafeye yerleştirirseniz tatminkar bir izleme deneyimi alabilirsiniz.
Ekran boyutları için belirtilen ölçülerin ekranın çaprazlama uzunluğu olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Elbette yüksek çözünürlüklü görüntülerin tadını tam anlamıyla çıkarmak istiyorsanız büyük ekranlı modellere yönelmeniz daha iyi olacaktır.
Akıllı TV satın alma rehberi içinde en çok merak edilen konulardan birine geldi sıra: Panel teknolojileri. Çok fazla sayıda panel teknolojisi varmış gibi gözükse de aslında temelde iki tane var: LED LCD ve OLED.
Panel Teknolojileri LED LCD TV'ler LED'lerle aydınlatılan likit kristal piksellerden oluşuyor. Bu modellerin avantajı çok parlak ve canlı görüntüler verebilmeleri. Dezavantaj olarak ise izleme açılarının daha dar olması söylenebilir. LCD'ler de kendi içinde IPS ve VA olarak ikiye ayrılıyor. IPS paneller VA'ya göre daha geniş izleme açısı sunarken, VA panellerin kontrast oranı IPS'e göre daha iyi.
LED LCD TV teknolojisindeki en üstün nokta ise Samsung'un QLED adını verdiği teknoloji. LCD TV'lerde daha yüksek renk kalitesi arıyorsanız panelin aydınlatmasının nasıl olduğunu öğrenmeniz faydalı olacaktır. Kenardan aydınlatmalı (edge-lit) paneller yerine tamamen arkadan aydınlatmalı (direct lighting) ya da bölgesel ışık kısma (local dimming) özelliğine sahip modelleri tercih ederseniz daha iyi renk kalitesi elde edebilirsiniz.
OLED'ler ise isimlerindeki benzerliğe rağmen LED LCD TV'lerden farklı bir teknolojiye sahip. Bu panellerde pikseller kendi ışıklarını oluşturuyorlar ve görüntüye göre tamamen kapanabiliyor. Bu durum OLED'lerin yüksek kontrast oranı ve izleme açısı vermesini sağlıyor.
Öte yandan OLED'lerin dezavantajları da yok değil. Öncelikle OLED TV'ler LED LCD TV'lerin ulaştığı parlaklığa ulaşamıyor. Bu da ilerleyen sayfalarda değineceğimiz HDR içerikler için sıkıntı yaratıyor.
Quantum Dot Teknolojisi Quantum Dot teknolojisi LCD TV'lerde bugün geldiğimiz en üst noktayı temsil ediyor. Samsung tarafından geliştirilen ve QLED modellerinde yer alan bu teknolojide her biri farklı renk sağlayabilen, boyutları 2 ile 10 nm arasında değişen küçük parçacıklardan oluşan bir katman bulunuyor. Bu yöntemin kullanıldığı QLED LCD TV'lerin kontrast oranı ve renk kalitesi çok yükseliyor.
QLED TV'ler çok geniş bir renk yelpazesini, LCD TV'lerin genel avantajı olan yüksek parlaklıkla birlikte sunabiliyor. Böylece hem gerçek renkleri parlak bir şekilde görüntülemek mümkün oluyor. Samsung'un ilk olarak geçtiğimiz sene ortaya çıkardığı QLED modelleri bu sene metal kaplama yeni Quantum Dot'larla renk yelpazesini daha da genişletmiş durumda.
Çözünürlük Piyasada şu an için genel olarak iki farklı çözünürlük seçeneği bulunuyor: Full HD ve Ultra HD. Ultra HD'yi 4K olarak da biliyoruz. Full HD TV'lerin çözünürlükleri 1920 x 1080 olurken Ultra HD'lerde 3840 x 2160 çözünürlük oluyor. Yani Full HD'lerin 4 katı. Çözünürlüğün yüksek olması daha net ve keskin görüntü elde etmek anlamına gelse de 4K televizyonların fiyatları çok yüksek olabiliyor.
Peki 4K televizyon almazsak ne kaybederiz? Elbette çok net ve keskin görüntülerden mahrum kalırız fakat şu an için çok fazla 4K içeriğin olmadığını da bilmekte fayda var. Netflix, Amazon gibi yerler 4K yayınlara başlasalar da henüz genel olarak televizyonlarda 4K yayın ve içerik bulmak çok mümkün değil.
Akıllı TV satın alma rehberi içinde 4K alıp almama kararında değerlendirmeniz gereken bazı noktaları da paylaşalım. Öncelikle 50 inç ve üzeri bir TV almak istiyorsanız kesinlikle 4K'yı tavsiye ediyoruz. 4K içerikler bugün az olsa da yakın gelecekte yaygınlaşacak. Ancak daha küçük boyutlarda bir TV bakıyorsanız ve bütçeniz de çok yüksek değilse HD TV'leri tercih ederek gayet tatminkar bir TV deneyimi yaşayabilirsiniz.
Ekran parlaklığı genellikle "nit" adlı birimle ölçülüyor. Parlaklık görüntü kalitesi için büyük önem taşıyan bir özellik. Yeterli parlaklığın olmadığı ekranlarda görüntüler soluk gözükebiliyor. Samsung QLED modellerinin de yer aldığı LCD TV'ler 2000 nit'e kadar çıkabiliyor. OLED modelleri ise 800-1000 nit arasında değişen değerlere sahip.
Kontrast Oranı TV'lerin teknik özelliklerine baktığımızda kontrast oranı değerini artık pek göremez olduk. Aslında bunun nedeni işin biraz da çığırından çıkmış olması. Markaların her biri kendi ayrı ölçüm teknikleriyle bu değeri belirlediği için çıkan sayılara şüpheyle yaklaşmakta fayda var.
Kontrast oranı aslında ekrandaki en koyu siyah ile en parlak beyazın oranını temsil ediyor. Genelde 10.000:1 gibi bir oran iyi olsa da dediğimiz gibi ölçüm teknikleri standart olmadığı için bu sayılara pek güven olmuyor.
HDR Televizyon dünyasının son günlerdeki en popüler teknolojisi hiç kuşkusuz ki HDR (High Dynamic Range). HDR özelliğine sahip olan televizyonlar standart modellere göre çok daha fazla parlaklık ve kontrast oranı veriyorlar. HDR içeriklerinde bulunan ekstra parlaklık verisi sayesinde bu sağlanıyor. Ayrıca tüm HDR TV'ler çok daha geniş renk spektrumunu destekliyor. Bu da bu modellerin standart televizyonlara göre çok daha canlı, gerçekçi ve fazla renk sunmasını sağlıyor.
HDR modellerinin yakın gelecekte standart hale gelmesi bekleniyor. Unutmamak gerek ki HDR TV'lerin nimetlerinden tam olarak faydalanmak için özel HDR içeriklerinin kullanılması gerek. Geleceğe yatırım yapmak istiyor ve mevcut HDR içeriklerini izlemek istiyorsanız HDR TV'leri mutlaka değerlendirmelisiniz.
HDR'ın üç türü bulunuyor. Sektör standardı olan HDR10 tüm HDR TV modellerinde bulunuyor. İçerik verilerinde TV'ye görüntüleri sahne sahne işlemesi komutunu taşıyan Dolby Vision sadece bazı markalar tarafından destekleniyor. Firmware güncellemesiyle 2017 model birçok HDR TV'de yer almaya başlayan Hybrid Log Gamma (HLG) ise HDR yayınlar için kullanılıyor.
Kavisli mi, Düz mü? Geçtiğimiz yıllarda birçok markanın kavisli TV modellerini gördük. Ancak 2017 itibariyle bu modellerin sayısında bir azalma var. Kavisli ekrana sahip televizyonların artıları olduğu kadar bazı dezavantajları da var. Büyük boy bir TV alıyorsanız ve ekrana yakın oturacaksanız kavisli ekranların evde sinema salonu gibi bir etki yarattığı doğru.
Özel tasarımları sayesinde bu televizyonların köşelerindeki görüntüler düz olanlara göre çok daha keskin. Kavisli ekranlara hafif açıyla bakıldığında renk ve kontrast kaybı az oluyor. Ayrıca bu ekranlarda yansıma da düz ekrana göre az.
Öte yandan kavisli ekran büyük değilse, tam karşıdan ve uzaktan izlerseniz düz bir ekranla arasında çok da büyük bir fark olmadığını söylemek gerekiyor. Kavisli ekranın avantajlarından yararlanmak için odanızın ve kurulumunuzun ona göre olması şart. Ayrıca kavisli ekranlarda görüntülerin köşelerden çektirilmiş gibi gözüktüğü durumlar da yaşanabiliyor.
Ses Kalitesi Televizyon denildiğinde akla ilk olarak görüntü gelse de TV izleme deneyiminin olmazsa olmazı ses kalitesini unutmamak gerek. Teknik özellikler arasında hoparlörlerin Watt biriminden gücünü görmek mümkün ama bu tek başına bir şey ifade etmiyor.
Ses Kalitesi Ses konusunda TV'nin sahip olduğu hoparlör konfigürasyonuna bakmanız gerek. 2.1 veya 3.1 gibi konfigürasyonlar cihazın hoparlörlerin yanı sıra bas sesler için 1 adet de subwoofer'a sahip olduğu anlamına gelir. Bu konfigürasyonların sunduğu ses kalitesi daha yüksektir.
TV'lerin incelmesinden dolayı üreticiler hoparlörleri yerleştirecek yer bulmakta zorlanıyorlar. Çok ince televizyonlarda hoparlörler aşağıya doğru bakacak şekilde yerleştiriliyor. Bu da ses kalitesinin azalmasına neden oluyor. Alacağınız TV'nin hoparlörlerinin yönüne bakmanız faydalı olacaktır.
Akıllı TV Günümüzde artık tüm cihazlar bir şekilde bağlantı özelliğine sahip. Evinizde akıllı telefon, bilgisayar, tablet, ağa bağlı depolama cihazı gibi aygıtlar varsa TV'nizin de bunlarla bağlantı kurabilmesi daha size daha esnek bir kullanım imkanı sunacaktır. Alacağınız TV'de en azından WiFi veya Ethernet bağlantı seçeneği olmasına özen gösterin. Bazı TV modellerinde bulunan Bluetooth bağlantısı da faydalı olacaktır.
Televizyonların kendilerine ait Akıllı TV platformları da sahip oldukları uygulamalarla size farklı imkanlar sunabilir. Ancak çok sayıda TV uygulamasının arasından gerçekten faydalı olanların sayısının çok fazla olmadığını da belirtelim. TV kanallarının ya da Netflix gibi servislerin uygulamaları en işe yarar uygulamalar arasında yer alıyor.
TV'nizin arayüzünün de karmaşık değil derli toplu olması önemli. Görüntü kaynakları arasında geçiş yapmak, ayarları düzenlemek, uygulamaları kullanmak gibi işlevlerin kolayca yapılıp yapılmadığını deneyin.
Uzaktan Kumanda Akıllı TV satın alma rehberi bünyesindeki son konu ise uzaktan kumandalar. Farklı TV abonelikleri, uydu reciever'ları derken TV'lerle birlikte kullandığımız kumanda sayısı epey arttı. Ortalıkla bir kumanda kalabalığı olduğu kesin. Bu yüzden TV alırken kumandasının, temel işlemleri yapabilen, minimal tasarımlı bir yapıda olması sizin için iyi olabilir.
Kumanda kalabalığı ortadan kaldıracak çözümler de markalar tarafından sunulmaya başlandı. Örneğin Samsung'un yeni TV modellerinde yer alan kumanda diğer tanımlı cihazları da kontrol edebiliyor. Bu gibi özellikler TV seçiminizde etkili olabilir.
Ekran Boyutu Akıllı TV satın alma rehberi içinde ilk öne çıkan konu ekran boyutu. Günümüzde 14 inçten 100 inçe kadar çok geniş bir ölçekte TV bulmak mümkün. Ekran boyutu, TV'nizden alacağınız keyfi etkileyen en büyük etken. Burada da televizyonu koyacağınız odanın boyutu ve oturacağınız yerin TV'den uzaklığı önem kazanıyor.
İşte TV alırken mutlaka dikkat etmeniz gereken noktalar...