Türkiye 'Işın kılıcı'nı üretti
Her ne kadar olmasını dilemesek de ışın savaşlarının yaşanacağı yeni bir çağ başlıyor. Kritik lazer silahları teknolojisine uzak kalmak istemeyen Türkiye, ilk etapta alçak irtifa tehditleri için kendi 'ışın kılıcı'nı üretti.
ASELSAN'ın şimdilik 20 kW elektrik gücünü iletecek şekilde ürettiği 'yönlendirilmiş enerji silah sistemi', ilk etapta gemilere monte edilecek. Birkaç km uzaktaki herhangi bir füzeyi yok etmek, daha uzaktaki bir füzeyi ise görevini yapamaz hale getirmek için tasarlanan silah, dünyada çok az ülkede bulunuyor.
2013 yılında başlayan projenin ilk etabı tamamlandı. IDEF 2015'te resmen görücüye çıkan lazer platformu hibrit özellikli. Yani platform hem lazer hem de AKKOR benzeri yakın mesafe roket sistemine sahip. Projenin ikinci etabı kapsamında 2019'a kadar çok daha gelişmiş bir lazer silahının hayata geçirilmesi bekleniyor. Uzmanlar hazır bir lazer silahını kullanmanın ucuzluğuna dikkat çekiyor. En basiti bile 10 binlerce liraya mâlolan füzeler, lazer silahıyla yalnızca birkaç lira maliyetle etkisiz hale getirilecek.
Askerlerine yüzlerce yıldır başka ülkelerin silahlarını kullandıran Türkiye, -geç de olsa- sonunda milli piyade tüfeğine kavuştu: MPT-76, diğer adıyla 'Mehmetçik'... 2009 yılında başlanan milli piyade tüfeği projesinde tasarım ve geliştirme süreçlerine 3,5 yıl harcandı.
Daha sonra 2 yıl süren testlerin ardından Makine Kimya Endüstrisi Kurumu ile Kalekalıp ortaklığıyla 2015'te 35 bin adetlik ilk serinin üretildiği 7.62 mm çapındaki tüfek, onu kullanan Mehmetçik'ten tam not aldı.
Etkili menzili 600 metre olan 92 cm boyundaki milli tüfek, dondurucu soğukta, derin su içinde, çamur ve tozda sınandı. Tüfek, tam 42 testi üstün başarıyla tamamladı.
MPT-76, dünyada bu testlerin hepsinden de geçebilen tek silah. Askerlerimizin yeni kader ortağı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki yaklaşık 500 bin G3 piyade tüfeğinin yerini alacak. MPT-76, birçok bakımdan selefi G3'lerden üstün özellikler taşıyor. Milli tüfek, bilhassa gece operasyonlarında 'sessiz kurma kolu' özelliği sayesinde rakiplerine önemli bir fark atıyor.
Bunun yanında şarjör mandalı, emniyet kolu ve birçok parçası tüfeğin hem sağında hem de solunda yeralıyor. Bu yönüyle askere büyük kolaylık sağlıyor. 4,1 kg ağırlığıyla birçok piyade tüfeğine oranla daha hafif olan silahın düzeneğinde gaz sistemi de kullanılıyor. Bu sayede ısınma problemi yaşanmıyor.
Üzerinde ek tutma kolu bulunan tüfek, hassas hedef sabitlemesi için standart ayaklı mandala da sahip. MPT-76'ya termal veya gece görüş dürbünü de takılabiliyor. Usta ellerde birer ölüm makinesine dönüşme potansiyeline sahip 'Mehmetçik' tüfeğini satın almak için şimdiden birçok ülkenin sıraya girdiği belirtiliyor.
Bir top mermisi düşünün. 40 km uzaktaki hedefe atıldığında 100 metre çapındaki her şeyi etkisiz hale getiriyor. Merminin yanılma payı, Fırtına hareket halindeyken ateşlendiğinde bile birkaç metreyi geçmiyor.
Üstelik ASELSAN üretimi 'Volkan' atış sistemi sayesinde, 8-25 km arası hedeflere ardı ardına atılan 3 top, farklı açılarla atıldığı için aynı noktaya aynı anda düşüyor. Bu özellik, 3 obüsün yükleneceği görevin tek bir Fırtına ile yerine getirilebilmesini sağlıyor.
Kara Kuvvetleri'nin en etkili atış gücünü oluşturan T-155 Fırtına, 1995 yılında geliştirilmeye başlanmasından bu yana çok mesafe katetti.
İlk modellerinde 30 km öteyi vurabilen Fırtına'nın menzili, sonraki versiyonda 40 km'ye çıkarıldı.
155 milimetre 52 kalibre silah sistemine sahip 'cehennem topu'nun namlusu 8 metre! Almanya'nın Türkiye'ye PZH- 2000 modeli obüsü satmayı reddetmesinden sonra Güney Kore yapımı 'K9 Thunder' modeli temel alınarak Türk mühendislerce geliştirildi.
Adam boyu çamur ve karda bile sorunsuz ilerleyen, 30 saniye içinde göreve hazır hale gelen, 1 dakika içinde 6 top atışı gerçekleştirebilen 47 tonluk Fırtına, sabit mevzideki bombardıman sonrası 30 saniye içinde hareketlenip mevzi değiştirebiliyor.
Böylece düşman ateşine maruz kalma riskini de minimum düzeye indiriyor.
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun Kırıkkale'deki fabrikasında üretilen Fırtına'da, NATO standardı her cins 155 milimetre obüs mühimmatı kullanılabiliyor.
Fırtına obüsleri son olarak Suriye ve Irak sınırındaki bölgelerde terör örgütleri PKK ve IŞİD'e yönelik hedeflerin imhası için kullanıldı.
T-155 FIRTINA
T-155 FIRTINA
AGM-65G MAVERICK LANTIRN sistemine sahip F-16 uçaklarından hareketli ve sabit hedeflere karşı kullanılabiliyor. Kızıl ötesi güdümlü olarak ateşlenen bombalar 250 kilogram ağırlığında.
GBU 10 Lazer güdümlü olarak ateşleniyor. 1080 kilogram ağırlığında olması nedeniyle daha büyük ve sivil yerleşimden uzak hedeflerin imha edilmesi amacıyla kullanıldı. 436 santimetre uzunluğunda ve 45.7 santimetre çapındaki bombanın fiyatı 45 bin TL. Hata payı en fazla 10 metre.
GBU 12 Lazer güdümlü olarak ateşleniyor. Uçaksavar mevzileri, zırhlı araçlar, köprüler ve sığınakların imha edilmesinde kullanılıyor. Menzili 13 kilometre. 332 santimetre uzunluk ve 27.3 santimetre çapındaki bombaların ağırlığı 305 kilo. Bomba uçaktan atıldıktan sonra kanatçıklar ile yol alan güdüm kısmı lazer ile aydınlatılmış hedefi bularak tahrip ediyor. Bombanın fiyatı yaklaşık 25 bin TL.
JDAM GBU 31 GPS/INS güdümlü olarak ateşleniyor ve 25 kilometre menzile sahip. Ağırlığı 1 ton. Parça tesirli ve blast (basınç) etkisi yaratıyor. Tahrip gücü çok yüksek olan bomba, sivil yerleşim yerlerine uzak hedeflerde kullanıldı. Jetler ses üstü hızda uçarken dahi JDAM bombalarını ‘at-unut’ prensibiyle hedefe yönlendirebiliyor.
Test atışları yapıldı.. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin alçak irtifa hava savunma ihtiyacının milli imkânlarla karşılanması amacıyla başlatılan Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-A) projesi kapsamında, otopilot kontrolüne sahip Kontrollü Test Füzesi (KTF-1) ve Türkiye’de de bir ilk olan çift darbeli motora sahip Balistik Test Füzesi (BTF-2) test atışları Aksaray’da yapıldı.
12'inci Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF'15), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.
Kara, deniz, havacılık ve uzay, ulaşım, lojistik destek faaliyetleri, levazım malzeme araç gereçlerinin sergilendiği fuarda aralarında ana muharebe tankları, insansız hava araçları (IHA), roket ve güdümlü füzeler, torpidolar ve torpido savunması, Radar (RF) ikaz sistemleri, eğitim ve simülasyon sistemleri, karada aralarında bulunduğu çok sayıda ürün sergileniyor.
Her ne kadar olmasını dilemesek de ışın savaşlarının yaşanacağı yeni bir çağ başlıyor. Kritik lazer silahları teknolojisine uzak kalmak istemeyen Türkiye, ilk etapta alçak irtifa tehditleri için kendi 'ışın kılıcı'nı üretti.
ASELSAN, TÜBİTAK ve Bilkent Üniversitesi işbirliğinde geliştirilen ve bilim-kurgu filmlerini aratmayacak milli lazer silahı, havadan gelebilecek her türlü hedefe karşı -uçak, İHA, füze, roket- kullanılacak.