Türk bilim insanları neden ABD'ye gidiyor?
TÜRKİYE'DE DERS YÜKÜ FAZLA: Türkiye'de akademisyenlerin ders yükü çok fazla. Araştırma yapmak için zamanları kalmıyor. Biz haftada biz 4 ders veriyoruz, onlar 12 saat. Biz bu 4 saatten sonra zamamızı araştırmalarımıza ayırıyoruz.
TÜRKİYE'DE DERS YÜKÜ FAZLA: Türkiye'de akademisyenlerin ders yükü çok fazla. Araştırma yapmak için zamanları kalmıyor. Biz haftada biz 4 ders veriyoruz, onlar 12 saat. Biz bu 4 saatten sonra zamamızı araştırmalarımıza ayırıyoruz.
MAAŞLAR CAZİP: Üniversitede yıllık 9 ay cazip maaş alıyoruz. Ayrıca araştırma projelerinden gelirimiz var. Bir araştırmada patent alıp, üretimine geçtiğinizde zaten 30-40 sene bunun geliri var. Türkiye'de ise bu sistem dönmüyor. Eğer Türkiye 10 yıl sonra teknoloji, bilim üreten bir ülke olacaksa kurallarını değiştirmesi, altyapının yeniden oluşturulması gerek.
6 AY GÜMRÜKTE BEKLERSE: Türkiye'de araştırma yapmak sıkıntı. Sipariş verdiğiniz bir malzemenin, cihazın 6 ay gümrükte kaldığını duyuyoruz. Siz araştırmaya başlamışsınız ama çalışacağımız metaryal gelmiyor. O kadar süre bekler, bu zorlukları yaşarsanız hevesiniz, isteğiniz kalmaz, ne araştırdığınızı bile unutursunuz.
BİLİM POLİTİKAYA BAĞLI: Türkiye'de bilim ve politika birbirine bağlı. İstikrar ise en önemli sorun. Yarın hükümetler değiştiğinde nasıl bir politikayla karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Bilim alanında düzenli, istikrarlı politikadan söz etmek zor. Bu durumda gelmeye karar veremezsiniz. Bugün olan teşvikler yarın kalkabilir. Oysa bilimin hükümetler üstü bağımsız politikası olmalı. Bu kararlılık yoksa gelmek için bu riski göze alman gerek. Yoksa çok iyi şartlarda da Türkiye'ye dönmemiz için teklifler yapılıyor.
HARCAMAK KOLAY: Geldiğinizde destek çekilir, çalışma yapamaz hale gelir ve harcanabilirsiniz. Örneklerini gördük. Bir sürü vaat verilerek Türkiye'ye döndürülen bazı arkadaşlar burada harcandı.
GELMEMİZ ŞART MI?: Mutlaka gelmemiz, Türkiye'de olmamız da gerekmiyor. Bizler Türkiye'nin yurtdışındaki beyin güçleriyiz. Bizden faydalanın. Bize stajyer yollayın, yanımızda master, doktora yapsınlar, laboratuarlarımızda çalışsınlar. Bizi sadece Türkiye'ye dönünce yararlanılacak bilim insanları olarak düşünmeyin. Bizler Türkiye'nin değerleriyiz, hangi ülkede olursak olalım bizden yararlanın, ortak projeler üretin.
PATENT ÖNEMLİ: Teknolojide gelişmek için ne kadar patent aldığınız ve bunların ne kadarının üretilebildiğiniz önemli. ABD'nin en büyük gücü bu. Araştırmacıların patentleri ürün oluyor. Zaten üniversitede size araştırmanızda hep destek oluyor. Zaman veriyor, bütçe sağlıyor ya da sizin araştırmanız, laboratuarınız için bütçe bulmanıza izin veriyor.
En iyi öğrenci neden ABD'ye gidiyor? ABD, Türkiye'den de dünyanın her ülkesinden de en iyi öğrencileri topluyor. Bunu da eğitiminin kalitesi ve sunduğu araştırma olanaklarıyla yapıyor. Eğitim sistemi rekabetçi. Eğitim de araştırma da üniversiteler için önemli. Neden en iyilerin bu ülkeye gittiğine bakalım. Öğrenci; en iyi akademisyenden ders alacağını ve araştırmada destekleneceklerini biliyor. Çünkü en iyi öğrencilerin hedefi başarıdır. Başarıya ulaştıracağına inandığı ülkeye gider. Bizim de bu ülkede olma nedenimiz bu. Bilim politikasına sahip olursanız en iyileri de bir süre sonra ülkenize çekersiniz. Türkiye'nin bu yönde karar vermesi gerek.
DR. UTKAN DEMİRCİ: (Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Bölümü yöneticisi) Mikro ve nano ölçekli teknolojiler üzerine çalışan araştırmacılardan oluşan 30 kişilik grubun lideri. Nano ve mikro akışkan teknolojilerin tıpta, tanı ve gözlemde, özellikle ovaryum kanseri ya da HIV gibi viral enfeksiyonların tanısında kullanılabilirliklerini araştırıyor. Bilimsel çalışmaları birçok ödül aldı. "MIT Technology Review" dergisi tarafından 35 yaş altı dünyanın en iyi 35 yenilikçi insanı seçildi.
PROF. DR. METİN SİTTİ: (Carnegie Mellon Üniversitesi NanoRobotik Laboratuvarı ve Bio Robotiks Merkezi yöneticisi) Tıp ve biyomühendislik uygulamalarında mikro düzeyde robotlar üzerine çalışıyor. Minyatür mobil robotların insan vücudunda erişilemez bölgelere gönderilmesi ile klinik görüntüleme, bölgesel ilaç salınımı, biyopsi gibi tıbbi müdahaleler üzerine araştırma yapıyor. Çalışmaları ve akıllı robotlar üzerine makaleleriyle birçok ödül aldı. Aynı zamanda Micro-Bio Robotics dergisinin baş editörü.
DR. MEHMET DÖKMECİ: (Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'n bağlı Brigham ve Women's Hastanesi'nde eğitmen ve araştırmacı) Araştırmaları tüm mikro ve nanoteknoloji alanları ile ilgili olmakla birlikte, bunların biyomedikal ve optikal aygıtlar, nanoölçek integrasyonu, esnek elektronikler ve implante edilebilir biyosensörler alanları ile uygulamaları çalışma konuları arasında. Birçok ödülün yanı sıra kendine ait 4 patenti de var.
DR. KAMİL EKİNCİ: (Boston Üniversitesi Mekanik Mühendisliği Bölümü) Araştırmalarında nano fiziksel olaylar üzerinde duruyor, aynı zamanda çeşitli uygulamalar için nano ölçekli cihazlar ve ultrasensitif ölçüm teknikleri geliştiriyor. Nanosistemler aracılığı ile bakterilerde antibiyotik direncini gösterdi. Hastalarda yenider organ yapımına yönelik çalışmalar da yürütüyor.
Onlar Harvard, MIT, Boston, Carnegie Mellon üniversitelerinde nano teknoloji alanında çalışan Türk bilim insanları. ABD'ye gitme nedenleri de kalma gerekçeleri de 'iyi eğitim ve araştırmaya verilen destek,' Türkiye'de ise bilimin politikaya bağlı olmasından şikayetçiler, "Bugün verilen teşvik, yarın kalkabilir. İstikrarlı bilim politikası yok. Çok iyi vaadlerle dönen ve harcanan arkadaşlar gördük" diyorlar. Onlar aralarında kimi lisans eğitimini kimi de liseyi bitirdikten sonra öğrenim görmek için ABD'ye giden onbinlerce gençten sadece dördü. Dünyanın en ünlü üniversitelerinde okudular. Bugün Harvard, MIT (Massachusetts Institute of Technology), Carnegie Mellon ve Boston'da hem akademisyenlik yapıyor hem de araştırmalarını yöneticiliklerini yaptıkları laboratuvarlarda yürütüyor.
Uzmanlık alanları mikro ve nanoteknoloji, doku mühendisliği olan Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi, MIT Sağlık Bilimleri ve Teknoloji Bölümü yöneticisi Dr. Utkan Demirci, Harvard Tıp Fakültesi Brigham ve Women's Hastanesi'nin eğitmen ve araştırmacı Dr. Mehmet Dökmeci, Carnegie Mellon Üniversitesi NanoRobotik Laboratuvarı ve Bio Robotiks Merkezi yöneticisi Prof. Dr. Metin Sitti ve Boston Üniversitesi Mekanik Mühendisliği Bölümü akademisyeni Dr. Kamil Ekinci ile buluştuk. İstanbul Kültür Üniversitesi'nin nanoteknoloji ve doku mühendisliğinde gelecek konusunun tartışıldığı toplantı için Türkiye'ye gelen bu 4 bilim insanı ABD ve Türkiye'nin eğitim ve bilimsel çalışmalarındaki farklılıklarını, Türkiye'nin eksikliklerini ve Türkiye'ye dönmeye karar vermek için nasıl bir bilimsel ortam olması gerektiğini anlattılar.