"Keşke olsa" dediğimiz teknolojik İhtiyaçlar

“Ben yürümek istemiyorum” diyen üşengeç arkadaşlar biz sizi anlıyoruz. Özellikle yürüyen merdivenleri takdir ediyor, sıklıkla kullanıyor ve soruyoruz, ”Ey teknoloji merdiven yürüyor da yol neden yürümüyor?” Yürüyen yolu da icat edin ki rahatlayalım.

Teknoloji uçan arabayı hala bize sunamadı. Trafik sıkışıklığına da çözüm gelemedi. İnsanoğlunun keşke olsa dediği uçan arabaya en çok günümüzde ihtiyaç duyuluyor. Ya trafik açıcı bir teknoloji üretilmeli ya da artık arabalar kanatlanmalı ve uçmalı, yoksa insanlar biz insanlar bu ızdıraba dayanamayıp kanatlanıp uçacağız gib görünüyor.

Hala hiçbirimiz George Jetgil kadar şanslı değiliz. Ne jet arabamız, ne bizi giydiren ve dişlerimizi fırçalayan robotlarımız var. Jetgiller ailesinin sahip olduğu jet teknolojisi isteyenlerin keşke olsa dediğini duyar gibiyiz.

Matrix filmindeki Neo karakterine yüklenen programları hepimiz biliyoruz. Neo, bu programlar sayesinde helikopter kullanmayı bile beş dakikada öğreniyor, hayranlıkla seyrettiğimiz sahnelerde hapla beslenerek, yemek yemek için vakit harcamıyordu. Matrix insanlara kendine göre kurabilecekleri bir dünya oluşturacak programları sunuyor, bir sanal dünya vaat ediyor. Matrix teknolojisini hızla dil öğreneceğimiz programlar ile keşke görebilsek. Dil öğrenmek günümüzün kaçınılmaz gerçeğiyse “ey teknoloji buna çözüm bekliyoruz” diyoruz.

Dünyadan sıkılanlar uzaya yolculuk için bilet alıyor. Ancak uzay trafiğini sıkıştıracak seyahatler hala başlamadı. Dünyadaki nüfus azalsa da rahat etsek diye düşünenler gibi diyoruz ki uzay yolu teknolojisi tam hızla ilerlesin ki dünya da gerçekten onu sevenlere kalsın.

Günümüzde artık teknoloji çok hızlı gelişiyor, hatta gelişmeleri takip edemediğini söyleyenler bile oluyor.