İşte dünyayı kıskandıran tamamı yerli silahlar
Sarsılmaz Silah Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, 1720’de kurulan İtalyanların dünyaca ünlü Vincenzo Bernardelli Silah Fabrikası’nı 1998 yılında satın alarak bölgede önemli oyuncu haline geldiklerini, Amerika’nın yivli silah üreten en ünlü markasını satın aldıktan sonra ise dünya silah pazarının en etkin coğrafyası Kuzey Amerika ve dünyada ilk beşte yer alan hatta liderliği zorlayan konuma yükseleceklerini söyledi.
Sarsılmaz Silah Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, 1720’de kurulan İtalyanların dünyaca ünlü Vincenzo Bernardelli Silah Fabrikası’nı 1998 yılında satın alarak bölgede önemli oyuncu haline geldiklerini, Amerika’nın yivli silah üreten en ünlü markasını satın aldıktan sonra ise dünya silah pazarının en etkin coğrafyası Kuzey Amerika ve dünyada ilk beşte yer alan hatta liderliği zorlayan konuma yükseleceklerini söyledi.
TÜRKİYE 100 TL İTALYA’DA 300 TL Türkiye’de her türlü tabanca, askeri silah ve av tüfeği üretebilen tek özel kuruluş olduklarına vurgu yapan Aliş, Sarsılmaz’da üretime 1800’lü yılların sonlarında başladığını belirterek planlarını şöyle anlattı: “Düzce’deki 100 bin m2 açık ve 36 bin 400 m2 kapalı fabrikamızda üretim, entegre tesislerde, otomasyon teknolojisi ile gerçekleşiyor. Bernardelli’yi satın aldıktan sonra önemli oranda bu markanın ürünlerini de Türkiye’de yapmaya başladık. Amerika’dan satın alacağımız silah şirketi içinde aynı modeli uygulayacağız, ancak bu markaları kendi pazarlarında daha etkin hale getireceğiz.”
Aliş, dünya silah piyasasında markalarının önemini anlatırken ilginç bir örnek verdi; “Türkiye’de üretilen bir silah 100 TL ise aynı silahı İtalya’daki markamız Bernardelli imzası altında asgari 300 TL’ye satıyoruz. Bu sebeple Bernardelli’nin tüm alt ürünlerini Türkiye’de yapıyor, son montajı, finishingi İtalya’da gerçekleştiriyoruz. Yeni satın alacağımız şirkette aynı modeli uygulayıp, Türk mühendisleri, Türk sanayisi ve hammaddesiyle nitelikli ihracatı artırarak devam eedceğiz.”
ABD’YE RENKLİ TABANCA TÜRKİYE’DEN Sarsılmaz’ın 46 çeşit tabanca ürettiğini ifade eden Latif Aral Aliş, ABD’de ‘Lady Gun’ ismiyle renkli tabanca kullanımını da kendilerinin başlattığını ve ayda 4 bin adet sattıklarını belirtti. Amerika’daki okul baskınları sonrası silah satışıyla ilgili tartışmaların gündeme geldiği günlerde National Rifle Associaton of Amerika (NRA) Başkanı bir görüşmesinde, “Çocukları vuruluyor, annelerin de silahlanması lazım. Onlara uygun silahlar geliştirmeliyiz” açıklaması üzerine Amerika pazarı için renkli silah üretimini başlattıklarını vurgulayan Aliş, daha sonra başka şirketlerin de kendilerini takip ederek bu pazara girdiğini söyledi.
77 ÜLKEYE SİLAH SATIYOR Bugün halihazırda 77 ülkeye silah ihracat yapan Sarsılmaz, Türkiye’deki üretiminin büyük bölümünü de yurtdışına satıyor. Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ihalelerinde ürünlerinin gösterdiği yüksek performans neticesinde, her iki kurumda da Sarsılmaz silahları kullanılıyor. Türkiye’nin NATO’nun en büyük ordularından birine sahip olması ve Sarsılmaz’ın da TSK’ya silah tedarik etmesi, dünya markası olma yolunda ve ihracatta ciddi referans olduğuna dikkat çekmek gerekiyor.
ABD’DE ‘SAR ARMS’ OLDU Dünyanın bir numaralı şirketi Remington’a otomatik tüfeği Sarsılmaz’ın yaptığına dikkat çeken Aliş, markalarının ilk 15’te, fabrikalarını ise ilk 5 içinde yer aldığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Dünyada ilk 15’teyiz, amacımız ilk 5 marka arasında yer almak. ABD’de, ‘Sar Arms’ ismiyle bir şirket kurduk. İsim haklarını aldık. Yakında imalata başlıyoruz. ‘Sar Arms’ markasını ABD’de tescil edince satışlarımız % 20 arttı. Eğer, ‘Made in USA’ yaparsak % 50 daha artacaktır. Sar Arms, ABD polisi ve askeri tarafından kullanılıp, referans olunca daha fazla satmaya başladık.”
SHOT SHOW’UN GÖZDESİ Sarsılmaz Silah Sanayi, Las Vegas’ta her yıl yapılan, 1.650 küresel şirketin katıldığı dünyanın en büyük silah fuarı Shot Show’un en prestijli bölümünde, dünyanın en büyük 15 silah şirketiyle birlikte 2 stant birden açarak ürünlerini sergiledi. 3-4 metrekare yer için şirketlerin 4-5 yıl beklediği bu fuarda, gelecek yıl Sarsılmaz bir stant daha açıp silah aksesuvarlarıyla burada yer alacak.
Kriptolu telefonların nasıl dinlendiğine yönelik ayrıntılar ile devletin zirvesinin kullanacağı yeni telefonların nasıl olduğuna ilişkin ilk görüntüleri yayımlıyoruz. TÜBİTAK, yeni kriptolu telefonların adını “C-Verteks” olarak belirledi. Prototipi hazırlanan telefonlardan 500 adet üretilecek.
Telefonların, dış yüzeyi ve bataryası yurtdışında; elektronik aksamı Türkiye’de üretiliyor. Dinlemelerin ortaya çıkması üzerine TÜBİTAK, 5’i Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ait olmak üzere devletin zirvesinin kullandığı 154 adet telefonu toplayarak inceledi.
TÜBİTAK’ın saptamalarına göre; 154 telefonun IMEI numaraları liste halinde doğrudan TİB’e gönderildi. IMEI numaraları üzerinden TİB’deki 4 kablo ile 4 operatöre bağlantısı olan “hitap bilgisayarı” üzerinden dinleme süreci başlatıldı.
Kriptolu telefonlar, Selam Tevhid Örgütü gibi illegal örgüt adları kullanılmadan doğrudan IMEI numaraları girilerek dinlendi. Kriptolu telefonlar, her görüşmede ayrı şifre oluşturduğu için dinlenemiyor. Telefonlara her bir şifreli görüşmenin anahtarını üreten yazılım yüklendi.
TÜBİTAK, kriptolu telefonlara atılan SMS’lerle korsan yazılım yüklendiğini tespit etmesi nedeniyle SMS özelliğini iptal etti.
GİZLİSİ SAKLISI KALMADI ABD’nin geliştirdiği, Türkiye’nin de 9 proje ortağı ülke arasında bulunduğu F-35 savaş uçağının neredeyse tüm gizli bilgilerinin Çinli bilgisayar korsanları tarafından çalındığı iddia edildi.
Russia Today Televizyonu’nun, halen Moskova’da gizlenen Edward Snowden’ın sızdırdığı, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) belgelerine dayandırdığı habere göre, siber saldırı 2007’de gerçekleşti.
Buna göre gizlilik damgası bulunan 50 terabayt büyüklüğündeki yazı ve tasarım belgeleri olduğu gibi Çinli hacker’lar tarafından kopyalandı. Belgelerin ABD’nin 25 yıldır yürüttüğü araştırma geliştirme çalışmalarını içerdiği belirtiliyor. Pekin yönetimi ise iddiaları “Mesnetsiz” diyerek reddetti.
İşte dünyayı kıskandıran tamamı yerli silahlar... Türk mühendisler ABD donanması tarafından kullanılmaya başlayan lazer silahı benzerinin ilk prototipini tamamladı.
‘Yüksek Güçlü Lazer Silah Sistemi’ prototipi, izlediği hedefe odaklanıp yok ediyor.
TÜBİTAK Savunma ve Güvenlik Teknolojileri Araştırma Destek Grubu (SAVTAG) tarafından Mayıs 2013’te proje çağrısı yapılan ‘Yüksek Güçlü Lazer Silah Sistemi’ (YGLSS) projesinde görüşmelerin olumlu sonuçlanmasının ardından teknik ve bütçe çalışmaları geçtiğimiz yıl başlatıldı.
Proje için ASELSAN, TÜBİTAK ve Bilkent Üniversitesi ortak çalışıyor. Bütçesi 120 milyon lira olan projenin tasarım çalışmalarında ilk prototip üretildi.
Bütçesi 120 milyon lira olan projenin tasarım çalışmalarında ilk prototip üretildi.
Proje için ASELSAN, TÜBİTAK ve Bilkent Üniversitesi ortak çalışıyor. Bütçesi 120 milyon lira olan projenin tasarım çalışmalarında ilk prototip üretildi.
Bütçesi 120 milyon lira olan projenin tasarım çalışmalarında ilk prototip üretildi.
YGLS prototipi geçtiğimiz günlerde test edildiği BİLGEM Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü laboratuarındaki sınavı başarıyla geçti.
YGLS üzerinde bulunduğu platformun hareketlerinden bağımsız dengeli bir şekilde belirlenen bir hedefi algılayıp takip etti.
Sonrasında ise yüksek güçlü lazer hüzmesini hedef üzerine yönlendirip odakladığı noktaya lazer ışını göndererek imha ederken projeyi yakından izleyen Milli Savunma Bakanlığı’nda da yüzleri güldürdü.
6 yıl sürecek projede iki ayrı lazer silahı üretilecek. Dört yıllık ilk fazın sonunda üretilecek ilk lazer silahı, hazır tedarik edilecek lazer sistemlerini kullanacak.
Projenin ilk fazında farklı teknolojilere sahip yüksek güçlü lazer sistemleri de geliştirilecek.
Projenin ikinci fazı için silah sisteminin en kritik bileşenlerinden biri olan geliştirilen lazer kaynakları teknik açıdan incelenecek ve içlerinden biri silah sistemine entegre edilmek üzere seçilecek.
İki yıl sürecek ikinci fazın sonunda ikinci silah, yerli lazer kaynağı ile oluşturulacak.
YGLSS projesinin önemli ayaklarından biri olan ASELSAN proje kapsamında, yüksek güçlü katı hal lazer kaynağı ve lazer ışınının hedef üzerinde hasar oluşturuncaya kadar odaklanarak tutulmasını sağlayacak ‘hedef algılama ve hedef takip’ sistemlerinin geliştirilmesinden sorumlu olacak.
Lazer silahı kara, deniz ve havada tehdit unsuru oluşturan hedefleri algılayıp takip ederek lazer ışını sayesinde etkisiz hale getirecek.
Kilometrelerce ötedeki hedefleri saniyeler içinde yok edebilecek sistem, aynı zamanda çeşitli bombalar için yapılan masrafları da azaltacak.
Lazer silahı özellikle insansız hava araçları, güdümlü füzeler, seyir füzeleri ve havan mühimmatlarının imhasında önemli bir rol üstlenecek. Geliştirilecek lazer silahı donanma gemileri ve Kara Kuvvetleri’ne ait araçlarda kullanılabilecek.
Yerli lazer silahının özellikleri Yüksek güç lazeri hedefe odaklanarak gücünü aktarabilmesi
Hareketli hedefleri imha kabiliyeti
Üç eksende hareket edebilme,
Dengeli yönlendirme
Görüntü işleme tabanlı hedef algılama ve takip , ‘Wedge-stabilization’ yapısı
Genişletilebilir mimarisi sayesinde ihtiyaca yönelik yeni özellikler eklenebilme
İşte milli savaş uçağı! SSİK, çift motorlu FX-1 modelini tercih etti.Maliyeti yüksek olmasına karşın, boyu diğerlerinden daha uzun olan, daha fazla silah yükü taşıyabilen, daha yüksek hızlara ve menzile ulaşabilen çift motorlu FX-1 modelini tercih edildi.
Türkiye'de ilk kez askerin sırtında taşıyabileceği bir arazi radarı üretildi. Amaç gözle görülemeyecek kadar uzaktaki hareketlerden haberdar olmak. Yeni radarı farklı kılan, insan ve hayvanı ayırtedebiliyor olması. Savunma sanayi şirketi METEKSAN, sınır ve alan güvenliğine yönelik "insan ayırt edebilen" çevre gözetleme radarı "Retinar PTR"yi üretti.
Ürün hakkında bilgi veren Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Kerem Alparslan da radarının konuşlandığı noktada tarama yaparak, güvenlik bölgesi oluşturduğunu söyledi. Radarın bölgedeki hareketlenmeyi tespit edebildiğini ifade eden Alparslan, "Radar, bölgedeki hareketlenmeyi detaylı inceleyerek takip edebiliyor. İnsan ve hayvan teşhisi dahil çok ciddi sonuçlar sunan radar, karakol, kamp, kıyı, kritik tesisler, boru hatları, enerji santralleri ve hava alanları gibi tesislerin güvenliğini sağlayacak bir sistem. Tasarımı kompakt ve hafif olarak yapıldı. Taktik saha için son derece uygun. Taşınabilir olmasının yanı sıra araca konfigürasyonu söz konusu. Bu şekilde aslında tam güvenliği sağlayacak bir yapı olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Ürün hakkında bilgi veren Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Kerem Alparslan da radarının konuşlandığı noktada tarama yaparak, güvenlik bölgesi oluşturduğunu söyledi. Radarın bölgedeki hareketlenmeyi tespit edebildiğini ifade eden Alparslan, "Radar, bölgedeki hareketlenmeyi detaylı inceleyerek takip edebiliyor. İnsan ve hayvan teşhisi dahil çok ciddi sonuçlar sunan radar, karakol, kamp, kıyı, kritik tesisler, boru hatları, enerji santralleri ve hava alanları gibi tesislerin güvenliğini sağlayacak bir sistem. Tasarımı kompakt ve hafif olarak yapıldı. Taktik saha için son derece uygun. Taşınabilir olmasının yanı sıra araca konfigürasyonu söz konusu. Bu şekilde aslında tam güvenliği sağlayacak bir yapı olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Radarın 4 kilometreye kadar tarama yapabildiğini belirten Alparslan, "Algılanması, tespit edilmesi zor bir radardır. Güç tüketiminin de az olmasına dikkat ettik. Yaklaşık 8 saat operasyon yapabiliyorsunuz" dedi.
İŞTE DİĞER YERLİ ÜRETİM SİLAHLAR!
HÜRKUŞ Türk mühendisler tarafından üretilen ikinci hava aracı olan Hürkuş saatte 574 kilometre maksimum seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş'un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor.
Azami servis irtifasının 10 bin 577 kilometre olduğu kydedilen Hürkuş'un, 15 bin ft'de maksimum havada kalma süresi ise 4 saat 15 dakika. Yine 15 bin ft'de 1478 km gidebilen Hürkuş, deniz seviyesinde 489 metre kalkış mesafesine sahip.
Tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan uçağın iniş mesafesi ise 593 metre. Hürkuş, 6 yılda yapıldı ve 150 milyon dolara mal oldu.
ALTAY TANKI Otokar tarafından üretilen Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu. Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu olarak 4 mürettebat görev yapıyor. AltayY’ın üzerinde ana silah olarak, birçok farklı mühimmatları atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top bulunuyor. Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilmesi için Altay’a özel yeni nesil atış kontrol sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem sayesinde Altay hareket halindeki hedefleri bile çok yüksek isabet oranıyla vurabilecek.
Altay tankında, her türlü tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olanak tanıyan yardımcı sistemler de bulunuyor.
4 adet prototipten üretilen Altay Tankı'ndan ilk etapta TSK'nın envanterine girmek üzere 250 adet üretilmesi bekleniyor. Tankın birim maliyeti ise 5.4 milyon dolar.
TAI ANKA Türk İnsansız Hava Aracı Anka, TAI Anka, TUSAŞ Anka veya Anka (yaygın kullanımı) Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından geliştirilmiş bir İnsansız Hava Aracı. Şu ana kadar 5 adet üretilen ANKA, havada 24 saatten uzun kalabilme özelliğine sahip.
Gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine yönelik geliştirilen insansız hava aracı TAI ANKA, söz konusu görevleri yerine getirmek amacıyla aşağıdaki faydalı yükleri taşıyabilmekte.
Tümüyle kompozit yapıda tasarlanan hava aracı; mono blok gövde, sökülebilir kanat ve V-kuyruk ile katlanabilir iniş takımı, yedeklemeli kontrol yüzeyleri, ekipman bölmeleri, servis kapakları gibi bileşenlerden oluşmakta.
Arkadan itişli, piston-pervaneli tipli motor ile takatlandırılan platformda, gövde içi yakıt sistemi; kanat hücum kenarları, pervane ve diğer çeşitli ekipmanlarda buz önleme/giderme sistemleri; cihazların ısıtma/soğutma ihtiyaçlarına göre çevresel koşullandırma sistemleri gibi çeşitli alt sistemler yer almakta. Almanya'dan alınan motor hariç araç tamamen yerli üretim.
Arkadan itişli, piston-pervaneli tipli motor ile takatlandırılan platformda, gövde içi yakıt sistemi; kanat hücum kenarları, pervane ve diğer çeşitli ekipmanlarda buz önleme/giderme sistemleri; cihazların ısıtma/soğutma ihtiyaçlarına göre çevresel koşullandırma sistemleri gibi çeşitli alt sistemler yer almakta. Almanya'dan alınan motor hariç araç tamamen yerli üretim.
BAYRAKTAR İHA Kale-Baykar İş Ortaklığı tarafından geliştirilen Bayraktar Taktik İnsansız Hava Aracı (İHA), uçuş testlerini başarıyla tamamladı. TSK'ya devri başlanan Bayraktar TB2 İHA, 30 saat havada kalabiliyor ve 30 bin feet yüksekliğe çıkabiliyor. Hangardan çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi özelliklere sahip.
ATAK HELİKOPTERİ Yerli teknoloji ile İtalyan platformunda üretilen ATAK taaruz helikopteri ağır silah yükü ile zorlayıcı "sıcak hava-yüksek irtifa" görevleri için optimize edilmiş iki tipe sahip:
1)Yakın hava desteği görevleri için 76 adede kadar 70 mm güdümlü/güdümsüz roketler ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatılmış T129A 2) Çok amaçlı görevlere uygun olarak en modern elektronik harp gereçleri entegre edilmiş olan ve aynı anda 8 adet UMTAS, 12 adet CIRIT, 2 adet STINGER ve 500 adet top mermisi ile görev yapabilen T129B.
TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ilk T129A prototipi ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011'de gerçekleştirmiştir. Testleri başarıyla tamamlanan T129 Helikopterlerinin ilki bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi.
TÜBİTAK MARMARA Türkiye'de yapılan ilk araştırma gemisi TÜBİTAK Marmara, dün düzenlenen törenle denize indirildi. 13.8 milyon TL'ye mal olan 41 metre uzunluğunda ve 9.5 metre genişliğindeki gemi, sualtı canlılığı ve deniz kirliliği araştırmalarının yanı sıra gerekli donanımların eklenmesiyle petrol ve sismik araştırmalar da yapabilecek.
RASAT UYDUSU Rasat fırlatıldığı 17 Ağustos 2012 tarihinden bu yana görevini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Yüksek çözünürlüklü optik görüntüleme sistemine ve Türk mühendislerce tasarlanıp geliştirilen yeni modüllere sahip olan RASAT, Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu. 10 milyon dolara mal oldu.
GÖKTÜRK - 2 Çin'den fırlatılan yerli üretim Göktürk-2 uydusu yaklaşık 200 kilogram ağırlığında ve bir metreküp hacminde. Göktürk 2 uydusu, 2,5 metre çözünürlükte görüntü topluyor. Yerden 686 kilometre yükseklikte yörüngeye giren uydu her 93 dakikada dünyanın çevresinde bir tur atıyor.
TCG HEYBELİADA TCG Heybeliada (F-511), Türk Deniz Kuvvetleri'ne yerli üretim gemi sağlanmasını amaçlayan MİLGEM Projesi dahilinde inşa edilen ilk Türk savaş gemisi. Deniz Kuvvetleri Günü ve Preveze Deniz Muharebesi'nin 473. yıl dönümü olan 27 Eylül 2011 tarihinde, Pendik'te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yapılan törenle hizmete girdi.
Gemi, keşif, karakol, arama-kurtarma, denizaltı savunma harbi, denizde terörist etkinliklerin takibi ve önlenmesi, kıyı kontrol ve koruması görevlerinde kullanılabilmektedir. Ada sınıfı korvet olan TCG Heybeliada'nın radar kesit alanı, akustik izi ve sualtı gürültüsü düşük olması nedeniyle hayalet gemi olarak adlandırılmaktadır.
TCG BÜYÜKADA TCG Büyükada (F-512)'nın inşaatı 2011'de tamamlandı. MİLGEM Projesi ile TCG Heybeliada (F-511)'dan sonra yapılan gemi. TCG Büyükada'nın da, TCG Heybeliada gibi radardaki izi düşük.
MİLGEM çalışmaları çerçevesinde üretilen iki korvetten TCG Büyükada, üstün donanımı, radarlara yakalanmama özelliği ve nitelikli savaş harekat merkeziyle adeta Türk Deniz Kuvvetlerinin gücünü yansıtıyor.
CİRİT FÜZESİ İlk ''Milli'' füze sistemi olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ''Cirit''kendi sınıfında en uzun menzile (8 km) sahip. Cirit füzesinin, başarılı performansı ile birçok ülkenin dikkatini çektiği, 2012 içinde ilk ihracatının yapılmasının öngörüldüğü ifade ediliyor. Taarruz helikopterleri için geliştirilen ve Cirit füzesinin ATAK helikopterine de entegre edildi.
SOM FÜZESİ Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni gözbebeklerinden SOM (Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat) yeni füze projeleri kapsamında TSK'nın göz bebeklerinden biri. Karada, havada ve denizde her türlü hedefi vurabilen füzenin menzili 250 km.
Tübitak ve Roketsan tarafından üretilen füze Türk Hava Kuvvetleri'ndeki F-16'ların yanı sıra Lockeed Martin tarafından üretilen F-35'lere de monte edilebilecek.
UMTAS FÜZE UMTAS, (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), Türkiye'nin savunma sanayii firmalarından Roketsan'ın geliştirdiği bir tanksavar füze sistemi. 8 kilometre menzile kadar etkili atış yapabilen UMTAS, ateşle ve unut sistemini kullanmakta.
ZIPKIN Zıpkın; ASELSAN tarafından milli imkânlarla üretilen, temel silah olarak atışa hazır 4 adet FIM-92 Stinger füzesini kullanan, çeşitli algılayıcılar ile donatılmış ve tüm fonksiyonları bilgisayar tarafından denetlenen bir Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi.
ATILGAN Atılgan; Kaideye Monteli Stinger (KMS) projesi için üretilen M113 zırhlı personel taşıyıcısını alt platform olarak kullanan, kızılötesi (ısı) güdümlü FIM-92G Stinger füzesini ana silah olarak kullanan ve öz savunması için bir adet 12,7 mm çaplı makinalı tüfek kullanan alçak irtifa hava savunma sistemi. Platform 4 veya 8 stinger füzesi taşıyabilmektedir. Tüm özellikleri bilgisayar veya operatör tarafından kontrol edilebilir.
OTOKAR COBRA Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Azami 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulmakta.
9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4x4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda ortak lisanslı üretim yapılmakta.
OTOKAR COBRA 2 Otokar 2013 yılında, Zırhlı Personel Taşıyıcısı Cobra'nın yeni versiyonu olan Cobra 2'yi tanıttı. Mayına dayanıklı olan ve aynı zamanda yüzebilen ender ürünlerden COBRA 2'de aracın iç hacmi ve koruması ilkine oranla arttırıldı.
Cobra 2, Üstün hareket kabiliyeti ve 9 personel taşıma kapasitesinin yanında personele sağladığı yüksek koruma, ateş gücü ve görev ekipmanları ile askeri uygulamalar için ideal. Cobra 2, en zorlu arazi ve iklim koşullarında üstün performans sağlar.
URAL Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural. Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşı sağladığı üst seviye personel korumasına ilave olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.
TULPAR Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip.
KİRPİ Adını korunması yönüyle Kirpiden alan bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir. BMC tarafından tasarlanıp üretilen kirpi en dayanıklı anti mayın araçlarından biri.
MEHMETÇİK-1 3 kilo 600 gram ağırlığında, etkili menzili 500 metre, dürbün ve kullanıcıya göre 5 kat büyütmeli dipçik, kilitlemeli mekanizmaya sahip Mehmetçik-1'in piyade tüfeği olarak prototipi yapıldı.
Mehmetçik-1'in yakın muharebe ve hücre baskınlarında kullanılmak üzere lazer takılabilen 3 kilogram ağırlığındaki versiyonu da bulunuyor.
JNG-90 JNG-90, MKE'nin Kırıkkale tesislerinde tasarımı ve üretimi gerçekleşen, 7,62 mm çapında 1200 metre etki mesafesine sahip bir keskin nişancı tüfeği. Dipçik boy mesafe ayarı, kaynak (elmacık kemiği - tüfek temas noktası) bölgesi yükseklik ayarı, tetik ve kabza arası mesafe ayarı özelliklerine sahip.
FIRTINA OBÜSÜ "T-155 Fırtına" obüsü Türkiye'nin ürettiği bir Kundağı Motorlu Topçu Silah Sistemi. Üzerine monte edilmiş 12 adet hidro-pnömatik süspansiyon ünitesi ve tekerlerinden oluşan gelişmiş süspansiyon sistemi sayesinde engebeli arazi dahil her türlü arazide rahatça harekat icra edebilmekte.
Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Kontrol Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahip. Fırtına hareket halindeyken 30sn. içinde atış görevine hazır olabilmekte ve ilk 15sn. içinde ani atış (darbe) olmak üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlayabilmektedir.
Amerika ve dünyanın ilk 5 büyük silah şirketi arasında yer alan önemli bir kurum yakında Türk bayrağı altında hizmet vermeye başlayacak. Geçen hafta Amerika- Las Vegas’ta yapılan dünyanın en büyük silah fuarı, ‘Shot Show 2015’te Türkiye’de sektörün lideri olan Sarsılmaz Silah Sanayi AŞ ile Amerikan şirketi arasında yapılan görüşmelerde satın alma konusunda önemli bir aşama kaydedildi.
Sarsılmaz’ın satın alacağı Amerikan silah devinin ismi hakkında bu aşamada bilgi verilmezken, yakın bir süre içinde neticenin açıklanacağı ifade edildi.