Hyundai ve Rolls-Royce hava yolculuğunda devrim yaratacak!
Hava yolu ulaşımını daha da ucuzlatması beklenen yeni bir akım var. Bu akım "Uçan taksi" olabilir. Hem araba hem de uçabilen bir taşıt geliştirmek için iki büyük firma ortaklık kurduğunu açıkladı.
Hyundai'nin şu anda birçok projede parmağı var. Ioniq 6'yı tanıttıktan günler sonra, otomobil üreticisinin performans bölümü bizlere N serisinin elektrikli geleceği hakkında birkaç fikir vermişti. Ancak Güney Koreli devin yollara hâkim olmak dışında gökyüzüne hükmetme hırsları da var.
Holdingin Supernal bölümü yakın zamanda geleceğin uçağını tanıttı. eVTOL Araç Kabin Konsepti olarak adlandırılan bu model, Hyundai'nin Gelişmiş Hava Hareketliliğinin (AAM) geleceği olarak lanse ediliyor.
Gövde şekline bakınca bir helikopter kabuğunun tasarımı söz konusu, ancak yolcu bölmesinde beş kişiye kadar oturma yeri bulunuyor. Araca girmek dramatik görünümlü martı kanatlı kapılarla sağlanıyor ve kabin, tıpkı dışarısı gibi, bir bilim kurgu romanından fırlamış gibi görünmekte.
İç kısım hem hafif hem de güçlü olmasını sağlayan karbon fiberden yapılmış. Ancak yeni bir toplu taşıma aracı olarak, en önemli olan şey tabiki koltuklar. Hyundai, koza benzeri koltukların ergonomik şekillendirme sayesinde bol miktarda konfor sunduğunu ve ayrıca şık saklama bölmeleri sağladığını söylüyor. Dahası, açılabilir koltuk konsolları, yolculara elektronik cihazlarını şarj edebilecekleri bir yer de sağlıyor.
eVTOL Araç Kabin Konsepti, otomobil dünyasından ilham alıyor; Tavan ışıklarının araç sunrooflarından esinlendiği ve bir "ışık terapisi" etkisi sağlayacak şekilde ayarlanabileceği söyleniyor. Elbette sürdürülebilirlik önemli. Bu amaçla, Hyundai kabini diğer şeylerin yanı sıra bitki bazlı deri, geri dönüştürülmüş plastik ve etik kaynaklı ahşap ile tasarlamış.
Hyundai'nin Yaratıcı Baş Sorumlusu Luc Donckerwolke, "Supernal eVTOL aracı, Hyundai Motor Group'un yetkinliğinden ve deneyimli otomotiv tasarımcılarının becerilerinden yararlanıyor ve bu da bize yalnızca güvenli ve rasyonel değil, aynı zamanda son derece duygusal olan yeni bir hava hareketliliği konsepti geliştirmemize izin verdi" dedi.
Rolls-Royce (otomobil üreticisi değil havacılık uzmanları), bu inanılmaz konsepti gerçeğe dönüştürmek için Hyundai ile birlikte çalıştı. İkili, beş hedefe ulaşmayı hedefleyen bir Mutabakat Zaptı imzaladılar. Bunların arasında ikili, "bir enerji kaynağı olarak hidrojen yakıt hücrelerine dayanan" elektrikli tahrik sistemleri geliştirecek ve ayrıca AAM için gerekli olan güç ve çeşitli sistemler için gereken teknolojinin evrimi üzerinde iş birliği yapacaklar.
Ancak daha da önemlisi, her iki firmanın 2025 yılına kadar tam bir gösteri sunmayı taahhüt etmesi. Tamamen elektrikli bir uçakta hidrojen kullanmanın sıfır emisyonun yanı sıra çeşitli faydaları da var. Sadece dikkate değer ölçüde daha sessiz olmakla kalmıyor, aynı zamanda ortaklık, güvenilir güç kaynağının "güç tekliflerinde ve uzun mesafeli uçuş menzilinde ölçeklenebilirlik sağladığını" belirtiyor.
Hyundai başkanı Jaiwon Shin, "Bunun, küresel havacılık endüstrisinin 2050 yılına kadar net sıfır karbon uçma hedefini destekleyecek kilit teknoloji olduğuna inanıyoruz" dedi.