Çağ dışı kaldığı sanılan ama hala kullanılan 10 icat
Doktorlar, hukukçular, başta CIA olmak üzere bazı ülkelerin haber alma teşkilatları, herhangi bir belgenin orijinal görüntüsünü istediklerinde faks kullanıyor. Scanner ile taranıp pdf dosyası olarak e-postayla gönderilmiş belgelere itibar etmiyorlar. Üstelik Japonya'da halkın büyük bölümü faks makinesinden vazgeçmiyor. Ülkede her yıl bir milyondan fazla faks makinesi satılıyor. İş dünyası bağlantılarını faks üzerinden yapıyor, restoranlar siparişlerini faksla veriyor.
Doktorlar, hukukçular, başta CIA olmak üzere bazı ülkelerin haber alma teşkilatları, herhangi bir belgenin orijinal görüntüsünü istediklerinde faks kullanıyor. Scanner ile taranıp pdf dosyası olarak e-postayla gönderilmiş belgelere itibar etmiyorlar. Üstelik Japonya'da halkın büyük bölümü faks makinesinden vazgeçmiyor. Ülkede her yıl bir milyondan fazla faks makinesi satılıyor. İş dünyası bağlantılarını faks üzerinden yapıyor, restoranlar siparişlerini faksla veriyor.
Verici ve alıcı arasındaki doğrudan iletişimi tercih edenler yine faks kullanıyor. Bunun sebebi, internet bağlantısına ihtiyaç duymaması, daha da önemlisi faks kanallarına müdahale edilememesi. Ama dezavantajı da var. Faks makinesi üzerinde kalan ya da unutulan fiziki belge, herhangi biri tarafından alınabilir. Bu icadın 1843 yılına kadar uzandığına inanmak çok zor.
2) Vinil plaklar: Yaşı 50'nin üzerinde olan okuyucularımız, müzik dünyasına plakların hakim olduğu dönemi hatırlayacaktır. 1948'de icat edilen bu plaklar, önce 78 devirli pikaplarda çalınıyordu. Sonra 45'likler ve 33'lük long play'ler çıktı. Dijital teknoloji, plakların da pikapların da pabucunu dama attı. Ne var ki müzik aşıkları, dijital teknolojiden tatmin olmadı.
Analog sinyallerin, müziğin rengini dijital sinyallerden çok daha iyi yansıttığını ileri sürdüler. Haklıydılar. Son zamanlarda pikaplar da vinil plaklar da tekrar piyasaya çıktı. On yıl önce sadece ABD'de 900 bin plak satılırken geçen yıl bu rakam 12 milyona yaklaştı. Plak koleksiyoncuları da bu durumdan memnun.
Ama hiç kimse diskjokeyler kadar sevinemez. DJ'ler CD'lerde ses efekti yapamıyordu. Oysa plak çaldıklarında parmaklarıyla plağı ileri geri sürterek, diskolardaki gençleri kendinden geçirecek ses efektlerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyorlar.
3) Kaset teypler: Vinil plakların ortadan kalkmasını sağlayan gelişme, sadece dijital teknoloji değildi. Daha önce kaset teypler, plaklara ilk darbeyi vurmuştu. Böyle bir müzik keyfi çok daha ucuz ve pratikti.
Bir plak alıp pikapta çalmak yerine bir kaset doldurup, 20-25 şarkıyı arka arkaya dinlemek çok daha cazipti. Sevdiğiniz şarkılardan bir kaset doldurur, kendinize mini bir müzik kutusu hazırlamış olurdunuz. 1960'lara hoş geldiniz. "Nostalji her zaman satar" derler. Kaset teyplerde de öyle oldu.
Bugün eski kasetleri canlandırmaya çalışan şirketler var. Ve boşuna uğraşmıyorlar doğrusu. ABD'de geçen yıl kaset satışı, bir önceki yıla oranla yüzde 30 artmış. Justin Bieber, Beyonce, Christina Aguilera, Lady Gaga, Britney Spears gibi günümüzün ünlü sesleri, o yılları yaşamadılar ama şarkıları kasetlerde de pazarlanıyor.
4) Çağrı cihazları: 1949'da icat edildiler. Ama yaygın olarak kullanıldığı yıllar, 1970'lerden sonraydı. Türkiye'de de cep telefonlarından önce çağrı cihazları vardı.
Size gelen mesajda, verilen telefon numarasını aramanız istenirdi. Siz de bulduğunuz en yakın sabit telefondan numarayı arardınız. Cep telefonları elbette ki çağrı cihazlarını gereksiz hale getirdi. Fakat çağrı cihazlarının bir avantajı var. Cep telefonları, bazı binaların bodrum katında ya da kapalı mekanlarda çekmiyor.
Halbuki çağrı cihazlarında böyle bir sorun yok. Sinyalleri çok güçlü. Bu da doktorların ve hemşirelerin, bugün bile hastanelerde çağrı cihazını tercih etmesini sağlıyor. Üstelik çağrı cihazlarının bataryaları, cep telefonlarına oranla çok daha uzun ömürlü. ABD'de 1994'te 61 milyon olan çağrı cihazı sayısı, bugün beş milyona düşmüş. Ama tamamen sıfırlanmamış.
5) Çek defterleri: 18'inci yüzyıldan beri çek, garantili ödeme biçimlerinden biri oldu. Hatta çekin icadının 9'uncu yüzyıla kadar uzandığını iddia edenler bile var. Amaç, güvenli para transferi yapmak. İstatistiklere göre çek kullanımı ABD'de azalmış olmakla birlikte iş dünyasının neredeyse yarısı, ödemelerde çek kullanmaya devam ediyor. Halkın tercihi de bu yönde. Ev kiralayan insanların yüzde 70'i ödemelerinde çek kullanıyor.
Bunun sebebi, insanların kredi kartlarından ağzının yanmış olması ve ödemelerinin belgesini ellerinde bulundurma isteği. Kredi kartları, her tür usulsüz kullanıma açık. Bugün alınan güvenlik önlemleri sayesinde usulsüzlük çok azalmış olmakla birlikte eskiden kredi kartı sahipleri, haberleri olmadan kartlarının başkaları tarafından kullanılmış olmasından dolayı hayli dertliydi. Hele seyahat çekleri, en garantili ödeme aracı.
Bankaya 100 dolar yatırıp üzerinde 100 dolar yazan çeki alıyorsunuz. Para taşımamış oluyorsunuz. Ödeme yaparken bu paranın bankada karşılığı olduğundan hiç kimse şüphe duymuyor.
6) Disketler: Bilgisayarlar ilk yıllarında veri depolayamıyordu. Pek çok yöntem denendikten sonra kaset teyplere müzik kaydı yapar gibi veri kaydı yapılır oldu. Daha sonra pek de güvenilir olmayan disketler kullanıldı. 1967'de ortaya çıkan bu disketlere yaptığınız kayıtlar, o kadar güvenilmezdi ki bilgisayarın hiçbir sebep yokken disketi okuyamadığı oluyordu.
Birkaç diskete kopya çıkarmadıysanız elinizdeki bütün bilgilerin uçup gittiğine tanık olurdunuz. Bugün disketler hala kullanılıyor. Hem de ABD ordusu tarafından.
ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Valerie Henderson'a göre, bir başka adı "floppy disk" olan 8 inç'lik (20 cm'lik) disketlerin kullanılma sebebi, disketlerdeki bilgilerin "hack"lenememesi. Bugün hiçbir sivil bilgisayarda disket donanımı yok ki, disketler korsan saldırısına uğrasın. Pentagon'un kendini, eski teknoloji ile korumaya çalışması inanılır gibi değil.
7) Seyahat acenteleri: Turizm, 1800'lerin başında yaygınlaşmaya başladı. Yine de herkesin harcı değildi. Sadece zenginler, yeni yerler görmek, farklı mutfakları denemek, tarihi eserler gezmek için yollara düşerdi. Fakat yelkenli gemilere bilet almak, atlı araba kiralamak, otellerde yer bulmak kolay işler değildi.
1840'larda seyahat acenteleri ortaya çıktı. Sizin adınıza her işi hallediyorlardı. 1900'lerde buhar, elektrik ve yakıtla çalışan araçların ortaya çıkışı, turizmin daha geniş kitlelere yayılması, acentelerin önemini artırdı. Bugün internet sayesinde her tür rezervasyonu kendimiz yapabiliyoruz.
Ama online rezervasyonlarda hata olabileceği endişesi pek çok kişiyi yine acentelere yöneltiyor. İnternet ortamına güvenmeyenler, çok karmaşık gezi planı olanlar ve iş adamları, acenteler yardımıyla seyahate çıkıyor. Ne de olsa, bir terslikte hesap soracakları bir kurum var. .
8) Nokta matrisli yazıcı: Eskiden bilgisayarlarda yazıcı yoktu. 1970'lere kadar… Oysa bilgisayarda işlenen bilgilerin bir kağıda alınması ihtiyacı duyuluyordu. İlk yapılan yazıcı, harfleri nokta nokta oluşturuyordu. Adı da nokta matrisli (ya da matriksli) yazıcılardı.
Daktilolar gibi siyah bir mürekkepli şerit yardımıyla harfler kağıtta görülür hale getiriliyordu. Daha sonra bütün satırı birden basan satır yazıcılar (line printer), mürekkep püskürtmeli yazıcılar (ink jet printer) ve lazer yazıcılar çıktı. Bugün siyah/beyaz ya da renkli lazer yazıcılardan başkası pek kullanılmıyor gibi.
Acaba öyle mi? Nokta matrisli yazıcılar bugün hala revaçta. Çünkü karbon kağıdı ile bir kopyasının da aslıyla birlikte çıkarılması mümkün. Diğer hiçbir yazıcı bunu yapamıyor. Ayrıca sıcak, tozlu ortamlara daha dayanıklılar. Bugün dağıtım şirketleri, havayolu şirketleri, mutfak işçileri, nokta matrisli yazıcıdan başkasını kullanmıyor.
9) Windows XP: Microsoft tarafından 2001'de piyasaya çıkarıldı. En iyi işletim sistemi olarak görülüyordu. 2014'te Microsoft, bu sisteme olan desteğini sona erdirdi. Ama milyonlarca kullanıcı, alışık oldukları bu sistemi, bir üst sistemle değiştirmek istemedi. Bilgisayarları güvenlik riskleriyle karşı karşıya idi.
Ama bu bile kullanıcıları, XP'den vazgeçirmeye yetmedi. Bugün banka ATM'leri, milyonlarca amatör bilgisayar kullanıcısı, ABD Donanması ve vergi daireleri hala XP kullanıyor. Donanma Microsoft'a, XP'nin güncellenmesi ve güvenliğinin sağlanması için ödeme yapıyor. Siz internete girmediğiniz sürece XP'yi daha yıllarca kullanabilirsiniz.
İnternet kullanıyorsanız da dinamik IP adresi alın. Her kullanımda bu adres değişeceğinden bilgisayar korsanlarının sizi bulması zor olur. Statik adreslerde, IP adresiniz hiç değişmez. Zaten internet servis sağlayıcıları (ISP) müşterilerine sadece dinamik adres veriyor.
10) Daktilo: Genç okuyucularımız, daktilonun fotoğrafını bile görmemiş olabilir. Bilgisayar yazıcılarından önce yazının kralı daktilolardı. 1575'te İtalyan baskı ustası Francesco Rampazzetto'nun, "scrittura tattile" (dokunmalı yazı) adını verdiği ilk modelden günümüze çok gelişme göstermiş, elektrikli olanları bile yapılmıştı.
Daktilo, pek çok müzik grubunda vurmalı çalgı olarak bile kullanıldı. 1970'lerde müziğin dahilerinden oluşmuş dünyaca ünlü Pink Floyd grubunun "Money" adlı şarkısında daktilonun "çın" seslerini fark etmiş miydiniz? Bilgisayar yazıcıları icat olunca daktilolar da müzelik oldu.
IBM, elektrikli daktilolar departmanını 1991'de Lexmark'a satıp hakimi olduğu bu piyasayı tamamen terk etmişti. Ama bugün daktilolar, özellikle polis merkezlerinde tekrar kullanılmaya başladı. Çünkü daktilodan çıkan belgeyi kilit altında tutabilirsiniz. Dışarıdan hiç kimse bu belgeye ulaşamaz. Bilgisayar korsanları için kötü haber.
1) Faks makineleri: Fiziki materyallerin telefon hatları üzerinden başka bir yere nakledilmesini sağlayan bu kopyalama makinesini, yakın zamana kadar çok kullandık. Ancak yerlerini e-postalar alınca teknoloji müzelerine kaldırdık. Acaba öyle mi? Bugün hala faks makinesi kullananlar var.
Amerikan Popular Mechanics dergisi, bir zamanların gözde icatlarının hala modasının geçmediğini gözler önüne serdi. Derginin bulduğu dokuz icada biz daktiloyu ekledik. İşte çağ dışı kaldığı sanılan ama hala kullanılmakta olan 10 icat… Alev RiGEL / Para Dergisi