Bilimin bile çözemediği Tutankamon laneti
Mısır'ın en meşhur krallarından olan Tutankamon'un mezarı 1922 yılında bulunduğundan beri keşif ekibinde yer alan veya mumyayı ziyaret eden çoğu kişi ateşli hastalıklar sayesinde ya öldü ya da hasta kaldı. Gizemi hâlâ çözülemeyen bu olayın ardından halk arasından 'lanetlenmiş' olarak yayılmaya başlandı.
Mısır'ın en meşhur krallarından olan Tutankamon'un mezarı 1922 yılında bulunduğundan beri keşif ekibinde yer alan veya mumyayı ziyaret eden çoğu kişi ateşli hastalıklar sayesinde ya öldü ya da hasta kaldı. Gizemi hâlâ çözülemeyen bu olayın ardından halk arasından 'lanetlenmiş' olarak yayılmaya başlandı.
Tutankamon’un mezarı iki odadan ve ilk odaya inen bir merdivenden oluşuyordu. İlk odada bir at arabası, Tutankamon’un tahtı ve bunlar gibi Tutankamon’un hayattayken kullandığı paha biçilemez eserler bulundu.
Bu oda bulunduğunda, odanın Krallar Vadisi'inde yer almasından dolayı, bir mezar olması gerektiğini düşünen Howard Carter ve arkadaşları odanın duvarlarına vurarak duvarın arkasındaki boşlukları aradılar.
Sonunda bir boşluk bulundu ve duvar kırıldı.
Duvarın arkasındaki bir odada, yeni bir oda gibi görünen kocaman bir tahta kutu vardı.
Kutu mühürlüydü. Howard Carter, mühürü -hayatında gördüğü ve göreceği en güzel şeyi- görmüştü.
Bir lahtin içindeki som altından tabut mum ışığında bile parlıyordu.
19 yaşındaki firavunun 1.70 metre boyunda, sıska ve üst çene dişlerinin alt çene dişlerinden önde yer aldığı ve Tutankamon'un kardeşi tarafından öldürülmediği, dizinin iltihap kapması sonucu öldüğü anlaşıldı.
Kazı ekibinde yer alan şahıslardan bazıları ateşli hastalıklar sebebi ile hayatını kaybedince, bu mühürlü kapının arkasında bulunan mezar odasına girenlerin öleceklerine dair bir efsane doğdu.
Tutankhamun'un mumyası haricinde mezardan çıkarılanlar Kahire müzesinde sergilenmektedir.
Herşey Carnarvon Lordu'nun ölümüyle başladı...1923 yılının 30 Nisan günü İngiltere'de Hampshire bölgesinde Beacon Tepesi'nde sade bir cenaze töreni düzenlendi. Törene katılanlar heyecanlıydılar, çünkü toprağa vermek üzere oldukları Carnarvon Lordu George Edward Stanhope esrarengiz bir biçimde ölmüştü..
3000 Yıllık Lanet...Herkes Lordun eski Mısır'ın 18.kuşak firavunlarıdan Tutankamon'un lanetine uğradığına inanıyordu. 'Lord ' bu firavunun mezarının açılması için para harcamış ve bizzat kazılara katılmıştı. Carnarvon Lordu'nun ölümünü başka ölümler izledi. Tutankamon'un mezarına girip çıkan ya da bu işe karışan birçok insan anlaşılmaz bir biçimde hayatını yitiriyordu. 3000 yıl sonrasına uzanan bir felaketten söz ediliyordu...
Tutankamon'un mezarını ziyaret eden arkeolog ve turistlerden bazıları kısa süre sonra hastalandılar ya da öldüler..
Mezarın açılışında bulunan kişilerden biri olan James Henry Breasted ateşli bir hastalığa yakalandı ve 12 yıl sonra öldü.
Profesör La Fleur ise, mezarı o bölgeye geldiği gün ziyaret etti , o gece kaldığı otel odasında ölü bulunda..
Amerikalı milyarder George Jay-Gould , mezarı ziyaret ettiği gün aniden ateşlenerek öldü.
Carter'in yardımcılarından, A.C. Mace ateş nöbetlerine tutulunca 1924 yılında işi bıraktı ve 1928 yılında öldü.
Bir başka yardımcı Richard Bethell , 45 yaşında iken kan dolaşımı yetersizliğinden öldü...
Başka bir olay da , 1980 de ' Kral Tutankamon'un Laneti ' adlı televizyon filminin çekimi sırasında ortaya çıktı.
Mısır'da çekimin birinci günü tahul yüklü bir araba bilinmedik bir şekilde devrildi ve filmin yıldızı Ian McShane ' in bacağının 10 yerinden kırılmasına neden oldu.
Ian Mcshane'nin yerini Robin Ellis aldı , ancak rol teklf edilen başka yıldızlar , yapıma katılma teklifini reddettiler...
Özellikle Tutankamon'un mezar kalıntılarının 1972'de Londra'da ve daha sonra Amerika'da sergilenmesi sırasında da gizemli ölümler meydana geldi.Bunlar arasında en üzücü olanı, Mısır Eski Eserler Bölümü Müdürü Dr. Gamaleddin Mehrez'in ölümüydü.Mehrez, bütün bu gizemli ölümlerin, kuşkusuz kişiyi tedirgin edebileceğini, ancak lanete kesinlikle inanılmaması gerektiğini söylemişti. Bu sözlerin üzerinden dört hafta geçtikten sonra, 52 yaşında hayatını kaybetti.
Nefertiti'nin gizemi, ünlü firavun Tutankhamun'un mezarını araştıran arkeologların peşini bırakmıyor. National Geographic bu gizemin peşine düştü.
Mısır’daki Krallar Vadisi’nde ve civarında bir yüzyıldır yapılan kazı çalışmalarında 64 mezar ve bunlara bağlı odalar ortaya çıkarıldı. Kral Tutankhamun’un, KV62 olarak bilinen hazinelerle dolu gömütü açık farkla bunların en ünlüsü. Ancak antik Mısır’ın 18. ve 19. hanedanlarından başka kraliyet mezarları ve mumyaları da gün ışığına çıkarıldı.Mısırlı araştırmacılar, 2007’den bu yana 16 kraliyet mumyası üzerinde genetik testler yaptı. Bu fotoğraflarda görülenler Tutankhamun’un en yakın ve en sevgili akrabaları: Büyük anne-babası, anne-babası, karısı, mezarında bulunan ve büyük olasılıkla kızları olan mumyalanmış iki fetüs.
Ancak bu dönemden henüz bulunamamış bir başka efsanevi kraliyet mumyası var ki, ne zaman bu kraliyet mezarlığında yeni bir keşif yapılsa adı gündeme geliyor: Güzel Kraliçe Nefertiti. Tutankhamun’un babası Akhenaten’in esas karısıydı. Tutankhamun’un annesi ise adını bilmediğimiz başka bir kadındı. Yani Nefertiti, Tutankhamun’un üvey annesiydi.Tutankhamun’un aile bağları, o dönem kraliyet ailesi arasında yaygın olan ensest geleneği nedeniyle daha da karmaşık bir hal alıyor. Tutankhamun, Nefertiti ile Akhenaten’in kızları olan, yani yarı kardeşi Ankhesenamun ile evlenmişti. Yani Tutankhamun'un üvey annesi Nefertiti aynı zamanda ünlü firavunun kayınvalidesiydi.
TutankhamunAntik Mısır’ın en ünlü firavunu, kardeşler arası birleşmeden dünyaya gelmişti. Akraba evliliği, çarpık ayak özrüyle doğmasına yol açmış ve olasılıkla aynı babadan kardeşi de olan karısıyla bir çocuk yapmasını engellemiş olabilir.
Tutankhamun'un KarısıDNA sonuçları vandallar tarafından kafası koparılan bu mumyanın Kral Tutankhamun’un mezarında bulunan fetüslerin en az birinin annesi olabileceğini gösteriyor. Eğer öyleyse, Akhenaten’in kızı ve Tutankhamun’un tek bilinen karısı Ankhesenamen olma ihtimali yüksek.
Tutankhamun'un DedesiIII. Amenhotep, 3 bin 400 yıl önce görkemli bir şekilde hüküm sürmüştü. Ölüsü 1898 yılında, dedesi II. Amenhotep’in mezarı KV35’te on kadar başka asille birlikte saklı bulundu.
Tutankhamun'un BüyükannesiDNA analizleri, bu asil güzelin III. Amenhotep’un karısı ve Tutankhamun’un büyükannesi Tiye olduğunu ortaya koyuyor. Bir kraliçenin gömü pozu olarak yorumlanan bir duruşla, sol kolu göğsü üzerinde kıvrılmış olarak mumyalanmış. Mısır’ın kuru iklimi sayesinde saçları bozulmadan kalmış.
Tutankhamun'un BabasıKötü şekilde çürümüş bu mumya 1907’de keşfedildi. Parçalanmış tabutu üzerindeki kraliyet sıfatları, tek bir tanrıya tapmak için ülkenin tanrılarını hiçe sayan kâfir firavun Akhenaten olabileceğini gösteriyordu. DNA analizleri mumyanın Tutankhamun’un babası olduğunu belgeledi.
Tutankhamun'un AnnesiDNA testlerine göre Genç Hanım olarak bilinen bu mumya, Akhenaten’in hem anne-baba bir kızkardeşi hem de oğlu Tutankhamun’un annesi. Genç Hanım, muhtemelen II. Amenhotep ve Tiye’nin varlığı bilinen beş kızından biriydi.
Tutankhamun'un Kızları mı?Tutankhamun’un mezarında en az yedi aylık gebelik sürecine ait bir fetüs (sağda) ile daha ufak ve kırılgan bir fetüs bulundu. Biri veya her ikisi birden kralın kızları olabilir. Birlikte yerleştirilmiş tabutlarda (solda) Tutankhamun’un büyükannesi Tiye’ye ait olabilecek bir tutam saç bulundu.
Mısır'ın en meşhur krallarından olan Tutankamon'un mezarı 1922 yılında bulunduğundan beri keşif ekibinde yer alan veya mumyayı ziyaret eden çoğu kişi ateşli hastalıklar sayesinde ya öldü ya da hasta kaldı. Gizemi hâlâ çözülemeyen bu olayın ardından halk arasından 'lanetlenmiş' olarak yayılmaya başlandı.
Mısır'da yaşamış firavunlardan Tutankamon'un mezarı bulunduğunda, kapısı bu şekilde kilitlenmiş haldeydi. Milat'tan Önce 1323 yılında ölen Firavun Kral Tutankamon'un mezarı 1922'de keşfedildiğinde, kapısındaki halatlarla bağlanmış ve mühürlenmiş kilit, aradan geçen 3245 yıla rağmen hala sağlamdı. Kapının üstündeki mühürlü kilit, İngiliz kaşif Howard Carter'ın ekibindeki fotoğrafçılar tarafından böyle görüntülendi.