Deadpool 2 İnceleme!

Deadpool 2'yi izledik ve düşüncelerimizi sizler için yazıya döktük. Film gerçekten başarılı olmuş mu? Bunun cevabını hep beraber öğreniyoruz.

Marvel’in aylardır ortalıklarda dolaşan kahramanı, pardon… anti kahramanı Deadpool’un ikinci filmini gala gecesinde izleme fırsatına eriştik.

Galaya davet edilişimizin ardından heyecan ölçerlerimiz sürekli zirveleri zorlayıp bize ağıtlar yaktırsada kendimizi gidene kadar tutabildik en azından. Yine konuştu mu susmayan, zırvalayan, ne dediğini bilmeyen ama aşık mı aşık bir süper kahraman var karşımızda.

Parodi gibi dursa da ve absürt mizaha bel bağlasa da Deadpool yine bildiğiniz Deadpool işte. Öncelikle incelememiz kesinlikle spoiler içermeyecek. Bu yüzden tamamıyla gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz.

Her Kahramanın Bir Öyküsü Vardır!

Dilerseniz öncelikle bir önceki filmde neler olduğuna bir bakalım. Wade Wilson… kendisi namı değer Deadpool olur efenim. Wade yıllar sonra ordudan ayrılınca bir kiralık katile dönüşür. Aslında kiralık katil demek pek doğru olmaz. Biraz babalık mı desek? Kendisine göre bir müşteri kitlesi bulunan Wilson, genellikle insanları rahatsız eden diğer ergen kitlelerine kabadayılık taslamayı kendisine iş olarak bellemiş durumda.

Bu şekilde para kazanan Wade, sık sık gittiği arkadaşı Weasel’in barında hayatının kadını Vanessa ile karşılaştığında ise her şey değişir. Şimdi burada bir duralım. Her süper kahraman filmlerinde olmazsa olmaz kadın figürü burada da devreye giriyor. Biz izleyiciler Deadpool ile ilk kez karşılaşacağımız için klasik olanı seçmiş Marvel. Ama bu aşk hikayesi bir o kadar da eğlenceli bir hale gelmiş. Çünkü Vanessa’da tıpkı Wade gibi komik, dişli ve sıkı bir seks bağımlısı. Bu ikilinin kimyası kesinlikle ikinci filmede taşınması gerekiyordu ve öyle oldu da.

Peki ilk film sizce bu kadar sade ve mutlu bir şekilde mi ilerliyor ve sonlanıyor? Tabii ki hayır. Dead daha sektöre yeni girdi unuttunuz mu? Mutluluğu hayatının aşkında bulan Wilson bir anda kanser olduğunu ve ömrünün oldukça az kaldığını öğrenir. Eh bu durumda kendisini içkiye veren Wilson barda içtiği bir gün gizemli bir adam ona kanseri yenebilecek tedavileri olduğunu söyler.

Wade ilk başta adamı terslesede tedaviyi öneren adama teklifini kabul ettiğini söyler. Tedaviyi öneren bu kurumun gerçekten tedavi ettiğini falan düşünmeyin. Nerede öyle adamlar? Var mı? Hayır yok! Her şey para!

Bu kurumun asıl amacı bir takım serumlarla insanların genlerindeki mutasyona uğramış hücreleri harekete geçirmek ve sonunda bu mutantlaşan insanları köle olarak diğer insanlara satmak. Eli kolu bağlanan Wade, kurumun seksi ve çekici patronu Francis’in uyguladığı işkenceler ve verilen serumlarla kendi gücünü keşfeder. Kendini çok çabuk yenileme gücüne sahip olan ve neredeyse ölümsüz olan kahramanımızda ek olarak buna karşılık bir yan etki gözükür.

Deadpool’un Deadpool olmasının tabii ki de bir bedeli var. bütün vücudu ve yüzü artık tanınmayacak hale gelen Wade, eski geçmişini bir kenara bırakıp yeni biri olmalıydı. ‘’Benim adım Deadpool. Beş yıl bir adada mahsur kaldıktan son...’’ pardon! Bu Qliver Queen girişiydi. Uzun lafın kısası artık karşımızda eski Wilson yok. Artık karşımızda tamamıyla vücudu kanser hücrelerinden yıpranmış bir adam var. Onun adı Deadpool! Hücreli adam. Evet…

Deadpool 2 Nasıl Olmuş?

Gelelim Deadpool 2’ye. Deadpool gerçekten beklentilerimizi karşılayabildi mi? Cable ne kadar iyi olmuş? Filmde ne gibi sürprizler var? Öncelikle filmin süresinden bahsetmek istiyorum. Filmin süresi ilk filme nazaran beni kesinlikle memnun etti. Ne eksik ne fazla, tam olması gerektiği gibi film yerleştirilmiş durumda. Genellikle benim hemen hemen her çıkan fragmanı izleme gibi bir huyum vardır.

Bu konuda son zamanlarda büyük önlemler alan şirketler çok güzel bir şekilde size ''nasıl yanı?'' demeyi başartabiliyorlar. Evet Deadpool 2'nin fragmanlarını izlediyseniz ve filmi izlerken tadının kaçacağını düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Fragmanlarda gösterilenler aslında hiçbir şey. Bir bakıma da aslında her şey!

Biliyorum şuan aklınız karıştı. Ne dediğini bilmiyor bu adam dediğinizi duyar gibiyim. Ancak dediğim gibi fragmanlarda gösterilen bazı sahneleri filmde gördüğünüz zaman ''NE! hepsi bu kadar mıydı yani?'' demeden kendinizi alamıyorsunuz. Şimdi bu duruma insanlar sevinsin mi üzülsün mü? Buna tamamıyla siz karar vereceksiniz. Ryan Reynolds, hiç kuşkusuz yeni filmde tekrardan mükemmel oyunculuğunu konuşturmuş durumda.

Zamanında Green Lantern olarak oynadığı rol ile kariyer hayatını lekeleyen Ryan, Deadpool 2 ile tüm bu geçmişe bir kurşun sıkmayı da unutmuyor. Sergilediği duruş ve oyunculuk performansı ile sanırım bundan sonra Deadpool olarak akıllarda kalacak gibi duruyor. Filmde Cable ile Deadpool'un ilişkisi oldukça iyi işlenmiş durumda. Karakterler birbirlerini kesinlikle tamamlıyor diyebiliriz.

Her ne kadar ana rolü kapan karakterlerin başarılı bir şekilde aktarıldığını düşünsemde yan oyuncuların pek derinlemesine işlendiğini düşünmüyorum. Bu konuda beni en çok rahatsız eden etken, sürekli oyuncu gir çıklarının film içerisine bolca yerleştirilmiş olması. Net olarak bir karaktere bağlılığınız uzun süreli olamayabiliyor.

Bunun dışında filmin müziklerinin beni hayal kırıklığına uğrattığını da söylemeden geçemeyeceğim. Burada sözüm müziklerin kendisine değil aslında, zamanlamasına. Tam sizi havaya sokacak bir müzik devreye girerken en mantıksız bir şekilde sonlandırılabiliyor ve oracıkta sadece bakakalıyorsunuz. Eee devam etsene? sözleri içinizden yükselirken araya farklı bir müzük kaynayıp gidiyor ve bu genel olarak filmin geneline yansıtılmış durumda. 

Peki Deadpool yeni filminde neler planlıyor? Bu sefer karşımızda bir aşk öyküsü mevcut değil. Yeni temamız ''aile'' üzerine işlemekte. Dünya'ya tehdit saçan bir çocuğu durdurmak için günümüze gelen Cable, tabii ki karşısında Deadpool'u bulur. Bu konuda Cable ile kıyasıya mücadeleye giren kahramanımız, tek başına bu işin altından kalkamayacağını anlayınca kendisine X-Force adını verdiği bir takım kurar. En alakasız adamlar ile işe koyu.... şşşht! Onlar adam değil, insancık, insancık. En alakasız insan evlatları ile işe koyulan Deadpool, bu konuda Cable'a karşı ne kadar başarılı olmuştur orası kesinlikle tartışılır.

Cable, karşımıza biraz çizgi romanlardakinden farklı bir halde çıkıyor ancak Josh Brolin kesinlikle rolünün hakkını verdiğini belirtmeden geçemeyeceğim. Duruşu, konuşması, sahneleri kesinlikle tek kelimeyle mükemmel. Ah Ah adam Thanos abi zaten! daha ne olsun? Bu rolün altından mı kalkamayacak?

Film, ilk dakikalarından itibaren o kadar hızlı bir şekilde olaya dalıp gelişme aşamasına geçiyorki, zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlayamıyorsunuz bile. Biz mi çok hızlıyız yoksa film mi? Yeni bir tartışa ortaya çıkartır desem yeridir. Filmi bir bütün olarak ele alacak olursak; hikayenin hızlı ancak doyurucu olması, karakterler arasında geçen diyaloglar ve espriler kesinlikle filmi film yapan ana temel duvarlar diyebilirim.

İlk film ile kıyaslayacak olursak, ikinci film kesinlikle ilk filme göre daha başarılı. (Kesenin ağzını açacaksın FOX efendi.) İlk filmden eksik kaldığımız aksiyon sahnelerine bu film ile kavuşuyoruz tam manasıyla. Her evrene göndermeler yapan yapım, Batman'den Superman'e Harry Potter'dan Kanada'ya daha sayamayacağımız kadar komik göndermeleri ile adeta sizi kahkaha makinasına çevirebilecek bir kabiliyete sahip. 

İncelememizi toparlayacak olursak, filmde tek bir son mevcut yani ek bir after-credit sahnesi beklentisi içerisine düşmeyin. Film bittikten sonra İlk aşamada ek bazı sahneler sunuyor film size ancak o kadar maalesef. Bu sahneleri de kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum kesinlikle çünkü önemli bir parça mevcut ve bu anı kaçırmanız sonucunda ''Eee geçen filmde ama böyle olmuştu?'' demenize sebebiyet verebilir.  Ancak o tek son, beklemenize değiyor kesinlikle.

Finalinde bile güldürmeyi başaran Deadpool 2, eğlenceli sahneleri ve kurgusu ile bizleri memnun ederek uğurlamayı başardı. İlk filmi izleyip keyif alanlardansanız mutlaka ikinci filmi de izlemeniz gerektiğini düşünüyorum. Peki ilk filmi izlemeyen biri ikinci filmi izleyebilir mi? Kesinlikle evet! Aralarında aman aman bir bağlam bulunmayan yapım kesinlikle herhangi bir sorun teşkil etmeyecektir izlerken. 

Deadpool 2, 17 Mayıs 2018'de sinemalarda sizlerle olacak. Şimdiden iyi seyirler dilerim!

Guillermo Del Toro Netflix ile geri dönüyor!
Deadpool'un yaratıcısı Deadpool 2'yi nasıl buldu?
Samsung, Apple Vision Pro rakibi karma gerçeklik gözlüğünü satışa sunacak
Sonraki Haber