Red Dead Redemption 2 İnceleme!

Rockstar Games'in merakla beklenen Vahşi Batı oyunu Red Dead Redemption 2 sonunda çıktı. Teknolojioku olarak biz de oyunu derinlemesine sizler için inceledik. İşte editörümüz Ünsal Sarıtoprak'ın gözünden Red Dead Redemption 2!

Uzun zamandır tanıtım videoları ve ekran görüntüleri ile oyun dünyasını meşgul eden bir marka var. Evet, Red Dead Redemption'dan bahsediyorum. GTA gibi oldukça başarılı bir serinin yapımcılarının ellerinden çıkan Vahşi Batı oyunu sizce nasıl olurdu? Bu sorunun cevabını tam olarak 8 yıl önce almıştık aslında. 

John Marston'ın hikayesine konuk olduğumuz oyun bir intikam teması üzerine kurulu olarak bizlere servis ediliyordu. Acımasız bir dünya, adalet yoksunu topraklar ve ihanetin kol gezdiği bir düzen. Rockstar tam olarak bizlere bunları servis etmişti. 

Oyun dünyasını derinden etkileyen bir yapım vardı karşımızda. GTA serisinin yakın takipçileri oyunun hemen hemen her anında tanıdık enstantaneler görmüştür zaten. Tabii ki GTA severler için oldukça farklı topraklar barındırıyordu ilk Red Dead Redemption oyunu.

Öyle herkese hitap eden bir marka değildir Red Dead Redemption. Tam olarak 6 yıl sonra herkesin nefesini kesecek bir duyuru gerçekleştirildi. Evet sevgili RockstarRed Dead Redemption 2'nin duyurusunu gerçekleştirmişti. Ancak klasik olarak sadece geliştirme aşamasında olduğunu duyurdu ve bir kapak fotoğrafı paylaşmakla yetindi. 

Bir efsanenin doğuşu! 

Ardından gelen teoriler ve iddialar herkesin heyecanlanmasına ve ekmek kırıntısı arayışına girmesine sebebiyet verdi. Serinin devamı mı ele alınacaktı yoksa geçmişi mi? Tekrar John Marston mı bizim kontrolümüze verilecekti yoksa oğlu Jack mi? Bu düşünceler ve teoriler uzar da uzar. 

Tarih 26 Ekim 2018'i gösterdiği zaman artık akıllardaki birçok soru işareti çoktan uçmuş ve gözler oyunun resmi olarak satışa sunulmasını bekler hale gelmişti. Oyun çıkışını gerçekleştirdi ve bir anda oyun medyası da dahil herkes sessizliğe büründü.

Bu sessizlik oyunun çıkışıyla ilgiliydi elbette ancak asıl önemli olan nokta Rockstar'ın oyunculara 8 yıl sonra sunduğu o evren, detaylar ve hatıralar. Oyuna verilen puanlar 100'den aşağı değildi. Sınırları o kadar çok zorluyordu ki ilgi duymayan oyuncular bile bir anda ilgi duyar, merak eder hale gelmişti. 

Peki ne vardı bu kadar çok övülecek? Oyun gerçekten 100 puanlık bir oyun mu? Hatasız bir yapım mı var karşımızda? Hikayesi bizleri etkileyecek cinsten mi? Dünyası ne kadar büyük? Bizlere neler sunuyor? Oyun dünyasına köklü bir değişiklik getiriyor mu? Neler değişmiş? Ana karakterimiz kendisine has bir şeyler katabiliyor mu? 

Biliyorum akıllarda çok fazla soru işareti var. Dilerseniz gelin inceleme yazımız ile beraber tüm bu merak edilen sorulara yanıt arayalım. Öncelikle oyunun sinematik açıdan oldukça kaliteli bir deneyim sunduğunun altını çizmek isterim. Öyle basit bir koreografi ile karşılaşacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Oyunda, John Marston'ın da bir zamanlar içinde yer aldığı Dutch Çetesi'nden, Morgan'ı kontrol ediyoruz. Her ne kadar ilk oyunda Dutch'un Çetesi çökmüş olsa da, RDR 2'de bu çöküşün daha da öncesinde geçiyor maceramız. Çete, oyunun hikaye anlatımı ve oynanış mekaniklerinde çok önemli bir noktada.

Yalnız kurda ne olur herkes bilir! 

Vahşi Batı'yı beraber yağmaladığımız bu insanların kendilerine has karakteristik özellikleri ve motivasyonları var. Çetenin kamp bölgesinde yol arkadaşlarınızla etkileşime geçebiliyor ve onlar için görevler yapabiliyorsunuz. Bazen bir tehditi yok etmeniz gerekirken, bazen de ava gidip kampa et getirmeniz istenebiliyor.

Tabii ki de bunlar tamamıyla size bağlı olan görevler. İsterseniz hiç bir şekilde etkileşime de girmek zorunda değilsiniz. GTA'da hem hikaye hem de çoklu oyuncu modunda oyuncuların yapmaktan en çok hoşlandıkları soygun görevleri, RDR 2'de de bol bol karşımıza çıkıyor. O konuda bir şüpheniz olmasın. Özellikle banka ve tren soygunu bölümleri beni benden aldı diyebilirim. 

Yine aynı şekilde soygun esnasında da hedefimize farklı yollardan ulaşabiliyoruz. Kasanın kilidini çözmeye çalışmak veya dinamitle patlatmak, farklı ödüller ve risklere yol açıyor. Karar sizin. Bu iki ana özelliğin yanında, NPC'ler, açık dünya, avcılık ve daha birçok konuyla ilgili detay aklınızı başınızdan alacak cinsten. 

Hikaye ilk aşamalarda biraz ağır ilerlese bile çevrenin ve manzaranın sizlere verdiği huzur bir başka hava katıyor deneyiminize. Şikayet etmiyor, edemiyorsunuz sevgili Teknolojioku takipçileri. Rockstar her bir ayrıntıyı düşünmüş oyunda. Avlanmanın bu kadar derinlemesine işlendiği bir oyun açıkçası ben görmedim. Dört bir yandan size her türlü deneyimi yaşatabilen bir Vahşi Batı oyunu... 

O at buraya gelecek! 

Tabii ki bu kusursuzluğun beraberinde getirdiği bazı acı gerçeklerde var. Karşımızda tamamıyla bir arcade yapım mevcut değil.

Mesela tüfek gibi ağır silahlar atınızın üstünde duruyor, eğer atınız ölürse yeni atla tekrar yeni bir bağ kurmanız gerekiyor, NPC'ler sizin tavırlarınıza, geçmişinize ve onlara nasıl davrandığınıza göre farklı tepkiler verebiliyor gibi bu liste uzar gider. 

Her eylem için farklı ve detaylı animasyonlardan bahsetmiyorum bile. Kısacası sizin her türlü atacağınız adım önceden düşünülmüş ve ona göre bir olay çizgisi tasarlanmış. Peki ya oyunda yer alan müzikler nasıl? Bizleri havaya sokabiliyor mu?

İlk oyunda yer alan müzikler maalesef o kadar da etkileyici değildi ancak Red Dead Redemption 2 bizleri hem grafikleri hem de müzikleriyle kendisine hayran bıraktı. Oyunu almış veya alacak oyuncuları ilerleyen bölümlerde oldukça havalı sahneler bekliyor diyebilirim. Klip bile oluşturulabilir bu sahnelerden. Oyunun hikayesi 60 saatin üzerinde sürüyor. Tabii ki bu süre tamamıyla size bağlı. 

Oyunları tadını çıkara çıkara oynayan oyunculardansanız eğer bu süre daha fazla uzatılabilir. Yan görevler ise zaten bu sürenin üzerine bal kaymak niteliğinde geliyor bizlere. Her bir yan görev kendisini tekrar etmiyor ve sizlere farklı hikayelerin kapılarını aralıyor. Mutlaka yan görevleri yapmadan geçmeyin oyunu derim ben. 

Hikayemiz ilk oyuna nazaran daha derin bir anlatım sunuyor. Ağırdan alıyor ancak yedire yedire ilerliyor. Tabii ki de ilerleyen saatlerde biraz daha hantallığını üzerinden atıyor ama bunu size hissettirmeden yavaş yavaş yapıyor. Daha öncesinde de belirttiğim gibi; grafikler konusunda şikayetçi olduğumuz bir durum söz konusu değil.

Uçsuz bucaksız çöller ve dağlar ile çevriliyim! 

Sadece bazen animasyonlar sapıtabiliyor o kadar. Eğer atınız ile beraber yürürken havada yürüyen amcalar veya uçan atlar falan görürseniz şaşırmayın derim. Gelecek güncelleme ile beraber bu sorunlar kaldırılacaktır muhakkak. Peki hikaye beni tatmin etti mi? Son damlasına kadar! Özellikle son 5-6 saat şaşkınlık içerisinde oyunu oynadım.

Çorbasına biraz hüzün birazcık mutluluk serpiştirilmiş kimyacı gibi atımla gün batımına doğru ilerledim. Mutlu muydum? Mutsuz muydum? Açıkçası orasını ben de bilmiyorum. Peki ya bundan sonra ne olacaktı? Kısacası karışık duygular içerisinde yol almaya devam ettim. Aklımdan alternatif sonlar oluşturmayı denedim, olmadı. Olamazdı çünkü nokta atışıyla oyun bizlere olması gereken sonu veriyor. 

Rockstar'ın ellerinden öper, başarılarının devamını dilerim buradan. 8 yıllık bir meyvenin tadı o kadar duyguyu içerisinde barındırıyor ve bunu size de aşılıyor. Karşımızda bir şaheser var ancak bu, oyun dünyasına köklü bir değişim yaratacak kadar etkili bir şaheser değil. Sadece bildiğimiz elementleri en mükemmel halde işlemesiyle ön plana çıkartıyor kendisini. 

Ana karakterimiz Arthur MorganRed Dead Redemption 2'de kendisinden çok insanlarına önem veren bir karakter. Evrene karşı bakış açısı farklı bir karakter. Taş kalbinin derinliklerinde acılar besliyor. Kısacası derin ve hüzünle dolu Morgan. Bu özelliğini ortaya çıkarmak tamamıyla size kalmış. Karakterimizin geçmişine ışık tutabilir veya onu bir savaş makinesi gibi yönlendirebilirsiniz. 

Duygusal ve bir o kadar da kibirli! 

Karakterimize çok fazla alışmayın deri... ops! Peki ya atlar? Atlar oyunun en önemli ulaşım araçlarından biri. Onlara en az kendinize verdiğiniz özeni göstermeli, sevgi vermeli ve beslemelisiniz. Yeri gelince temizlemeyi de unutmayın lütfen. Kokuyorlar! Evet, kokuyorlar! Aynı şekilde siz de kokabiliyorsunuz. Karakter kişiselleştirme konusunda da oldukça detaylı bir arayüz sunuyor yapım bizlere. 

Sakallarınız ve saçlarınız zamanla kendiliğinden uzuyor. Yani GTA serisinde olduğu gibi kendinize büyüyle uzun saç stili yaptıramıyorsunuz. Öncelikle saçınız uzamalı ve uzunluğuna göre kendinize bir stil belirlemelisiniz. Aynı sistem sakallar için de geçerli. Oyunun belirli bölgelerinde oldukça sağlam atlar mevcut. Onları yakalayabilir veya at dükkanlarından kendinize at satın alabilirsiniz.

Atınız ile beraber ne kadar yol kateder ve ilgilenirseniz atınızın size olan güveni o kadar çok artar ve yeni yetenekler kazanır. Bu oldukça önemli bir sistem. Ancak atınıza da çok fazla bağlanmayın derim çünkü bir kere öldükten sonra bir daha onu geri getiremiyorsunuz. Red Dead Redemption 2'de at kaybetmek oldukça kolay, geri kazanmak ise oldukça zor! 

Peki ya oyunun dünyası ne kadar büyük? Fazlasıyla! Karlı dağlardan çöllere, çöllerden ormanlara ve bataklıklara... Nereye gitmek isterseniz özgürsünüz. 

Oyunda beni en rahatsız eden noktalardan biri ise ''Fast Travel'' özelliği. Red Dead Redemption 2'de sürekli bir noktadan diğer noktaya gitmek bazen can sıkıcı hal alabiliyor. Eminim birçok kişi şimdiden bu oyunda ''Fast Travel'' özelliği yok mu diye sorular sormaya başlamıştır.

Sırtını dayadığın insanlara dikkat et! 

Oyun size bu konuda detaylı bir yönlendirme sunmuyor maalesef. Ancak merak etmeyin, oyun içerisinde fast travel özelliğimiz mevcut. Peki bu özelliği nasıl aktif edeceğiz? Bunun için hikayesel olarak ilerlemeli ve gerekli para birikimini yaptıktan sonra kampınızı geliştirmelisiniz. Belli bir noktaya geldikten sonra oyun size fast travel özelliğinin açıldığı ile ilgili uyarıda bulunacak.

Ancak maalesef oyun size kolay bir şekilde bu özelliği kullanıma sunmuyor.

Kampınızdan istediğiniz şehre gidiş sağlayabiliyorsunuz ancak dönüşü sağlarken ya tren bileti alarak en yakın noktaya gelecek ya da şehirlerde bulunan at arabaları ile belirlediğiniz bir bölgeye gideceksiniz. Bu konuda ileride Rockstar tarafından bir güncelleme gelir mi bilmiyorum. 

Eh, 8 yıl emek verilmiş bir yapım var karşımızda, bizim de hakkını vermemiz bekleniyor. İlla o at ile her yere gideceksin arkadaş! Tasarlanmış en ufak taşı bile seyrederek ilerleyeceksin! Neyse... Gelelim en kritik soruya. Red Dead Redemption 2 ''Yılın Oyunu'' olur mu? Bana kalırsa rahatlıkla bu yılın ''Yılın Oyunu'' seçilecek RDR 2

Karşısına her ne kadar God of War gibi sağlam bir markayı alacak olsa da rahatlıkla bu yarışı kazanacaktır. Üzgünüm Kratos

Red Dead Redemption 2, 2018 yılının en güzel ve değerli nimetlerinden bir tanesi diyebiliriz. Rockstar'a böylesine detaylı bir çalışma bizlere sundukları için teşekkür etmeden geçmek istemem. Bu tarz firmaların değeri bilinmeli, sahip çıkılmalı. Rockstar da onlardan bir tanesi, kulağınıza küpe ola. 

Oyunun online modunu ise henüz deneyimleme şansına erişemedik. Yapım piyasaya çıktıktan bir ay sonra online modu oyuna entegre edilecek. Yani hala vaktimiz var. Online modu açıldıktan sonra ekstra olarak online modunu nasıl bulduğumuz ile ilgili de yazımızı sizlere aktaracağız. 

Red Dead Redemption 2, PlayStation 4 ve Xbox One üzerinden oynanabilir durumda. Eğer siz de bu uçsuz bucaksız topraklara atılmak ve Vahşi Batı'nın adaletsiz yollarında at koşturmak istiyorsanız buradan ilgili sayfaya gidebilir ve oyunu satın alabilirsiniz. 

Artılar:

  • Hikaye, Müzik, Oynanış, Grafik

Eksiler:

  • Fast Travel özelliğinin yetersiz kalması.
  • Yer yer sapıtan animasyonlar.
Pokemon Dede ayda 1200 dolar harcıyor!
Red Dead Redemption 2 satış rekorları kırıyor!
Samsung, Apple Vision Pro rakibi karma gerçeklik gözlüğünü satışa sunacak
Sonraki Haber