Play Station 4'e özel geliştirilen DriveClub'ın detaylı incelemesi

Araba yarışlarına yeni bir boyut geliyor!

Evolution Studios ve Sony Computer Entertainment ortaklığı ile birlikte Playstation 4'e özel olarak geliştirilen Driveclub sonunda ellerimize ulaştı ve keyifli bir yarışın da başlangıç zilini duymuş olduk. Aslında Playstation 4'ün çıkış oyunlarından olan Driveclub, bir çok kez ertelenmişti ve Playstation 4'ün çıkışına yetişememişti. Peki, bu kadar beklediğimize, oyunu Playstation 4'ün çıkışında elimize alamamamıza deydi mi?

Sonunda yarışın dibine vuruyoruz!

Driveclub'da temel olarak 3 farklı oyun modu bulunuyor. Bu oyun modları zaten sizin de tahmin edebileceğiniz gibi tek kişilik yarış modu, çoklu oyuncu yarış modu ve kariyer moduna benzeyen bir tek kişili oyun modu. Hepsini tek tek açıklamak gerekirse Driveclub'ın tek kişili oyun modundan çok fazla bir şey beklememek gerekiyor çünkü oldukça basit ve amacı olmayan bir mod olarak karşımıza çıkıyor bu mod. Bir diğer tek kişili oyun modu olan "Turne" modu ise biraz kariyer moduna benziyor çünkü farklı yarış etkinliklerine katılarak daha zorlu yarış etkinliklerini ve şampiyonluk yarışlarını açıyoruz. Tabii ki açtığımız yeni yarışlar, bir önceki yarışlara göre çok daha zorlu oluyor. Yarışlar zorlaşırken de karşımıza geniş araba yelpazesinden yeni arabalar çıkabiliyor. Yeri gelmişken belirtelim, yeni arabalar kullanabilmek için karakterimizin seviyesini arttırmamız gerekiyor ki bu seviye ise yarışlardaki başarımıza bağlı olarak artıyor. 

Driveclub'ın çoklu oyuncu modları ise ayrıca incelememiz gereken bir bölüm diyebiliriz. Öncelikle 3 ana oyun modu içerisinde bulunan çoklu oyuncu yarışlarından bahsedelim. Bu mod içerisinde Driveclub tarafından dünya çapında belirlenen yarış tabloları/etkinlikleri bulunuyor ve biz de bu yarışlara girerek boy gösterebiliyoruz. Bu oyun modunun dışında eğer istersek Driveclub bünyesinde bulunan farklı oyuncuların açtığı kulüplere katılabiliyor veya kendi kulübümüzü kurabiliyoruz. Bu sistem için aslında basit bir takım sistemi diyebiliriz fakat oyun içerisindeki önemi büyük çünkü kulübünüz seviye atladıkça normal seviye ile açamayacağınız bazı araçları açabiliyorsunuz. Ayrıca kulübünüze özel bir görsel tasarım da tasarlayarak bunları arabalarınıza uygulayabiliyorsunuz. Bunun dışında son olarak bir de küçük bir yarışma ögesi bulunuyor Driveclub'da. Bu bölümde ise arkadaşlarımızın hazırladığı yarışmalara katılabiliyor, arkadaşlarımıza veya tüm dünyaya meydan okuyabiliyor veya meydan okuyan insanların yarışmalarına katılıp onlardan daha başarılı olduğumuzu gösterebiliyoruz. Bu yarışmalar ise genelde, "Yolun burasında 120 KM hıza ulaş, bu virajda arabayı 500 puan alabilecek şekilde kaydır." tarzda yarışmalar oluyor. Bir yarış oyunundaki en önemli ögelerden bir tanesi de arabalardır. Driveclub bizlerin karşısına garajındaki 50 adet araba ile birlikte ve yine arabalar kadar zengin olan yarış pistleri ile çıkıyor. Öncelikle yarış pistlerinin tümünün gerçek dünyadaki pistlerden olduğunu sizlere belirtelim. Ayrıca oyunda bulunan 50 adet arabanın da bir çoğunun lisansının bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Pagani Zonda R'ı çarpışan araba yapmışlar!

Driveclub'ın en güzel bölümünü, yazının en sonuna saklarken isterseniz biraz da oyunun oynanış bölümünden bahsedelim. Öncelikle Driveclub'da kullandığınız her arabanın size verdiği his kesinlikle birbirine benzemiyor. Yani, kullandığınız her arabada farklı bir his, farklı bir oynayış deneyimi tadıyorsunuz. Arabaların size ufaktan çarpması ile yüksek hızda yoldan çıkabiliyor veya direksiyon hakimiyetini kaybedebiliyorsunuz. Aynı zamanda oyundaki hava şartları da sizin araba kullanışınızı oldukça etkiliyor. Mesela temiz ve güneşli bir havada yol üzerinde gayet sakin bir şekilde arabanızı kullanabilirken, kar veya yağmur yağan bir havada ne yazık ki durum aynı olmuyor ve sanki gerçek dünyadaki gibi zorlanabiliyorsunuz. Tüm bunların yanı sıra ne yazık ki aynı iyi sözlerimizi araba çarpışmaları veya arabaların çevre ile çarpışmaları için söyleyemeyeceğiz çünkü arabalar sanki çarpışan arabalardan çıkmış gibi nereye çarparlarsa çarpsınlar sekiyorlar. 

...Ve geldik Driveclub'ın en güzel bölümüne!

Driveclub, Playstation 4'e özel olarak çıkışını yapan oldukça eğlenceli bir yarış oyunu. Ne tam olarak bir yarış simülasyonu ne de bir arcade oyunu. İş böyle olunca Driveclub yarış oyunları seven tüm Playstation 4 oyuncularını başına toplamayı başarabiliyor. Peki, Driveclub bir yarış oyunu ve yarış oyununda görüntüler ve özellikle de araba sesleri oldukça önemlidir. Gerçekten Driveclub hakkını vermiş mi? Öncelikle Driveclub'ın grafiklerinden bahsedeceğim ki siz de zaten birkaç görselde oyunun grafiklerini görme şansı yakalamışsınızdır. Oyunun grafik detayları gerçekten göz dolduran bir seviyede. Gerek arabaların tasarımları olsun, gerek renk canlılığı olsun, gerek yarış pistlerindeki çevre detayları olsun gerek de yine yarış pistlerindeki manzaralar olsun, hepsi birbirinden kusursuz bir şekilde yapılmış. Özellikle oyun içerisinde arabanızı sürücü koltuğu kamerasından sürerken sanki gerçek bir araba sürermiş gibi oluyor. Çünkü Driveclub'da arabaların iç tasarımı da oldukça başarılı bir şekilde yapılmış. Fakat oyun içerisindeki bazı gölgelendirme detaylarının eksik olduğunu sizlere belirtelim. Evolution Studios ve Sony Computer Entertainment bu sorunların düzeleceğinin sözünü vermişti, beklemedeyizDriveclub'ın tasarım ve grafiklerinden sonra aynı şeyleri sesler için de söyleyebiliriz sanırım. Kendi arabamızdan duyduğumuz motor sesleri, diğer arabalardan gelen motor sesleri ve çevre sesleri oyun içerisine oldukça başarılı ve seviyeli bir şekilde aktarılmış. Özellikle Driveclub'ı kulaklık ile oynarken ses bakımından son seviyede bir ses deneyimi alabileceğinizin sözünü sizlere verebilirim. Fakat Driveclub'ın ses bakımından da küçük bir sorunu var ki o da oyun müzikleri. Benim müzik zevkime pek uyan tarzda müzikler değil fakat eminim diğer tarzda müzik dinleyen oyuncular da Driveclub'ın müziklerinden daha ilk günden sıkılmışlardır

Yani Driveclub

Daha önceden MotorStorm serileri üzerinde çalışmış olan Evolution Studios ve artık neredeyse tüm dünyanın tanıdığı Sony Computer Entertainment var bu oyunun arkasında. Ayrıca, sadece Playstation 4'e özel olarak gelmesi de cabası diyebiliriz. Driveclub simülasyon ve arcade arasında bir tarzı tam olarak tutturarak oynanış bakımından kendisini neredeyse kusursuz bir noktaya taşımayı başarmış bir oyun. Grafikler ve sesler deseniz, onlar ayrı bir harika. Fakat ne yazık ki Driveclub'ın içeriği o kadar da zengin değil. Bir süre sonra sürekli aynı yarışları farklı arabalar ile yaptığınızı fark edip sıkılmaya başlayabilirsiniz. Bu durumda da Driveclub 2. plana atılmış bir oyun olacak ve Playstation 4'e özel olarak geliştirilen bir oyunun da 2. plana atılması pek normal bir durum değildir herhalde? 

Kaynak: 

Nintendo 3DS için halen umut var
Destiny’de Terminus'a girildi
WhatsApp yeni özelliğini duyurdu, bunu çok seveceksiniz
Sonraki Haber