Honda'nın Yeni HR-V modelini Lizbon'da inceledik.1999 yılında Honda cesur bir adım atarak bugünkü crossover segmentini HR-V ile başlattı. İlk başlarda şahsen ben bu sınıfa alışamadım ve sorguladım böyle bir araca gerek var mı diye. Zaman Honda’yı haklı çıkardı ve bu sınıfın aslında çok fonksiyonlu ve işe oldukça yarar olduğunu hepimize kanıtladı. Günümüzde ise bu sınıf her geçen zamanda pazarda daha fazla yer alıyor ki bu da Honda’nın önemli bir ürettiğini bizlere gösteriyor.Honda ilginç bir şekilde 1999-2007 arasında ürettiği bu araçtan günümüze kadar vazgeçmiş gibiydi. Ancak HR-V bir anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğdu ve biz de bu aracı Avrupa basın lansmanında sizler için kullanma fırsatı bulduk.Honda yetkilileri yeni HR-V için oldukça fazla araştırma yaptıklarını ve tasarımdan donanım seçeneklerine, motor-şanzımandan renklere kadar tüm seçenekleri tüm müşterileri mutlu edebilecek şekilde yapmaya uğraştıklarını söylediler.HR-V dışarıdan bakıldığında Honda çizgilerini belli dinamik bir tasarıma sahip. Ön tarafta büyük parlak siyah ızgara kalite mesajını verirken profilden baktığınızda C sütununa saklanan arka kapı kolları ve alçalan tavan çizgisi nedeniyle oldukça sportif görünüyor. C sütunundan başlayan belirgin ütü izi ön bu sportifliği de destekliyor. Arkada ise daha muhafazakar bir tasarım tercih edilmiş.İç tasarımların birbirine benzeyen araçları daha fazla gördüğümüz günümüzde HR-V farklı detaylarıyla öne çıkacak gibi duruyor. Sadeye yakın bir gösterge tablosunun önünde benim her zaman çok beğendiğim sportif üç kollu direksiyon simidi bulunuyor.Orta ve üst donanımlarda sunulan 7’’ lik dokunmatik ekran sürücüye doğru yerleştirilmiş. Honda Connectismi verilen bu sistemin kullanımında bir sıkıntı yaşamadım. Garmin destekli yön bulma sistemi oldukça iyi çalışıyor ve rotadan çıktığınızda hızlı karar verebiliyor. Bu ekranın altında ise dijital havalandırma sistemiyle karşılaşıyoruz. Oldukça şık gözüken bu sistemin performansı da başarılı.Gösterge tablosunun her iki tarafında kalan havalandırma kanalları dik yerleştirilmiş. Sağ taraftakinin kapanma tuşu olmaması bir handikap olarak gözümüze çarptı. Yolcu tarafında ise uzunlamasına yerleştirilmiş havalandırma kanalları standardın dışına çıkılan detaylardan birisi. Şahsen ben farklı bir detayla karşılaştığım için mutlu oldum. Vites kolunun pozisyonu mükemmele yakın. Bardaklıklarda ilginç bir detay mevcut. Bardaklığın tabanına bastırdığınızda aşağıya doğru hareket ediyor ve daha derin bir alan kullanabiliyorsunuz. Sürüşümüz sırasında dikkatimizi çeken bir konu da ön konsolun camda yaptığı yansımaydı. Biraz rahatsızlık verdiğini söylemeliyim.Ön koltukların konfor düzeyi iyi. Arka koltuklarda da rahat edebiliyorsunuz. Ancak benim gibi standardın üzerinde bir boyunuz varsa alçalan tavan yüzünden arka koltuklarda seyahatiniz zor olabilir. Arka koltukların Jazz’dan bildiğimiz yukarı katlanmasıyla yüksek malzemelerinizi de taşıyabileceğiniz büyük bir alanda kullanılabiliyor. Genel olarak iç hacim oldukça ferah diyebiliriz ki HR-V’nin en iddalı olduğu noktalardan birisi de bu zaten. Bagaj hacmi ise koltuklar dik konumdayken 470 lt ki bu çok önemli bir hacim.HR-V’de iki farklı motor seçeneği sunulacak. Benzinli olarak 1.5 litrelik atmosferik bir motor mevcut. Dizel tarafında ise 1.6 litrelik bir ünite HR-V’ye güç verecek. 1.5 litrelik motor 6600 d/d’da 130 HP güç ve 4600 d/d’da 155 nm tork üretiyor. Bu motora 6 ileri manuel ve değişken oranlı CVT şanzıman eşlik ediyor. Turbo beslemeli motorların günümüze hakim olduğunu düşünürsek rakiplerine karşı HR-V’nin işi kolay olmasa da 130 HP’lik güç bu aracı hareket ettirmekte zorlanmıyor. Ancak torkunu 4600 d/d gibi yüksek bir devirde vermesi nedeniyle özellikle yokuş çıkarken vitesle biraz daha haşır neşir oluyorsunuz eğer manuel vites kullanıyorsanız. CVT şanzıman ise bu gibi durumlarda oranı oldukça güzel ayarlıyor ve manuel şanzımana göre daha iyi performans gösteriyor.Lizbon’da yaptığımız yaklaşık 350 km’lik test sürüşünde benzili motora sahip hem manuel hem de CVT şanzımanlı HR-V’yi kullanma şansı buldum. Bunların arasından favorim kesinlikle CVT şanzımanlı versiyon. Manuel şanzımana göre oranları oldukça iyi ayarlıyor ve daha da az yakıt harcamasını sağlıyor.Otoyol, şehir içi ve dağ yollarından oluşan parkurlarımızda manuel şanzımanlı araçla 6.2 lt/100km ortalama yakalarken CVT’ li versiyon ile 5.7 lt/100km oranını yakalayabildik. 1.6 litrelik dizel motorlu versiyonu ise kullanma şansı bulamadım ancak kendini kanıtlamış bir motor olan bu ünite HR-V’de de oldukça başarılı sonuçlara imza atacaktır. Güvenlik anlamında da Honda HR-V önemli bir standart donanıma sahip. Orta ve üst ekipman seviyesinde; Şehir içi aktif fren sistemi ( 32 km/h’e kadar çalışıyor), Önden Çarpma Uyarı Sistemi, Trafik Levhalarını Tanımlama Sistemi, Akıllı Hız Sınırlayıcı, Şerit Takip Sistemi ve Uzun Far Destek Sistemi olmak üzere radar, ön ve arka kameralarla entegre olarak çalışan Honda’nın Gelişmiş Sürüş Destek Sistemi ile standart olarak sunuluyor.HR-V, Honda’nın Advanced Compatibility Engineering™ (ACE™) gövde yapısına sahip. Tochigi’deki çarpışma testi merkezinde geliştirilen ACE™ gövde yapısının temel unsuru olan ve ön tarafa monte edilen çok köşeli ana bar olası bir çarpışma anında oluşan enerjiyi dağıtarak yolcu kabinini koruyor. Sürücü, yolcu, yan ve perde hava yastıkları ile ön koltuk boyun zedelenmesi önleyici de dahil kaza anında yolcuları koruyan kapsamlı güvenlik sistemleri ile donatılan yeni Honda HR-V, en son EuroNCAP çarpışma testinden en yüksek skor olan 5 Yıldız alacak şekilde tasarlanmış. Bu sınıfta gerek tasarımı, gerek kullanım alanları gerekse özgün iç mekanı ile rekabetçi bir ürün olacağa benzeyen Yeni Honda HR-V ülkemizde 2016’nın ilk yarısında satışa sunulacak.