Türk Telekom, 5G ile veri taşıma hızını 21 kat artırdı!

Türk Telekom, 5G konusunda iş birliği yaptığı Nokia ile hem 5G ve ötesi mobil teknolojiler, hem de yeni nesil PON gibi sabit şebeke teknolojileri üzerindeki çalışmalarını en ileri seviyeye taşıdı. Türk Telekom bu alandaki öncülüğüne bir yenisini daha ekleyerek Nokia ile birlikte dünyada ilk kez eş zamanlı olarak hem mobil 5G şebekesinde kullanıcı deneyimi hem de sabit şebekede yeni nesil PON hız demoları gerçekleştirdi.

Türk Telekom Teknoloji Merkezi’nde gerçekleştirilen 5G ve yeni nesil PON demolarıyla bir fiber kılından PON ile veri taşıma hızı saniyede tek yönlü 2,5 Gigabit’ten 52 Gigabit’e, çift yönlü olarak ise 3,75 Gigabit’ten (toplam UL/DL) 101 Gbps’e çıkartıldı. Bu sayede Türk Telekom fiber kablonun olduğu yerlerde PON ile veri taşıma kapasitesini 21 kata kadar çıkartabileceğini göstermiş oldu.

Daha yüksek hız ve kapasite sağlayan bu teknoloji ile değişen kullanıcı ihtiyaçları esnek bir şekilde karşılanabilecek. Bu teknolojiden faydalanacak özel sektör ve kamu kuruluşları da hizmetlerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde verebilecek.

Türk Telekom şebekesinde ticari olarak bu yıl kullanılması planlanan Nokia’nın yeni 5G-uyumlu AirScale baz istasyonu ile gerçekleştirilen ikinci 5G mobil demosunda ise yüksek transmisyon altyapısı ile donatılmış 5G teknolojisinin uygulama alanlarıyla ilgili çalışmaların deneyimlenmesini sağladı. Demoda ayrıca daha yüksek internet hızına ulaşmayı sağlayan mmWave (milimetre dalga) teknolojisi de test edildi.

Yüksek veri hızının 5G kullanıcı deneyimlerine nasıl yansıdığının gösterildiği mobil 5G demosunda yüksek transmisyon altyapısı ile donatılmış 5G teknolojisinin önde gelen uygulama alanlarından olan Nokia’nın OZO adlı artırılmış gerçeklik kamerası kullanıldı.

OZO’nun 360 derece profesyonel olarak kaydettiği video görüntüleri yine artırılmış gerçeklik gözlükleriyle seyredildi. 5G’nin endüstriyel ortamlarda sunduğu düşük gecikme özelliğinin de deneyimlendiği demoda 3 endüstriyel robot eş zamanlı ve birbirleri ile uyumlu olarak 1 milisaniye gecikme süresiyle çalıştırıldı. Bu sonuç, sanayi üretiminden gerçekleştirilecek ameliyatlara yeni bir ufkun kapılarını da araladı.