Yazılım sektörü Türkiye'nin itici gücü olabilir mi?

Bacasız sanayi olarak tanımlanan yazılım sektörü, Türkiye'nin teknoloji alanında itici gücü olabilecek bir potansiyele sahip.

Geçtiğimiz günlerde bir toplantıda sektörü değerlendirdiğimiz yazılım şirketi Etiya'nın CEO'su Aslan Doğan, Türkiye için 'yerli ve milli yazılım seferberliği' çağrısında bulunmuştu. Kısa bir süre önce de yine bir yazılım şirketi olan Peakup'ın CEO'su Ahmet Toprakçı ile görüşme fırsatı buldum. İş alanları biraz farklı olsa da Ahmet bey de Aslan Bey ile benzer konulara değindi.

Yazılım sektörü Türkiye'nin itici gücü olabilir mi?

2012 yılında kurulan Peakup, halen 60 kişilik bir ekiple yoluna devam ediyor. Bu ekibin 15'i yazılımcılardan oluşuyor. her ay yaklaşık olarak 650-700 firmaya fatura kesiyorlar. Ahmet bey ile yaptığımız sohbetin detaylarına girmeden önce Peakup'ın sunduğu çözümlere bir göz atalım:

Peakup birçok yazılım çözümü sunuyor olsa da en çok kullanılan çözümleri Pass Gate, Sign and Go ve Velocity.

Pass Gate bilgi işlem personelinin işini kolaylaştıracak bir çözüm. Kurumsal şirketlerde personelin şifresini kendisinin sıfırlamasını sağlayan bir çözüm.

Sign and Go ise yine kurumsal şirketlerde e-postalara otomatik olarak imza eklenmesini sağlayan bir çözüm. Bu imza merkezi olarak hazırlandığından ünvan ya da konum değiştiğinde otomatik olarak güncellenebiliyor. Ayrıca bu imza bölümüne şirketin bir haberi, linki ya da duyurusu da eklenebiliyor. Tahmin ettiğiniz gibi bu imzaya kaç kez tıklanmış, ne zaman tıklanmış gibi verileri de görebiliyorsunuz.

Bir diğer çözüm ise Velocity. Bu çözüm ise kurumsal olarak intranet oluşturmak için hazırlanan bir araç. Hızlı ve kolay bir şekilde modüler bir intranet çözümü sunuluyor şirketlere.

Hedef yurtdışına açılmak

Ahmet Toprakçı ile konuşmamızda dikkatimi çeken bir şey diğer yazılım şirketlerinde olduğu gibi peakup da yurtdışına açılmanın planlarını yapıyor. hatta bu planlar aksiyona da dökülmüş. İngiltere'de bir şirket kuran Peakup, çözümlerini orada da sunmaya başlamış. Geri dönüşlerden memnun olduklarını belirten Toprakçı, yurtdışı konusunda farklı ülkelerde de yer almanın planlarını yaptıklarını belirtti.

Aklıma takılan bir diğer soru ise beyin göçü idi. Son yıllarda özellikle yazılım alanında belli bir seviyenin üstündeki kişilerin yurtdışına gittiği herkes tarafından bilinen bir gerçek. Konu hakkındaki görüşlerini sorduğum Ahmet Toprakçı, birçok yazılımcının yurtdışına gittiğini, oradaki hayatlarından memnun olanlar ve olmayanların olduğunu belirtti.

Peakup yerinde Ar-Ge lisansı olan bir firma. Yani yazılım alanında yaptıkları çalışmalar destekleniyor. Ahmet beyden aldığım bilgilere göre halen devam eden 10 farklı projeleri bulunuyor. Öte yandan Peakup'ın bir de Head Hunter (Yetenek Avcısı olarak çevirebiliriz) bir insan kaynakları şirketi de bulunuyor. Bu şirket yazılım sektörüne yönelik yetenekleri bulup iş bulma süreçlerine yardımcı oluyor. Zor ve özel bir alan olduğu için güzel bir fikir olduğunu söyleyebilirim bunu. Zira yazılım, yeteneğin anlaşılmasının zor olduğu bir alan.

Gördüğüm kadarıyla Peakup CEO'su Ahmet Toprakçı da yazılım sektörü için umutlu olan isimlerden biri. Bu konuda ciddi çalışmaları bulunan şirket sayısı da giderek artıyor. Ülkemiz kaliteli yazılımcıların bulunduğu bir coğrafya. Bu alanda yapacağımız yatırımlar 'bacasız sanayi' olarak bilinen yazılım sektörünün dünyaya açılması için fayda sağlayacaktır. Devletin de bu alanda önemli teşvikler sunması yazılım sektörünün Türk bilişim pazarının önemli unsurlarından biri haline gelmesine yardımcı olacak.

İşte Türkiye'nin en teknolojik markaları
Koronavirüs salgını en çok Apple'ı vurdu
Instagram yeni bir özelliği daha test etmeye başladı
Sonraki Haber