STM ev sahipliğindeki toplantıda önemli mesajlar verildi
Bugünün riskleri yarına göre çok küçük
Savunma Teknolojileri Mühendislik A.Ş (STM) ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Siber Güvenlik Koruma İttifakı’nın (CYSPA) Türkiye toplantısında konuşan Polat, “Siber Güvenlik Kurulu’nun da bir üyesi olarak yapılması gereken çok işler olduğunu hep beraber görüyoruz. Kontrol edebildiğimiz risklerle önlemimizi alıyoruz orada bir açığımız yok. Ama hem donanımda hem yazılımda stratejik noktalarda yerli üretimimizin olması gerekiyor” dedi.
CYSPA’nın STM ev sahipliğinde düzenlediği toplantıda açıklamalarda bulunan Polat, şunları kaydetti:
Açıkça kaygılandım
“Türkiye’nin mali istihbarat birimi olarak hem bilgi işlem imkânlarını en etkili şekilde kullanım zorunda olduğunu görüyoruz. Bunun güvenlik ayağının da son derece sıkı tutulması gerekiyor. Gerçekten kritik bir noktadayız. Şu ana kadar iyi olduğumuzu düşünüyorduk ama Sayın STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, ‘bu saldırıların sonucu ne zaman ortaya çıkar belli olmaz’ dediğinde açıkçası kaygılandım. Umarım bunlara yeterli önlem alıyoruzdur. Bir yöneticinin özellikle hem güvenlik boyutunun önem arz ettiği hem de teknik kullanımının aynı şekilde önem arz ettiği bir noktada neyle karşılaşacağımızı tartışmalıyız.”
Hem içinde hem dışındayız
Polat, Mali istihbarat birimi olarak piyasa ile yüzde yüz entegre olmak zorunda olduklarını ama aynı zamanda da yüzde yüz dışarıya kapalı olmaları gerektiğini belirterek, “Mali istihbarat birimi olarak IT sistemlerinden burada ayrışıyoruz. Etkin istihbaratlarımızı aldıktan sonra dış dünya ilişkilerimizi keserek yüzde yüz korumalı bir alanda bunu analize ve sonuçlara dönüştürmek zorundayız. O nedenle standart bilgi işlem sistemlerinden burada ayrılıyoruz. Yazılım olarak da kendi çözümlerimizi bulmak zorunda olduğumuzu hissettik. Burada yönetim ile bilgi işlemcilerin diyaloğu önem arz ediyor” diye konuştu.
Yerli üretim şart
Siber Güvenlik Kurulu’nun da bir üyesi olarak yapılması gereken çok işin olduğunu belirten Polat şöyle devam etti:
” Kontrol edebildiğimiz risklerle önlemimizi alıyoruz orada bir açığımız yok. Ama hem donanımda hem yazılımda stratejik noktalarda yerli üretimimizin olması gerekiyor. Bütün donanım ve yazılımın büyük kısmını ithal almak zorunda kalıyoruz. Siber güvenlik alanında bugün karşılaştığımız riskler yarınkilere göre çok küçük olabilir. Bu işin yarını bugünden daha zalimce olacak. Burada ciddi bir gayretle biz varız demezsek katma değeri düşük sektörlerde yoğunlaşıp bunu arkadan takip etmek zorunda kalabiliriz. Ekonomimizin doğal bir uzantısı olan siber güvenliği bu noktada önemsiyoruz.”