Sosyal medyada kriz yönetimi!

Milyonlarca kişi Facebook,Twitter, LingedIn, Google+ üzerinden milyonlarca kitleye ulaşıyor, markalar sosyal medya üzerinden ürünlerini tanıtıyor, reklam yayınlıyor. Milyonlarca içerik paylaşılıyor, beğeniliyor. Twitter üzerinden düşünceler, LinkedIn üzerinden profesyonel çevreler yönetiliyor. Neredeyse muazzam diyebileceğimiz bu ağ dünyasında gelişmeler olduğu kadar, olumsuz yönde tepkiler ya da düşüşler de yaşanabiliyor.

Sosyal ağ sisteminin hızının da kontrol edilememesi bazı firmalara zor günler yaşatabiliyor. Son günlerde sosyal medyadaki yeni yasal düzenlemelere rağmen sosyal medya önüne geçilemez bir ortam. Sosyal medya kimi zaman tam anlamıyla çoğunluğun sesi olabilirken, kimi zaman da doğru olmayan ifadelerin yayılmasına da sebep olabiliyor.

Dün sizlerle paylaşmış olduğumuz haberimizde sosyal medyanın şirketler üzerindeki felaketlerinden bahsetmiştik. Geçmişte firmaları nasıl etkilediğinin üzerinde durulmuştu. Bugün de bu olaylara nasıl en iyi şekilde yaklaşıldığını ve en az zararla çıkmanın yollarından bahsetmek istiyorum.

Bugüne kadar sosyal medyada durup düşünmemiz gereken sayıda yalan haber yayıldı, provokasyonlar yapıldı. Ancak kabul etmemiz gereken bir gerçek de sosyal medyadan uzak durmanın imkansızlığıdır. Yani demek istediğim şu ki sosyal medyadan uzak kalmak akıllıca bir çözüm olmayacaktır.

Ancak sosyal medyadaki en büyük yanlışlardan birisi bazı akımlara, düşüncelere katılırken insanların sorgulamayı unutmaları oluyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde "Dürümcü Bekir Usta" ismiyle bilinen bir marka sahibinin BDP Bursa İl Başkanı olduğu yönünde bir dedikodu yayıldı.

Haber öyle geniş kitlelere yayıldı ki adını bile duymayanlar olayın parçası oldu. Ancak kimse de "Dürümcü Bekir Usta" ismiyle nasıl oluyor da bir marka partiye il başkanı olabiliyor sorusunu sormadı.

Bunun yanı sıra Google'da 2 dk'lık bir arama sonucu BDP İl Başkanının "Bekir Usta" olmadığı öğrenilebiliyordu. Türkiye'de bu konuda daha heyecanlı grupların olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bekir Odabaşı Twitter'da hesabı bulunmamasına rağmen olayın yayılmasının ardından yeni bir hesap açarak kişilere tek tek "mention" yoluyla ve web sitelerinden haberi yalanlayarak müdahale etti.

Sosyal medya markalar için çok büyük etki taşıyor. En kritik noktalardan biri de sosyal medyada çıkan yanlış anlaşılmalar konusunda başvurabileceğiniz yetkili bir makam bulunmuyor. Bunun yanı sıra Bekir Odabaşı'nın sosyal medyadan uzak durmasının ona hiç bir faydası da olmadı. Sosyal medyadan uzak kalmak bir yana öfkenin parçası olmamak bir çözüm oluşturabilir.

Dün sizlerle paylaşmış olduğumuz sosyal medya krizlerinde de örneklerini görebileceğiniz gibi sosyal medyada özellikle markaların üslupları önemli bir paya sahip. Bunun yanı sıra markalar için değil herkes için sosyal medya artık bir tercih olmaktan çıktı. Markalar içinde araç değil amaç olacak seviyeye ulaştı.