Küresel Ar-Ge Destekleri

Küreselleşmeye yönelik yaşanan hızlı değişimlere ayak uydurabilme ve ekonomik büyüme sağlamada rekabet edilebilirliğin önemi her geçen gün artmakta.

Ülkemizin 1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu’na yaptığı ortaklık başvurusu ile ilk adımları atılan AB başvuru süreci devam ederken, 2003 yılında AB Çerçeve Programlarına üyeliğimiz ile Bilim ve Araştırma alanında büyük bir adım da atılmış oldu.

Avrupa Birliği’nin küresel rekabet edebilirliğinin artırılması hedeflenen ve 2014 – 2020 yılları arasını kapsayan Horizon 2020 (Ufuk 2020) Programı 80 Milyar Euro bütçesi ile Dünya’nın en büyük sivil Ar-Ge programı olarak 2014 yılında başladı.  Türkiye ise 4 Haziran 2014’te imzalanan katılım anlaşması ile programa dahil oldu. Fazla sayıda yerli ve yabancı oyuncu içeren ve giderek daralan yerel pazar yerine küresel pazarı hedefleyen firmaların başarılı olabileceği düşünüldüğünde bu programa katılım sağlamak firmalara ayrı avantajlar da sunmakta.

Bilgi ve İletişim Teknolojilerine ait projelerin de destekleneceği H2020 - Endüstriyel Liderlik alanının bütçesinin 17,4 Milyar € olduğu düşünüldüğünde, uluslararası ve sektörel işbirliği kapasitesini arttırmak isteyen firmalar için program daha da cazip hale geliyor.

Ayrıca ülkemizin H2020’ye katılımını teşvik amacıyla TUBİTAK “Ödül ve Destek Programları” gibi yeni ulusal destek mekanizmaları da bulunmaktadır.

Türkiye’nin de üye olduğu 2007-2013 yıllarını kapsayan 7.ÇP programı için TUBİTAK tarafından açıklanan Ocak 2007-Haziran 2012 dönemi değerlendirme raporuna göre; 27,66 Milyar € fon dağıtılan çağrılardan 879 Türk ortak 145,1 Milyon € fon aldığı görülmektedir.  Türk ortakların aldıkları fonun özel program bazında dağıtılan bütçeye oranı %0,52 olarak gerçekleşmiş. Ülkemizde özellikle Kobi’lerin performans gösterdiği gözlemlenen Kapasiteler Özel Programı’na 261 Türk Ortak katılım sağlamış, 46,1 Milyon € pay alınarak program bazında dağıtılan bütçeden %1,79 pay alınmış. Bu kategoride ulusal olarak başarılı olduğumuz görülse de %1,79’luk payın artması hedeflenmektedir.  Bu payın arttırılmasında özel sektörün Ar-Ge ve İnovasyon kapasitesinin arttırılmasının yanı sıra araştırmacı sayısının arttırılması, dil problemlerinin çözülmesi ve firmaların Ar-Ge ve işbirliği kültürlerini olgunlaştırmaları, vize vb. dolaşım engelleri gibi sorunlar çözümü beklemektedir. Ayrıca AB üye ülkelerinin uzun yıllardır devam eden ortaklıklarına Türkiye gibi asosiye ülkelerin katılımını kolaylaştırıcı yasal düzenlemelere de ihtiyaç duyulmakta.

Bugüne kadar TUBITAK desteklerinden yararlanarak birçok proje geliştirdiklerini belirten Vizyon Arge Proje Geliştirme Mühendisi Sibel Kocakuş Şengün, küresel rakiplerle rekabet edebilmek için Ar-Ge ve İnovasyona daha fazla önem verilmesine dikkat çekiyor. AB sistemi çok yıllı programlar şeklinde 3-5 yıl sonrasının teknolojilerine odaklandığına vurgu yapan Şengün, “Vizyon Arge olarak 2014 yılında kurumsallaşma ve firmamızın Ar-Ge kapasitesini arttırmaya yönelik önemli yatırımlar yaptık.  Vizyon Akademi işbirliği programımız ile üniversite-sanayi işbirliklerimize devam ederek Bilişim Teknolojileri alanında teknolojik ürünlerimizin geliştirilmesinde ve uzun vadede ürünlerimizin küresel pazarlara açılmasına alt yapı sağlaması açısından H2020 ve benzeri uluslararası destek programlarında da yer almayı amaçlıyoruz.” diye ekledi. Küresel destek programlarına katılım sağlama ile uzun vadede uluslararası tanınırlık sağlama, yeni iş ağları kurma ile ülkemizin teknoloji seviyesine ve ekonomisine katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti.

Akıllı cihazlarda özel hayata sanal müdahale gittikçe artacak!
1910 Yılında yapılan 16 çizimle 2000 yılının tahmini
İkinci el otomobil pazarında büyük değişim, aracını satmak isteyenler şok oldu
Sonraki Haber