Nvidia, otomatik sürüş sistemleri için Çinli EV markalarıyla işbirliği yapıyor
Nvidia, geliştirdiği otomatik sürüş sistemlerini Çin'in önde gelen elektrikli araç markalarıyla birleştirerek otomotiv teknolojisinde yeni bir sayfa açıyor.
Nvidia, teknoloji ve otomobil sektörlerindeki etkinliğini artırmaya devam ediyor. Son zamanlarda ABD ile Çin arasındaki teknoloji yaptırımlarından dolayı zorlanan Nvidia, bu durumu lehine çevirerek Çin'in hızla gelişen elektrikli araç (EV) pazarında önemli bir konuma geldi. Las Vegas'ta düzenlenen CES teknoloji konferansında, Nvidia'nın dört önde gelen Çinli EV markasıyla - Li Auto, Great Wall Motor, Zeekr ve Xiaomi'nin yeni EV birimi - iş birliği yaptığı duyuruldu. Bu markalar, otomatik sürüş sistemleri için Nvidia’nın DRIVE teknolojisini kullanacaklar.
Çin'in EV sektörü, yerel üreticilerin araç içi eğlence ve otomatik sürüş yeteneklerini geliştirme yarışı ile hızla evriliyor. Bu durum, Nvidia gibi şirketlere Çin'deki yüksek talebi karşılayacak gelişmiş yonga setlerini tedarik etme fırsatı sunuyor. Ancak, bu ABD merkezli firmalar, güçlü yonga setlerine olan yüksek talebi karşılarken, gelişmiş yarı iletkenlere yönelik sıkı ABD ihracat kontrollerine uyma çifte zorluğuyla karşı karşıya.
Nvidia, otomatik sürüş sistemleri için Çinli EV markalarıyla işbirliği yapıyor
Nvidia'nın Çin'deki EV pazarındaki rolü sadece yonga seti tedarikiyle sınırlı değil. Şirket, reklam şirketi WPP ve otomobil üreticisi Lotus gibi diğer endüstri devleriyle iş birliği içinde, online araba alışverişini devrim niteliğinde değiştirmeyi hedefliyor. Bu iş birliği kapsamında, üç boyutlu ve gerçeğe yakın grafikler içeren alışveriş platformları geliştirilmesi planlanıyor. Nvidia’nın Otomotivden Sorumlu Başkan Yardımcısı Danny Shapiro, bu platformların araba satın alma deneyimini iyileştirme potansiyeline vurgu yapıyor.
Bu gelişme, Nvidia'nın yongalarının yeteneklerini kullanarak teknolojik gelişime katkıda bulunan Çinli teknoloji dışı firmaların artan eğilimini yansıtıyor. Nvidia'nın Çin'deki genişlemesi, düzenleyici zorluklara rağmen, küresel yarı iletken endüstrisindeki ana oyunculardan biri olarak kalmaya olan bağlılığını ve dinamik bir pazardaki uyum yeteneğini gösteriyor.