Dünya Avrupada'ki Türkün bu icadını konuşacak!
Avrupa’da bir Türk İmkansız’ı Başardı!
Avrupa’da yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Türk Vatandaşı « Yakıt olmadan çalışan araç icat etti » Evet yanlış duymadınız icat ettiği araçta hiç bir yakıt kullanılmıyor. Ne benzin, ne motorin nede farklı bir yakıt. Şimdi sıkı durun araç tekerlek kullanmadan gidiyor. İşte araç hakkındaki inanılmaz detaylar.
Bilim kurgu filmlerinde şahit olduğunuz araçlardan birini bir türk icat etti ve bunu yıllarca sır gibi sakladı, taki bugüne kadar kendisi ile röportaj yapma imkanı bulan Post Gazetesi Yazarına öyle açıklamalarda bulunuyor ki duyduklarınıza inanamayacaksınız.
Merhaba, öncelikle bu görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum, bana biraz bahseder misiniz nedir bu « Yakıtsız Araç » projesi? Aslında bu proje yaklaşık olarak 6 yıl önce hazırlanmıştı, ancak o zamanlar tecrübesiz ve yetersizdim bunları konuşmak ve paylaşmak için yeterince cesaretim yoktu, geçen zaman içerisinde teknolojiyi takip ederek projeyi daha da ileri seviyelere ulaştırmayı ve geliştirmeyi düşündüm. Belli bir noktaya ulaştığında ise neler yapılabileceği konusunda çeşitli endişelere kapıldım, bu nedenle projeden kimseye bahsetmedim. Ülkemizde insanları korumak oldukça zor, size kim bu konuda güvence verebilir ki? Size bir şey olmayacağına dair kim koruma sağlayabilir? Yaşanan bir çok şeyi görüyor, izliyor ve bu durumlardan endişe duyuyoruz.
Ancak tanıdığım ilk andan bu yana güvendiğim bir kişi var ki ; o kişi şu anda ülkemi yönetiyor. Yanlız ona güvenebilir ve bu konuyu yanlız onunla konuşabilirim diye düşünerek bu röportaj sonrasında kendisine ulaşabileceğime inanarak yayına alınmasını istedim.
Tahmin ettiğimiz kişiden mi bahsediyorsunuz, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan doğru mu anladım? Evet, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsediyorum. Türkiye’de güvendiğim en değerli şahsiyet kendisidir. Ne kurmayları nede çevresinde bulunan hiç kimse bu sözüme alınmasın, asla ama asla kendilerine güvenmediğimi ya da kendilerinin bu bilgiyi taşıyabileceklerini düşünmediğim için değil sadece Başbakanımız Recep tayyip Erdoğan’a herkes den daha fazla güvendiğim için bu projeyi yalnızca Başbakanımız’a kendi ellerimle teslim edeceğim.
Peki inanılması güç bir şeyden bahsediyorsunuz, bize biraz bahseder misiniz araç nasıl çalışıyor, ne şekilde hareket ediyor ya da yakıt ihtiyacını nasıl karşılıyor. Aslında bu konuları detaylı şekilde açıklamam mümkün değil, dediğim gibi bu konuları yanlızca Başbakanımız bulunduğum şehre geldiğinde ve benimle görüştüğünde kendisine açıklayabileceğim konular. Ancak size bazı detaylar verebilirim.
1. Aşamada : Araçta herhangi bir yakıt bulunmuyor, motor tamamen akümülatörden aldığı elektrik vasıtası ile çalışıyor ancak motorun amacı kesinlikle aracın tekerleklerini çalıştırmak değil. Amacı çok farklı. Bu arada elektrik üretimine yardımcı olması için dinamo ve bazı yükseltme gücüne sahip prensipleri de harekete geçiriyor özel bir yakıt hücresi gibi de düşünebiliriz ancak kesinlikle içerisinde benzin, motorin yada farklı bir yaıt bulunmuyor.
2. Aşamada : Araç yerde değil kendine ait daha önceden hazırlanmış olan bir yolda ilerliyor bu yolun bazı özellikleri bulunuyor. Bunun yanı sıra araç yerden 1,618 cm yüksekte gidiyor yani havada. Ve herhangi bir dayanağı ya da tutacağı bulunmuyor.
3. Aşamada : Aracın iç yapısı tamamen bilgisayar sistemlerine sahip ve yeni teknolojiler ile donatılmş şekilde hareket ediyor, ancak bilgisayar donanımı kesinlikle aracın otomatik kullanılması gibi bir noktaya bağlı değil. Yani dışardan bir müdahale olsa dahi araç el ile kumanda ediliyor, herhangi bir şekilde donanımına ya da iç aksamlarından herhangi bir noktaya müdahale söz konusu değil.
4. Aşamada : İşlem hacmi ve hızı aracın tepkileri önceden sezebilme özelliği bulunuyor bu aracın sizin yapmış olduğunuz manevraları hafızasına alarak tekrarlayan süreç içerisinde hangi manevraları yapacağınızı önceden tahmin ediyor. Anlık hareketlerinizi öğrenme yeteneğine sahip. Tıpkı bir işlemcinin klavye dokunuşu sırasında gösterdiği hız gibi tepkilere yanıt verebiliyor.
5. Aşamada : Güvenlik kısmında ise, aracın kesinlikle bir diğer araca çarpması söz konusu değil, araç güzergah dışına çıkamıyor aynı zamanda kontrol mekanizması karşısında giden bir araca çarpmasına engel olacak şekilde tasarlanmış durumda. Herhangi bir şekilde uyudunuz ya da kalp krizi geçirdiniz. Direksiyon da bulunan nabız ölçer ile ani değişiklikleri acil servise bildirerek yol güzergahı üzerindeki « Sağlık Kontrol » merkezlerine kilitlenerek aracı sizin yerinize oraya götürüyor. Nabız değişikliklerinden kalp ritmizine, ses tonunuza kadar bir çok şeyi algılama ve anlama yeteneğine sahip şekilde geliştirilecek bu aracın ciddi bir donanımı bulunuyor.
6. Aşamada : Otokontrol, araçta daha önceden belirlenmiş olan güzergaha otomatik kontrol sistemi ile gidebiliyorsunuz. Bu, adresi veri tabanına daha önceden girilmiş mekanlar aracın ön camında size sunuluyor, direksiyonda bulunan hareket kabiliyeti olan bir modül ile gideceğiniz yer, gazetelerinizi, internet aramalarınızı, telefonunuzu, görüntülü görüşmelerinizi ve bir bilgisayarda yapılabilecek herşeyi yapabiliyorsunuz.
Peki bu aracın bir videosu yada bir fotoğrafını görebilir miyiz ?
Neyazıkki hayır, bilgiler çok güvenli şekilde korunuyor, nedeni ise günümüzde öyle teknolojler var ki bu aracın kopyası bir kaç saat içerisinde yapılabilir durumda. 3 boyutlu lazer yazıcılar vasıtası ile elde edeceğiniz bir veriyi çıkarmanız sadece saatler alır, şu anda günümüzde çok çeşitli amaçlar için kullanılan bu yazıcılar araç prototiplerini yüksek maliyet gerektirmeden çıkarılmasına kadar bir çok konuda kullanılıyor. Henüz patenti alınmamış bir çok aksamı bulunuyor bu nedenle önce patentlerin alınması gerekiyor. Sonrasında bu projenin tüm detayları paylaşılacak.
Elinizde başka projeler var mı ? Bu güne dek sadece bu proje üzerinde mi çalıştınız ?
Elbette va, elimde bir çok proje bulunuyor ülkemin geleceği için çalıştım ve kendi imkanlarımı projeleri en iyi seviyeye ulaştırmak için sarf ettim. Benim arkamda hiç bir insan gücü bulunmuyor, elimde ve kalbimde bulunan inancım Allah’ın varlığı, benim için en büyük güç kaynağı. Allah bu gibi projeleri her kula nasip etmez, Allah kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemez ve istediğine verir, sanırım bu bağlamda Allah’ın bu bilgiyi verdiği kul olmak bile büyük bir lütuf. Bu sebepten ötürü hem projeme olan inancım hem de Allah’a olan inancım sizin gibi değerli insanları vesile kılarak ülkeme bu gün bunu açıklamama yardımcı oldu.
Bunun için çok teşekkür ediyorum. İsmimi neden vermek istemediğimi sanrım bu durumda açıklamam gerekiyor. Bir çok petrol şirketini, hatta petrolün değerini bile düşürebilecek uzun vadeli bir çalışma ancak can güvenliği olmayan bir çalışma bu ve ne olursa olsun kimse tarafından korunamazsınız. Bizler sadece basit insanlarız, dünyanın insafına kalmış kum taneleriyiz. Bu nedenle endişelerim bulunduğu için ismimin açıklanmasını kesinlikle istemiyorum. Ancak devletimiz böyle bir sorumluluğu alabilir ve korkmadan bu başarıyı göğüsleyebilir. Tek başıma bunu yapmam mümkün değil.
Son olarak okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı ?
Evet, her türk vatandaşının potansiyel bir mucit olduğunu hepimiz biliyoruz, eline imkan verilmesi halinde bir tenekeden bile bir çok şey icat edebilir. Ülkemiz içerisinde tüm kurum ve kuruluşların yatırımlarını doğru şekilde yapmak için guruplar kurduğunu, bazı devlet kurumları oluşturduğunu görüyorum. Ancak üzülerek söylemem gerekiyor ki ; herşey de olduğu gibi bunda da ciddi çıkar oluşumları söz konusu. Ülkemizde atılan her adımda bir yerlerde tanıdığınız ve bir yerlerde yüksek mevkide dostlarınız olması gerekiyor. Kimse bu işi doğru yapmak için ve tarafsız yapmak için orda olduğunu bilmiyor ya da projelere bu şekilde bakmıyor.
Bu senin işin, bu işi ömür boyu sana vermediler, bu koltuğu bu görevi ömür boyu sen idare etmeyceksin. Olabildiğince menfaat ve çıkar sağla diye orada oturmuyorsun demiyor kimse, bunu söyleme cesareti bile yok kimsenin. Bir vergi dairesinde bulunan veznedarın görevi gelen faturayı alıp ödemeyi kabul etmek ise, aynı yerdeki
Müdür’ün görevi bu işleri doğru idare etmektir. Lakin ülkemizde bu sistem de bir yanlışlık var. Ciddi bir disiplin eksikliği ve çıkar ilişkisi var. Bunun kat-i suretle düzelmesi gerekiyor. Bir personelin disiplinsiz hareketi ona verilen rahatlık ile alakalıdır. Ülkemiz içerisinde çok ciddi oyunlar oynanıyor, gelişmekte olduğumuzu gören ülkeler içeride ve dışarıda bizi bir şekilde yıpratmak istiyorlar. Ülkemiz hiç olmadığı kadar güçlü ve hiç olmadığı kadar istikrarlı bir şekilde ilerleme kaydediyor. Ancak idarenin her bir mekanizmasına işlemiş kişi, kurum ve kuruluşlar’ın teker teker tespit edilip temizlenmesi şart.
Ülkemiz içerisinde gerçekten güzel çalışmalar mevcut ancak ne yazıkki bu çalışmalar gün ışığına çıkamıyor. İdare mekanizmasındaki bazı odaklar nedeni ile girişimcilerin ve gelişimin önü kesiliyor. Bunu birebir yaşıyan biri olarak konuşuyorum. Röportaj için teşekkür ediyorum ve buradan her Türk Vatandaşına bir şey söylemek istiyorum. Her ne pahasına olursa olsun, para, pul, mal, mülk ne olursa olsun açlıktan öleceğini bilsen dahi ülkenin içerisinde karışıklığa izin verme, ülkeni satma, ülkenin insanını rencide etme, insanı insana kırdırmak yalnızca şeytanın işidir. Bu oyuna gelmeyelim. Ülkemizin hiç olmadığı kadar bizlere ihtiyacı var, dış güçlere ve odaklara köle olmayın onları aranızdan uzaklaştırın.
Genç ve tecrübesiz olmanızdan faydalanmalarına izin vermeyin. Nasıl görmek istiyorsanız o şekilde bir ülke bırakın. Unutmayın « Başka Türkiye Yok ».